| 1 |
checkered |
kareli |
adj. |
|
- This handbag goes perfectly with my checkered jacket.
- Bu çanta kareli ceketime çok yakışıyor.
- My summer school dress is blue and white checkered.
- Yaz okulu elbisem mavi beyaz kareli.
- My summer school dress is blue and white checkered.
- Yazlık okul elbisem mavi ve beyaz kareli.
- The round table was covered by a checkered tablecloth.
- Yuvarlak masanın üstünde kareli bir masa örtüsü seriliydi.
- The round table was covered by a checkered tablecloth.
- Yuvarlak masa kareli bir masa örtüsüyle kaplıydı.
Show More (2)
|
| 2 |
checkered |
ekoseli |
adj. |
|
- This handbag goes perfectly with my checkered jacket.
- Bu el çantası ekoseli ceketime çok yakışıyor.
Show More (-2)
|
| 3 |
checkered |
damalı |
adj. |
|
- This handbag goes perfectly with my checkered jacket.
- Bu el çantası damalı ceketimle harika uyuşuyor.
Show More (-2)
|
