|
- Tibet is being systematically stripped of its own character.
- Tibet sistematik olarak kendi karakterinden soyutlanmaktadır.
- Thank you for your work, your efforts and the character you show.
- Çalışmalarınız, çabalarınız ve gösterdiğiniz karakter için teşekkür ederim.
- These are the elements that make up the heart of the European Union and determine its character.
- Bunlar Avrupa Birliği'nin kalbini oluşturan ve karakterini belirleyen unsurlardır.
- There is no reasonable likelihood of the bodies concerned being of a sufficiently trustworthy character.
- Söz konusu kurumların yeterince güvenilir bir karaktere sahip olması gibi makul bir olasılık yoktur.
- And, given your character, I have no reason to doubt this.
- Ve karakteriniz göz önüne alındığında, bundan şüphe etmek için hiçbir nedenim yok.
- There is no reasonable likelihood of the bodies concerned being of a sufficiently trustworthy character.
- Söz konusu kurumların yeterince güvenilir bir karaktere sahip olmaları konusunda makul bir olasılık bulunmamaktadır.
- Not only the scope but also the character of cooperation has changed.
- İş birliğinin sadece kapsamı değil karakteri de değişmiştir.
- The Legislative Council urgently needs this public character.
- Yasama Konseyinin acilen bu kamusal karaktere ihtiyacı vardır.
- If the EU's character were irrelevant, the Council could wonder why we should continue to hold talks of this nature.
- Eğer AB'nin karakteri önemsiz olsaydı, Konsey bu tür görüşmeleri neden sürdürmemiz gerektiğini sorgulayabilirdi.
- And I believe that the European Union must retain its own character.
- Ve Avrupa Birliği'nin kendi karakterini koruması gerektiğine inanıyorum.
- On the contrary, our opinion has an undoubtedly political character too.
- Aksine bizim görüşümüz şüphesiz siyasi bir karaktere de sahiptir.
- These issues also illustrate the nature and character of the environmental problems.
- Bu konular aynı zamanda çevre sorunlarının niteliğini ve karakterini de göstermektedir.
- It depends on the political situation, the level of democratisation, the character of the society.
- Bu, siyasi duruma, demokratikleşme düzeyine ve toplumun karakterine bağlıdır.
- This amounts to a fundamental change in the database’s character.
- Bu, veri tabanının karakterinde temel bir değişiklik anlamına gelmektedir.
- Check out the video below for examples of character creation and combat.
- Karakter yaratma ve savaş örnekleri için aşağıdaki videoya göz atın.
- There is no reason to like this character.
- Bu karakteri sevmek için hiçbir sebep yok.
- You know, I'm more interested in exploring truth through character.
- Aslında ben daha çok karakter üzerinden doğruyu keşfetmekle ilgileniyorum.
- You know, I'm more interested in exploring truth through character.
- Biliyor musun, ben daha çok karakter aracılığıyla gerçeği keşfetmekle ilgileniyorum.
- You know that I played a character who was a drug addict in that movie.
- O filmde uyuşturucu bağımlısı bir karakteri oynadığımı biliyorsun.
- You know, I'm more interested in exploring truth through character.
- Ben daha çok karakter üzerinden gerçeği bulmakla ilgileniyorum.
- Who's your favorite character in this book?
- Bu kitapta en sevdiğin karakter kim?
- Every nation has its peculiar character.
- Her ulusun kendine özgü bir karakteri vardır.
- We know Jamal's character, his great kindness, his courage.
- Jamal'ın karakterini, büyük iyiliğini, cesaretini biliyoruz.
- The main character dies at the end of the book.
- Ana karakter kitabın sonunda ölüyor.
- She's a woman of strong character.
- Güçlü karakteri olan bir kadındır.
- The main character is a man whose name we do not know.
- Ana karakter adını bilmediğimiz bir adam.
- How do you read this character?
- Bu karakteri nasıl okuyorsun?
- Who is your favorite character?
- En sevdiğin karakterin kimdir?
- Who's your favorite comic book character?
- Favori çizgi roman karakterin kimdir?
- It is a town of no character.
- Hiçbir karakteri olmayan bir kasabadır.
- The main character is a man whose name we do not know.
- Ana karakter ismini bilmediğimiz bir adam.
- Beauty doesn't say anything about the character of a person.
- Güzellik bir kişinin karakteri hakkında bir şey söylemez.
- Education almost always means character building.
- Eğitim neredeyse her zaman karakter inşası anlamına gelir.
- Who's your favorite character in this book?
- Bu kitaptaki en sevdiğin karakter kim?
- Does anyone know how to pronounce this character?
- Bu karakterin nasıl telaffuz edileceğini bilen var mı?
- What I like about Mary is her strong character.
- Mary hakkındaki sevdiğim şey onun güçlü karakterdir.
- Does anyone know how to pronounce this character?
- Biri bu karakterin nasıl telaffuz edileceğini biliyor mu?
- Who's your favorite Disney character?
- Favori Disney karakterin kimdir?
- The character depends on personality, not on talent.
- Karakter kişiliğe bağlıdır, yeteneğe değil.
- What I like about Mary is her strong character.
- Mary'de sevdiğim şey güçlü karakteri.
- He has a defect in his character.
- Onun karakteri bozuk.
- He's a real character.
- O gerçek bir karakter.
- It is the character that makes the difference.
- Farkı yaratan karakterdir.
- She has totally changed her character.
- Karakterini tamamen değiştirdi.
- Who is your favorite character?
- En sevdiğin karakter kim?
- Niobe is an ambiguous character.
- Niobe belirsiz bir karakter.
- He has a passive character.
- Onun edilgen bir karakteri var.
- His character resembles his father's.
- Karakteri babasınınkine benziyor.
- Can he write this character?
- O, bu karakteri yazabilir mi?
- The story ends with the main character's death.
- Hikâye ana karakterin ölümüyle sona erer.
- Our character is affected by the environment.
- Karakterimiz çevremizden etkilenir.
- Can he write this character?
- Bu karakteri yazabilir mi?
- Tom acted out of character.
- Tom karakterinin dışında davrandı.
- His character is similar to yours.
- Onun karakteri seninkine benzer.
- What is his character like?
- Karakteri nasıl?
- Who's your favorite comic book character?
- En sevdiğiniz çizgi roman karakteri kim?
- Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
- Kültür, bir bireyin karakterini, tutumunu ve hayata bakışını şekillendirmede dinamik bir rol oynar.
- Her character is similar to yours.
- Onun karakteri seninkine benzer.
- Do you think our climate has an influence on our character?
- Sence iklimimizin karakterlerimiz üzerinde bir etkisi var mı?
- Beauty doesn't say anything about the character of a person.
- Güzellik bir insanın karakteri hakkında bir şey söylemez.
- Tom is a character.
- Tom bir karakter.
- She has a strong character.
- Onun güçlü bir karakteri var.
- We know Jamal's character, his great kindness, his courage.
- Jamal'ın karakterini, büyük nezaketini ve cesaretini biliyoruz.
- Such work tempers a man's character.
- Bu tür çalışma bir erkeğin karakterini güçlendirir.
- Filiberto has not shown a very brave character.
- Filiberto çok cesur bir karakter göstermedi.
- He's a strange character.
- Garip bir karakter.
- His character is similar to yours.
- Onun karakteri seninkine benziyor.
- Who's your favorite video game character?
- Favori video oyun karakterin kim?
- Mary's character was a busty amazon.
- Mary'nin karakteri koca memeli bir amazondu.
- Don't blame yourself for your son's character.
- Oğlunun karakteri için kendini suçlama.
- Tom is a strange character.
- Tom garip bir karakter.
- Our character is affected by the environment.
- Karakterimiz çevreden etkilenir.
- Had I known more about his character, I would not have trusted him.
- Karakteri hakkında daha fazla şey bilseydim, ona güvenmezdim.
- Wonder is the true character of the philosopher.
- Merak, filozofun gerçek karakteridir.
- Who's your favorite Disney character?
- En sevdiğiniz Disney karakteri kim?
- Niobe is an ambiguous character.
- Niobe belirsiz bir karakterdir.
- A quick temper is the only defect in her character.
- Karakterindeki tek kusur çabuk sinirlenmesidir.
- She has a character defect.
- Karakterinde bir kusur var.
- Who's your favourite video game character?
- En sevdiğiniz video oyunu karakteri kim?
- A few words may betray a man's true character.
- Birkaç sözcük, bir insanın gerçek karakterini ele verebilir.
- Who's your favorite Star Wars character?
- En sevdiğiniz Yıldız Savaşları karakteri kim?
- Tom is a real character.
- Tom gerçek bir karakter.
- Are you questioning my character?
- Karakterimi mi sorguluyorsun?
- The modernisation plan has completely changed the character of the country.
- Modernizasyon planı, ülkenin karakterini tamamen değiştirdi.
- Tom is the main character.
- Tom ana karakterdir.
- He's a strange character.
- Tuhaf bir karakter.
- A man's character is his fate.
- Bir insanın karakteri onun kaderidir.
- What's your favorite Anime character?
- En sevdiğin Anime karakteri hangisi?
- Who's your favorite character on Glee?
- Glee'de favori karakterin kim?
- Tom is the main character.
- Tom baş karakterdir.
- Mary's character was a busty amazon.
- Mary'nin karakteri büyük memeli bir kadın savaşçıydı.
- She has a strong character.
- Güçlü bir karakteri var.
- Come on, how often do you think a fictitious character needs to change clothes?
- Haydi ama, hayali bir karakterin ne sıklıkla kıyafet değiştirmesi gerektiğini düşünüyorsun?
- He has a defect in his character.
- Karakterinde bir kusur var.
- Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
- Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.
- Mary's character was a buxom amazon.
- Mary'nin karakteri dolgun bir amazondu.
- Wonder is the true character of the philosopher.
- Filozofun gerçek karakteri meraktır.
- Had I known more about his character, I would not have trusted him.
- Onun karakteri hakkında daha çok şey bilseydim, ona güvenmezdim.
- Tom certainly is a poor judge of character.
- Tom'un karakter analizinde başarısız olduğu kesin.
- A man's worth should be judged by his character rather than by his social position.
- Bir insanın değeri sosyal konumuna göre değil, karakterine göre değerlendirilmelidir.
- A few words may betray a man's true character.
- Birkaç kelime bir adamın gerçek karakterini açığa vurabilir.
- Everyone has a character of his own.
- Herkesin kendine ait bir karakteri var.
- Despite being the antagonist in the movie, I liked her character.
- Filmdeki antagonist olmasına rağmen, onun karakterini sevdim.
- Who's your favorite Star Wars character?
- Yıldız Savaşları'nda favori karakterin kim?
- It is a town of no character.
- Karakteri olmayan bir kasaba.
- Who's your favorite character on Glee?
- Glee'de en sevdiğin karakter kim?
- Education helps to mold character.
- Eğitim karakteri biçimlendirmeye yardım eder.
- He has a passive character.
- Pasif bir karakteri var.
- The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character.
- Hava durumunun belirsizliği İngiliz insanının karakteri üzerinde belirli bir etki yaratmıştır.
- Everyone has a character of his own.
- Herkesin kendi karakteri var.
- Who's your favorite horror movie character?
- En sevdiğiniz korku filmi karakteri kim?
- Who's your favorite character in this movie?
- Bu filmdeki favori karakterin kim?
- Tom wanted to check the applicant's character reference before extending an offer.
- Tom, bir teklif sunmadan önce başvuranın karakter referansını kontrol etmek istedi.
- She's a real character.
- O gerçek bir karakter.
- Who's your favorite video game character?
- En sevdiğiniz video oyunu karakteri kim?
- Come on, how often do you think a fictitious character needs to change clothes?
- Hadi, hayali bir karakterin ne sıklıkta giysileri değiştirmesi gerektiğini düşünüyorsun?
- You are absolutely right about his character.
- Onun karakteri hakkında kesinlikle haklısın.
- Who's your favorite fictional character?
- En sevdiğiniz kurgusal karakter kim?
- Who's your favorite Star Wars character?
- En sevdiğiniz Star Wars karakteri kim?
- The main character dies at the end of the book.
- Ana karakter kitabın sonunda ölür.
- Who's your favourite video game character?
- En sevdiğin video oyunu karakteri kim?
- The story ends with the main character's death.
- Hikaye ana karakterin ölümü ile sona erer.
- The main character is a young character.
- Ana karakter genç bir karakterdir.
- You are absolutely right about his character.
- Karakteri konusunda kesinlikle haklısınız.
- A man's worth should be judged by his character rather than by his social position.
- Bir insanın değeri onun sosyal konumundan daha çok onun karakteriyle değerlendirilmelidir.
- A man's character is his fate.
- Bir adamın karakteri onun kaderidir.
- What is his character like?
- Onun karakteri nasıl?
- The character depends on personality, not on talent.
- Karakter yeteneğe değil kişiliğe bağlıdır.
- Tom is a bad judge of character.
- Tom kötü bir karakter yargıcıdır.
- The modernisation plan has completely changed the character of the country.
- Modernleşme planı ülkenin karakterini tamamen değiştirdi.
- Don't blame yourself for your son's character.
- Oğlununuzun karakteri için kendinizi suçlamayın.
- Such work tempers a man's character.
- Böyle bir iş insanın karakterini geliştirir.
- Tom is the main character.
- Tom ana karakter.
- Her character is similar to yours.
- Karakteri seninkine benziyor.
- The main character is a young character.
- Ana karakter genç bir karakter.
Show More (132)
|
|
- It is not intended to have a formalised character, but to remain an informal matter.
- Bunun resmi bir nitelik taşıması değil, gayri resmi bir mesele olarak kalması amaçlanmıştır.
- I also welcome the public service character of Eurocontrol.
- Eurocontrol'ün kamu hizmeti niteliğini de memnuniyetle karşılıyorum.
- That is only right and proper, as the European Budget was originally agricultural in character.
- Avrupa Bütçesi başlangıçta tarımsal nitelikte olduğu için bu doğru ve yerindedir.
- The report is clearly supranational in character.
- Rapor açıkça uluslarüstü bir nitelik taşımaktadır.
- The Charter is of a different character.
- Tüzük farklı bir nitelik taşımaktadır.
- After all, the summit was not only historic, but also primarily financial in character.
- Sonuçta, zirve sadece tarihi değil, aynı zamanda esas olarak mali nitelikteydi.
- One point which you have raised is the reference to its exceptional assistance character.
- Belirttiğiniz noktalardan biri de istisnai yardım niteliğine yapılan atıftır.
Show More (4)
|