cabin - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
cabin kulübe n.
  • I'm even building myself a cabin not far from here.
  • Hatta buradan çok uzak olmayan bir yerde kendime bir kulübe bile inşa ediyorum.
  • I'm just back to check out the gardener's cabin.
  • Bahçıvanın kulübesine bakmak için döndüm.
  • The cabin had no water or electricity.
  • Kulübede ne su ne de elektrik vardı.
Show More (46)
cabin kabin n.
  • And then Rigsby wants to go check out those cabins.
  • Ve sonra Rigsby gidip şu kabinlere göz atmak istiyor.
  • All the cabins remain shuttered.
  • Tüm kabinler kapalı kaldı.
  • It's a private cabin, but you share an external washroom with the other cabins.
  • Bu özel bir kabin, ancak diğer kabinlerle harici bir tuvalet paylaşıyorsunuz.
Show More (11)
cabin kamara n.
  • The passengers were asleep in their cabins when the ship hit a huge iceberg.
  • Gemi büyük bir buzdağına çarptığında yolcular kamaralarında uyuyorlardı.
  • Tom and Mary went on a cruise near Italy for their honeymoon, but the ship sank and Tom was drowned in his cabin.
  • Tom ve Mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve Tom kamarasında boğuldu.
  • Tom has gone back to the cabin.
  • Tom kamaraya geri gitti.
Show More (3)