|
- Everyone in the class has to learn the poem by heart.
- Sınıftaki herkes şiiri ezbere öğrenmek zorunda.
- I know all the numbers, colors and things at home by heart.
- Tüm sayıları, renkleri ve evdeki eşyaları ezbere biliyorum.
- Please say it by heart.
- Lütfen ezbere söyle.
- All you have to do is to learn this sentence by heart.
- Tüm yapmanız gereken bu cümleyi ezbere öğrenmek.
- The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
- Bir dili öğrenmenin en zor kısmı, kelimeleri ezbere bilmektir.
- I learned many of Takuboku's poems by heart.
- Takuboku'nun şiirlerini bir çoğunu ezbere öğrendim.
- The students were told to learn the poem by heart.
- Öğrencilere şiiri ezbere öğrenmeleri söylendi.
- He learnt the periodic table by heart just for fun.
- Periyodik tabloyu sırf eğlenmek için ezbere öğrenmişti.
- I must learn this poem by heart.
- Bu şiiri ezbere öğrenmeliyim.
- He likes to learn it off by heart.
- Ezbere öğrenmeyi seviyor.
- The president has to learn the speech by heart.
- Başkan konuşmayı ezbere öğrenmek zorunda.
- Learn these names by heart.
- Bu isimleri ezbere öğren.
- How many Christmas carols can you sing by heart?
- Kaç tane Noel şarkısını ezbere söyleyebilirsin?
- Tom knew the poem by heart.
- Tom şiiri ezbere biliyordu.
- He read this poem only once, he can't know it by heart.
- Bu şiiri sadece bir kez okudu, ezbere bilemez.
- I know all your songs by heart.
- Senin tüm şarkılarını ezbere biliyorum.
- I know all the numbers, colors and things at home by heart.
- Evdeki tüm sayıları, renkleri ve eşyaları ezbere biliyorum.
- I know it by heart.
- Ezbere biliyorum.
- He learned that poem by heart when he was five years old.
- O beş yaşındayken o şiiri ezbere öğrendi.
- Everyone should choose at least one poem and learn it by heart.
- Herkes en az bir şiir seçmeli ve onu ezbere öğrenmelidir.
- So you know all the letters he wrote you by heart?
- Yani sana yazdığı tüm mektupları ezbere biliyorsun?
- She had no difficulty in learning the poem by heart.
- Şiiri ezbere öğrenmekte hiç zorlanmadı.
- When I was your age, I knew Virgil and all the others by heart.
- Ben senin yaşındayken Virgil'i ve diğerlerini ezbere bilirdim.
- We have to learn the whole poem by heart.
- Bütün şiiri ezbere öğrenmeliyiz.
- I know all your songs by heart.
- Bütün şarkılarını ezbere biliyorum.
- The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
- Dil öğrenmenin en zor kısmı kelimeleri ezbere bilmektir.
- The students learned many poems by heart.
- Öğrenciler birçok şiiri ezbere öğrendi.
- I know the poem by heart.
- Şiiri ezbere biliyorum.
- It took me an hour to learn the poem by heart.
- Şiiri ezbere öğrenmek bir saatimi aldı.
- Let's learn this poem by heart.
- Bu şiiri ezbere öğrenelim.
- I know the rules by heart, but I'm not so good playing.
- Kuralları ezbere biliyorum ama çok iyi oynamıyorum.
- We won't be able to learn all of the words by heart.
- Tüm kelimeleri ezbere öğrenemeyeceğiz.
- Ken learned many Japanese songs by heart.
- Ken, birçok Japonca şarkıyı ezbere öğrendi.
- He likes to learn it off by heart.
- O bunu ezbere öğrenmeyi seviyor.
- He learned the poem by heart.
- O, şiiri ezbere öğrendi.
- I know the rules by heart, but I'm not so good playing.
- Kuralları ezbere biliyorum ama oynamakta o kadar iyi değilim.
- We won't be able to learn all of the words by heart.
- Kelimelerin hepsini ezbere öğrenemeyeceğiz.
Show More (34)
|
