blue-eyed - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
blue-eyed mavi gözlü adj.
  • We all know that blue-eyed red-heads are sensitive to sunshine, burning more readily than darkskinned people.
  • Hepimiz biliyoruz ki mavi gözlü kızıl kafalılar güneş ışığına karşı hassastır, esmer tenlilere göre daha kolay yanarlar.
  • She's a blue-eyed Chinese Muslim.
  • O mavi gözlü bir Çinli Müslümandır.
  • I want to find a blonde, blue-eyed European woman.
  • Ben sarışın, mavi gözlü bir Avrupalı kadın bulmak istiyorum.
Show More (2)