|
- They sentence to death minors, the mentally handicapped, blacks, Hispanics; in short, the poorest people.
- Küçükleri, zihinsel engellileri, siyahları, Hispanikleri, kısacası en yoksul insanları ölüme mahkum ediyorlar.
- There are Moors, there are blacks and various mixtures of these two.
- Mağribiler var, siyahlar var ve bu ikisinin çeşitli karışımları var.
- He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.
- Siyahların eşit haklar için verdikleri mücadeleyi şiddet olmadan kazanabileceklerine inanıyordu.
- Some Blacks seek more radical solutions.
- Bazı Siyahlar daha radikal çözümler arıyor.
- Most blacks were too afraid to vote.
- Çoğu siyah oy kullanmaktan çok korkuyordu.
- According to Islamic principles, there is no superiority of whites over blacks.
- İslami ilkelere göre beyazların siyahlara üstünlüğü yoktur.
- He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.
- O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
- In the early days of American history, blacks lived in slavery.
- Amerikan tarihinin ilk günlerinde siyahlar kölelik içinde yaşıyordu.
- The Klan often terrorized blacks.
- Klan sık sık siyahları terörize ediyordu.
Show More (6)
|