beau - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
beau şık giyimli n.
  • The event was attended by many elegantly dressed beaus.
  • Etkinliğe birçok şık giyimli beyefendi katıldı.
Show More (-2)
beau sevgili n.
  • Sarah introduced her beau to her family.
  • Sarah sevgilisini ailesiyle tanıştırdı.
Show More (-2)