| 1 |
be astonished |
şaşırmak |
v. |
|
- I was astonished to hear what had happened.
- Ne olduğunu duyduğumda şaşırdım.
- Tom must've been astonished.
- Tom şaşırmış olmalı.
- We were astonished at the news.
- Biz habere şaşırdık.
- Tom was astonished.
- Tom şaşırmıştı.
- We were astonished.
- Şaşırmıştık.
- We were astonished when we saw their wounds.
- Onların yaralarını gördüğümüzde şaşırmıştık.
- We were astonished by his bold attempt.
- Onun pervasız hareketine şaşırmıştık.
- I was astonished.
- Şaşırmıştım.
- I know Tom was astonished.
- Tom'un şaşırdığını biliyorum.
- I was astonished by his ignorance.
- Onun cehaletine şaşırdım.
- We were astonished.
- Biz şaşırmıştık.
- Tom seemed to be astonished.
- Tom şaşırmış gibiydi.
Show More (9)
|
| 2 |
be astonished |
çok şaşırmak |
v. |
|
- We were astonished when we saw their wounds.
- Yaralarını gördüğümüzde çok şaşırdık.
- We were astonished to hear what had happened.
- Olanları duyunca çok şaşırdık.
- We were astonished to hear what had happened.
- Olanları duyduğumuzda çok şaşırdık.
- I was astonished to hear that he failed.
- Başarısız olduğunu duyunca çok şaşırdım.
- I was astonished to hear what had happened.
- Olanları duyunca çok şaşırdım.
Show More (2)
|
| 3 |
be astonished |
hayret etmek |
v. |
|
- We were astonished to hear what had happened.
- Neler olduğunu duyunca hayret ettik.
- I was astonished to hear what had happened.
- Neler olduğunu duyunca hayret ettim.
- When I saw the picture of my sister, I was astonished at how old she'd become.
- Kız kardeşimin resmini gördüğüm zaman, onun ne kadar yaşlanmış olduğuna hayret ettim.
- When I saw the picture of my sister, I was astonished at how old she'd become.
- Kız kardeşimin resmini gördüğümde, ne kadar yaşlandığına hayret ettim.
Show More (1)
|
| 4 |
be astonished |
afallamak |
v. |
|
- I know Tom was astonished.
- Tom'un afallamış olduğunu biliyorum.
- I was astonished to hear that he failed.
- Onun başarısız olduğunu duyduğumda afallamıştım.
Show More (-1)
|
| 5 |
be astonished |
hayrete düşmek |
v. |
|
- We were astonished by his bold attempt.
- Cesur girişimi karşısında hayrete düştük.
Show More (-2)
|
