Tureng - bath - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	bath	banyo	n.
	I, too, wondered how you wore the same clothes after a bath. Ben de banyodan sonra aynı kıyafetleri nasıl giydiğini merak ediyordum. I was having a bath when the phone rang. Telefon çaldığında banyo oluyordum. You'll feel better after a bath. Bir banyodan sonra daha iyi hissedeceksin. Tom just got out of the bath and his hair is still wet. Tom banyodan henüz çıktı ve saçları hâlâ ıslak. We need a bath. Bir banyoya ihtiyacımız var. The bath was not hot enough and I was unable to enjoy it. Banyo yeterince sıcak değildi ve ben zevk alamadım. She stripped the child and put him in the bath. O, çocuğu soydu ve onu banyoya koydu. The bath is free. Banyo bedava. You'll feel better after a bath. Banyodan sonra daha iyi hissedeceksin. Tom just got out of the bath and his hair is still wet. Tom banyodan yeni çıktı ve saçları hala ıslak. Your bath is ready. Banyonuz hazır. I got out of the bath. Banyodan çıktım. I need a bath. Banyoya ihtiyacım var. Tom got out of the bath, dried himself off, and put his clothes on. Tom banyodan çıktı, kurulandı ve giysilerini giydi. I needed a bath. Banyoya ihtiyacım vardı. Tom got out of the bath, dried himself off, and put on his clothes. Tom banyodan çıktı, kurulandı ve giysilerini giydi. Soon the bath was cool enough for him to get into. Çok geçmeden banyo onun girebileceği kadar serinledi. Do you sing in the bath? Banyoda şarkı söyler misin? I was in the bath. Banyodaydım. I refreshed myself with a hot bath. Sıcak bir banyo ile kendimi ferahlattım. I'm in the bath. Banyodayım. Time for a hot bath, and then it's bedtime. Sıcak bir banyo zamanı, sonra da yatma vakti. Mary needs a bath. Mary'nin bir banyoya ihtiyacı var. Tom got out of the bath and put his clothes on. Tom banyodan çıktı ve kıyafetlerini giydi. Tom needs a bath. Tom'un bir banyoya ihtiyacı var. Tom was in the bath when Mary arrived. Mary geldiğinde Tom banyodaydı. We'd like a double room with bath. Banyolu iki kişilik bir oda istiyoruz. Please get into the bath. Lütfen banyoya gir. I wasn't aware that the toilet and the bath are in the same room in the United States. ABD'de tuvalet ve banyonun aynı mekanda olduğunun farkında değildim. Does the room have a bath? Odanın banyosu var mı? Tom got out of the bath. Tom banyodan çıktı. The hot bath relaxed my muscles. Sıcak banyo kaslarımı rahatlattı. The bath is ready. Banyo hazır. All Tom wanted was a nice hot bath. Tom'un tek istediği sıcak bir banyoydu. We have an elevator and a private bath. Bir asansörümüz ve bir özel banyomuz var. The hot bath relaxed my muscles. Sıcak banyo kaslarımı gevşetti. Tom tested the bath's temperature with his toe. Tom ayak parmağıyla banyonun sıcaklığını test etti. She's in the bath. Banyoda. Tom got out of the bath and put on his clothes. Tom banyodan çıktı ve giysilerini giydi. When you feel tired, there's nothing better than a bath. Yorgun hissettiğiniz zaman banyodan daha iyi bir şey yoktur. Tom is in the bath. Tom banyoda. I have prepared your bath. Banyonu hazırladım. She stripped the child and put him in the bath. Çocuğu soydu ve banyoya soktu. They need a bath. Onların banyoya ihtiyacı var. Tom got out of the bath and put his clothes on. Tom banyodan çıktı ve giysilerini giydi. You need a bath, don't you? Bir banyoya ihtiyacınız var, değil mi? Tom needed a bath. Tom'un banyoya ihtiyacı vardı. Can I use my laptop in the bath? Laptopumu banyoda kullanabilir miyim? She's in the bath. O, banyodadır. Tom looked out the window at the snow while he was sitting in the hot bath. Tom sıcak banyoda otururken pencereden dışarıya, kara baktı. I was about to get in the bath when I heard someone knocking on the door. Birinin kapıyı çaldığını duyduğumda banyoya girmek üzereydim. Please get into the bath. Lütfen banyoya girin. Tom got out of the bath and dried off. Tom banyodan çıktı ve kurulandı. Time for a hot bath, and then it's bedtime. Sıcak bir banyo zamanı ve sonra yatma zamanı. I wasn't aware that the toilet and the bath are in the same room in the United States. Amerika Birleşik Devletleri'nde tuvalet ve banyonun aynı odada olduğunu bilmiyordum. A room for two with bath, please. İki kişilik banyolu bir oda, lütfen. The bath is free. Banyo ücretsizdir. Mary needs a bath. Mary'nin banyoya ihtiyacı var. After I got out of the bath, my wound festered. Ben banyodan çıktıktan sonra benim yara iltihaplandı. The hot bath relaxed her. Sıcak banyo onu rahatlattı. The hot bath relaxed her. Sıcak bir banyo, onu rahatlattı. We'd like a double room with bath. Banyosu olan çift kişilik bir oda istiyoruz. It looks like you need a bath. Bir banyoya ihtiyacın var gibi görünüyor. We have an elevator and a private bath. Asansörümüz ve özel banyomuz var. All Tom wanted was a nice hot bath. Tom'un bütün istediği güzel sıcak bir banyo idi. I refreshed myself with a hot bath. Sıcak bir banyo ile tazelendim. A room for two with bath, please. Banyolu iki kişilik bir oda lütfen. We need a bath. Bizim banyoya ihtiyacımız var. A hot bath made me feel much better. Sıcak bir banyo beni çok daha iyi hissettirdi. Is the bath clean? Banyo temiz mi? My father has just come out of the bath. Babam az önce banyodan çıktı. I need a bath. Bir banyoya ihtiyacım var. My father has just come out of the bath. Babam banyodan yeni çıktı. Your bath is ready. Banyon hazır. She prefers baths rather than showers. Duş yerine banyoyu tercih ediyor. Does the room have a bath? Odada banyo var mı? It looks like you need a bath. Banyoya ihtiyacın var gibi görünüyor. I sometimes hear my father singing in the bath. Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyarım. Can I use my laptop in the bath? Dizüstü bilgisayarımı banyoda kullanabilir miyim? The apartment consists of three small rooms and a bath. Daire üç küçük oda ve bir banyodan oluşuyor. Why don't you have your bath now? Neden banyonu şimdi yapmıyorsun? Mary tested the bath's temperature with her big toe. Mary ayak başparmağıyla banyonun sıcaklığını test etti. I was in the bath when the phone rang. Telefon çaldığında banyodaydım. Tom got out of the bath, dried himself off, and put on his clothes. Tom banyodan çıktı, kurulandı ve kıyafetlerini giydi. I was about to get in the bath when I heard someone knocking on the door. Tam banyoya girmek üzereydim ki birinin kapıyı çaldığını duydum. Tom needs a bath. Tom'un banyoya ihtiyacı var. The bath is ready. Banyo hazırdır. Show More (84)
2	bath	banyo yaptırmak	v.
	Would you like a bath? Banyo yapmak ister misin? Tom wants a bath. Tom banyo yapmak istiyor. Taking a hot bath helps me take my mind off my worries. Sıcak bir banyo yapmak endişelerimden uzaklaşmama yardımcı oluyor. I prefer to bath in the morning. Sabahları banyo yapmayı tercih ederim. You need a bath, don't you? Banyo yapman lazım, değil mi? There's nothing like a good hot bath. İyi ve sıcak bir banyo yapmak gibisi yok. I prefer to bath in the morning. Ben sabah banyo yapmayı tercih ederim. I want a bath. Banyo yapmak istiyorum. Tom's muscles were tired and he wanted to get home and soak in a hot bath for a while. Tom'un kasları yorulmuştu ve eve gidip bir süre sıcak bir banyo yapmak istiyordu. Show More (6)
3	bath	küvet	n.
	Please fill the bath half full. Lütfen küveti yarıya kadar doldurun. Would you like a room with a bath or a shower? Küvetli mi yoksa duşlu bir oda mı istersiniz? Please fill the bath half full. Lütfen küveti yarısına kadar doldurun. Show More (0)
4	bath	yıkanmak	v.
	Bathing, showering and shaving should cause no problems at all. Yıkanmak, duş almak ve tıraş olmak herhangi bir soruna neden olmayacaktır. Show More (-2)