| 1 |
anchor |
çapa |
n. |
|
- There are several kinds of anchor.
- Birkaç çeşit çapa var.
- Drop the anchor!
- Çapayı indir!
- Tom threw the anchor overboard.
- Tom çapayı denize attı.
- There are several kinds of anchor.
- Birkaç çeşit çapa vardır.
- The boat is attached to the anchor by a chain.
- Tekne çapaya bir zincirle bağlı.
- Every ship needs an anchor.
- Her geminin bir çapaya ihtiyacı vardır.
- The boat is attached to the anchor by a chain.
- Tekne bir zincirle çapaya bağlıdır.
- Sami is an anchor baby.
- Sami bir çapa bebek.
Show More (5)
|
| 2 |
anchor |
demirlemek |
v. |
|
- Several ships anchored along the shore.
- Kıyı boyunca demirleyen birkaç gemi vardı.
- The boat anchored near the shore.
- Tekne, kıyıya yakın bir yere demirledi.
- A big ship is anchored near here.
- Büyük bir gemi buraya yakın demirledi.
- A big ship is anchored near here.
- Büyük bir gemi buraya yakın bir yerde demirlemiş.
Show More (1)
|
| 3 |
anchor |
çıpa |
n. |
|
- In addition, the agreements with the EU will act as an anchor.
- Ayrıca AB ile yapılan anlaşmalar da bir çıpa görevi görecektir.
- Sami is an anchor baby.
- Sami bir çıpa bebek.
Show More (-1)
|
| 4 |
anchor |
sabitlemek |
v. |
|
- Financial planning will need to be adjusted in order to anchor these items of expenditure in the Budget.
- Bu harcama kalemlerini bütçeye sabitlemek için mali planlamanın yeniden düzenlenmesi gerekecektir.
- We are engaged in a dialogue to anchor the process at country level.
- Süreci ülke düzeyinde sabitlemek üzere bir diyalog yürütüyoruz.
Show More (-1)
|
| 5 |
anchor |
demir atmak |
v. |
|
- The boat anchored near the shore.
- Tekne, kıyıya yakın demir attı.
- Drop the anchor!
- Demir at!
Show More (-1)
|
| 6 |
anchor |
çapa atmak |
v. |
|
- Tom threw the anchor overboard.
- Tom denize çapa attı.
- The ship dropped anchor.
- Gemi çapa attı.
Show More (-1)
|
| 7 |
anchor |
sıkıca sabitlemek |
v. |
|
- The table was securely anchored to the floor.
- Masa yere sıkıca sabitlenmişti.
Show More (-2)
|
| 8 |
anchor |
haber spikeri |
n. |
|
- She was the anchor of World Wide News.
- World Wide News'in haber spikerliğini yapıyordu.
Show More (-2)
|
