allay - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
allay yatıştırmak v.
  • This area of freedom and justice is intended, at the same time, to allay fears.
  • Bu özgürlük ve adalet alanı aynı zamanda korkuları yatıştırmaya yöneliktir.
  • This area of freedom and justice is intended, at the same time, to allay fears.
  • Bu özgürlük ve adalet alanı aynı zamanda korkuları yatıştırmayı amaçlamaktadır.
  • It remains to be seen whether you can allay their fears.
  • Korkularını yatıştırıp yatıştıramayacağınızı göreceğiz.
Show More (0)
allay gidermek v.
  • We have to be able to allay such fears by increasing the amount of relevant information we provide.
  • Sağladığımız ilgili bilgi miktarını arttırarak bu tür korkuları giderebilmeliyiz.
  • What can you say to reassure us and allay our concerns?
  • Bizi rahatlatmak ve endişelerimizi gidermek için ne söyleyebilirsiniz?
Show More (-1)
allay dindirmek v.
  • It remains to be seen whether you can allay their fears.
  • Onların korkularını dindirip dindiremeyeceğinizi göreceğiz.
Show More (-2)