Tureng - actor - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	actor	aktör	n.
	I have proposed local partnerships which are open to many different types of actor. Ben pek çok farklı aktör türüne açık olan yerel ortaklıklar önerdim. We need a political actor in Brussels. Brüksel'de siyasi bir aktöre ihtiyacımız var. The citizen must be an actor and not just an observer. Vatandaş sadece bir gözlemci değil, bir aktör olmalıdır. I have proposed local partnerships which are open to many different types of actor. Birçok farklı aktör türüne açık olan yerel ortaklıklar önerdim. Too often we are left with the impression of a Commission that is a spectator rather than a powerful actor. Çoğu zaman güçlü bir aktörden ziyade seyirci konumunda olan bir Komisyon izlenimi ediniyoruz. Don't waste time trying to act like an actor. Bir aktör gibi davranmaya çalışarak vakit kaybetmeyin. Tom abandoned the hope of becoming an actor. Tom bir aktör olma ümidinden vazgeçti. An actor has to memorize his lines. Bir aktör sözlerini ezberlemek zorundadır. He aspired to be a famous actor. O, ünlü bir aktör olmak için can attı. My dad was an actor. Babam bir aktördü. Tom is a waiter and an actor. Tom garson ve aktördür. The actor was on the stage for most of the play. Aktör oyunun büyük bölümünde sahnedeydi. Who is your favorite actor? En sevdiğin aktör kim? The criticism of the actor's performance was just. Aktörün performansına yönelik eleştiriler haklıydı. The Australian actor, Andy Whitfield, has passed away. Avustralyalı aktör Andy Whitfield vefat etti. Tom is a good actor. Tom iyi bir aktör. The actor couldn't remember his lines. Aktör repliklerini hatırlayamadı. The man who lives next door to us is a famous actor. Yan komşumuz olan adam ünlü bir aktör. Who's your favorite actor? En sevdiğin aktör kimdir? The actor has a large yacht. Aktörün büyük bir yatı var. The actor is two years senior to me. Aktör benden iki yıl daha kıdemli. I'm an actor. Ben bir aktörüm. Tom is an actor. Tom bir aktör. Tom is a talented actor. Tom yetenekli bir aktör. I've never heard of the actor. Aktörün adını hiç duymadım. I didn't know the actor until I saw the movie. Filmi seyredene kadar aktörü tanımıyordum. Tom lacks the talent to be an actor. Tom bir aktör olma yeteneğinden yoksundur. Tom is a gifted actor, isn't he? Tom yetenekli bir aktör, değil mi? I have a friend whose father is a famous actor. Babası ünlü bir aktör olan bir arkadaşım var. The actor is putting on makeup. Aktör makyaj yapıyor. He became a famous actor. Ünlü bir aktör oldu. That Kabuki actor is very popular with young people. O Kabuki aktörü, genç insanlar arasında çok popülerdir. Do I look like an actor? Aktöre benziyor muyum? Tom should've been an actor. Tom'un bir aktör olması gerekirdi. Tom wasn't a good actor. Tom iyi bir aktör değildi. Tom isn't a good actor. Tom iyi bir aktör değil. That young actor is a James Dean. Bu genç aktör bir James Dean. He lacks the talent to be an actor. O, bir aktör olma yeteneğinden yoksundur. Tom wants to be a famous actor. Tom ünlü bir aktör olmak istiyor. I'm not an actor anymore. Artık bir aktör değilim. The actor is two years senior to me. Aktör benden iki yaş büyük. Tom isn't an actor. Tom bir aktör değil. I wish to pretend to be an actor. Bir aktörmüş gibi davranmak istiyorum. Tom plans to become an actor. Tom bir aktör olmayı planlıyor. He became acquainted with the actor. Aktör ile tanıştı. He is a waiter and an actor. O bir garson ve bir aktördür. To tell the truth, that actor is married. Doğruyu söylemek gerekirse, o aktör evli. That Kabuki actor is very well known amongst young people. O Kabuki aktörü genç insanlar arasında çok iyi bilinir. Peter O'Toole is my favorite actor. Peter O'Toole en sevdiğim aktördür. Tom lacks the talent to be an actor. Tom aktör olacak yetenekten yoksun. The actor had a dispute with his director. Aktör, yönetmeniyle anlaşmazlık yaşadı. She is an actor. O bir aktör. Charlie Chaplin is an actor. Charlie Chaplin bir aktör. I have never heard of this actor. Bu aktörün adını hiç duymadım. Tom is a very good actor. Tom çok iyi bir aktör. The actor is making up. Aktör makyaj yapıyor. I like the actor. Aktörden hoşlandım. The actor will play five characters in less than half an hour. Aktör yarım saatten az süre içinde beş tane karakter oynayacak. She had a picture taken with an actor. Bir aktörle fotoğraf çektirmişti. Reports of the actor's death have gone viral on the Internet. Aktörün ölüm haberi internette viral oldu. It is a must for an actor to know his audience. Bir aktörün izleyicisini tanıması bir zorunluluktur. That Kabuki actor is very well known amongst young people. Bu Kabuki aktörü gençler arasında çok iyi tanınıyor. This actor does his own stunts. Bu aktör kendi dublörlüğünü yapıyor. Tom is a young, promising actor. Tom genç ve gelecek vadeden bir aktör. Who's your favorite actor or actress? En sevdiğiniz aktör ya da aktris kim? He should have been an actor. Aktör olmalıydı. You're a very good actor. Sen çok iyi bir aktörsün. She had a picture taken with an actor. O bir aktör ile birlikte resim çektirdi. I'm not an actor. Ben aktör değilim. I am a famous actor. Ben ünlü bir aktörüm. Tom is a waiter and an actor. Tom bir garson ve bir aktör. Tom isn't that good an actor. Tom o kadar iyi bir aktör değil. He's an amateur actor. Amatör bir aktör. I'm not an actor anymore. Ben artık bir aktör değilim. Tom is a great actor. Tom harika bir aktördür. Brad Pitt is an actor. Brad Pitt bir aktör. Who's your favorite American actor? Favori Amerikalı aktörün kim? He became the finest actor on the American stage. Amerikan sahnesindeki en iyi aktör oldu. Do you have a favorite actor? Senin favori bir aktörün var mı? Tom is an accomplished actor. Tom başarılı bir aktördür. Tom's a great actor. Tom büyük bir aktör. Jean Reno is my favorite actor. Jean Reno benim en sevdiğim aktördür. My father was an actor. Babam bir aktördü. Sean Connery is a Scottish actor. Sean Connery İskoç bir aktördür. Do you want to be an actor in a movie? Bir filmde aktör olmak ister misin? I have never heard of this actor. Bu aktörü hiç duymadım. The actor was accidentally shot dead during the making of the movie. Aktör film çekimi sırasında yanlışlıkla vurularak öldürüldü. Tom is an actor and comedian. Tom bir aktör ve komedyen. I've never heard of this actor. Bu aktörü hiç işitmedim. My dream is to make it as an actor in Hollywood. Benim hayalim Hollywood'da aktör olmak. I agree with you that the actor is very talented. Aktörün çok yetenekli olduğu konusunda sizinle aynı fikirdeyim. Charlie Chaplin was a British actor. Charlie Chaplin bir İngiliz aktördü. I'm not an actor. Ben bir aktör değilim. Who's your favorite American actor? En sevdiğiniz Amerikalı aktör kim? I wish to pretend to be an actor. Bir aktör gibi davranmak istiyorum. At last, James Bond made it as an actor. Sonunda, James Bond bir aktör olarak başardı. He became acquainted with the actor. Aktörle tanıştı. Tom's a great actor. Tom harika bir aktör. He seems to have been a very popular actor when he was young. O gençken çok popüler bir aktörmüş gibi görünmektedir. He ought to have been an actor. Aktör olmalıydı. My favorite Italian actor is Adriano Celentano. En sevdiğim İtalyan aktör Adriano Celentano'dur. The actor was accidentally shot dead during the making of the movie. Filmin yapımı sırasında aktör yanlışlıkla vurularak öldürüldü. Tom is a gifted actor. Tom yetenekli bir aktördür. The Australian actor, Andy Whitfield, has passed away. Avustralyalı aktör, Andy Whitfield, vefat etti. That Kabuki actor is very popular with young people. Bu Kabuki aktörü gençler arasında çok popüler. He is an actor. O bir aktör. One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone. Onlardan biri bir aktör, birini öldürme numarası yapacak. I didn't know the actor until I saw the movie. Filmi izleyene kadar aktörü bilmiyordum. It is a must for an actor to know his audience. Bir aktör için seyircisini tanımak şarttır. He became the finest actor on the American stage. O, Amerikan sahnesinde en iyi aktör oldu. Tom is an outstanding actor. Tom olağanüstü bir aktördür. Do you have a favorite actor? Favori bir aktörün var mı? The actor couldn't remember his lines. Aktör repliğini hatırlayamadı. The actor is nowhere near as popular as he used to be. Aktör artık eskisi kadar popüler değil. The actor has a hideaway in Colorado. Aktörün Colorado'da bir saklanma yeri var. Who is your favorite actor? En sevdiğin aktör kimdir? Tom is a talented actor, isn't he? Tom yetenekli bir aktör, değil mi? The actor used to have the tailor make his suits. Aktör takım elbiselerini terziye diktirirdi. I've never heard of this actor. Bu aktörü hiç duymadım. He lacks the talent to be an actor. Aktör olmak için yeteneği yok. I agree with you that the actor is very talented. Aktörün çok yetenekli olduğu konusunda seninle aynı fikirdeyim. The actor came out from behind the curtain. Aktör perdenin arkasından çıktı. You're a good actor. İyi bir aktörsün. Brad Pitt is an actor. Brad Pitt bir aktördür. Tom plans to become an actor. Tom aktör olmayı planlıyor. Tom is an actor. Tom bir aktördür. Tom is an actor and comedian. Tom bir aktör ve komedyendir. Tom is a very good actor. Tom çok iyi bir aktördür. Tom is a talented actor. Tom yetenekli bir aktördür. Charlie Chaplin was a British actor. Charlie Chaplin İngiliz bir aktördü. He aspired to be a famous actor. Ünlü bir aktör olmak istiyordu. Tom abandoned the hope of becoming an actor. Tom aktör olma umudundan vazgeçti. I'm not an actor anymore. Artık aktör değilim. The actor died at the height of his popularity. Aktör, popülaritesinin doruğunda öldü. He should have been an actor. O, bir aktör olmalıydı. Jean Reno is my favorite actor. Jean Reno benim gözde aktörüm. I'm not a good actor. Ben iyi bir aktör değilim. Sean Connery is a Scottish actor. Sean Connery bir İskoç aktördür. An actor has to memorize his lines. Bir aktör repliklerini ezberlemek zorundadır. Who's your favorite actor or actress? Favori aktör ve aktristiniz kimdir? He was the first actor I had met in my life. Hayatımda tanıştığım ilk aktördü. The actor played the part with feeling. Aktör rolünü hissederek oynadı. Who's your favorite Hollywood actor? En sevdiğiniz Hollywood aktörü kim? My favorite Italian actor is Adriano Celentano. En sevdiğim İtalyan aktör Adriano Celentano. They knew the names of every leading actor and actress. Önde gelen tüm aktör ve aktrislerin isimlerini biliyorlardı. He ought to have been an actor. O, bir aktör olmalıydı. He was the first actor I had met in my life. Hayatımda karşılaştığım ilk aktördü. The actor who plays Jesus is quite handsome. İsa'yı oynayan aktör oldukça yakışıklı. He seems to have been a very popular actor when he was young. Gençken çok popüler bir aktörmüş gibi görünüyor. Is Tom an actor? Tom bir aktör mü? He's a child actor. O bir çocuk aktör. Tom became a famous actor. Tom ünlü bir aktör oldu. I want to be an actor. Bir aktör olmak istiyorum. Tom is an amazing actor. Tom harika bir aktör. The actor will play five characters in less than half an hour. Aktör yarım saatten az bir sürede beş karakteri canlandıracak. That actor is both handsome and skillful. Bu aktör hem yakışıklı hem de yetenekli. Tom is a very gifted actor. Tom çok yetenekli bir aktördür. Who's your favorite Hollywood actor? Favori Hollywood aktörün kimdir? That actor is both attractive and good at acting. O aktör hem çekici hem de iyi rol yapıyor. Tom is a singer and an actor. Tom bir şarkıcı ve aktördür. He is a waiter and an actor. Garson ve aktördür. I like the actor. Ben aktörü seviyorum. Tom should've been an actor. Tom aktör olmalıydı. The actor died at the height of his popularity. Aktör popülerliğinin zirvesindeyken öldü. He became a famous actor. O, ünlü bir aktör oldu. I'm not much of an actor. Ben çok iyi bir aktör değilim. I don't think he's a great actor. Onun iyi bir aktör olduğunu sanmıyorum. The actor’s career lasted for thirty years. Aktörün kariyeri otuz yıl sürdü. One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone. İçlerinden biri, birini öldürüyormuş gibi yapacak olan bir aktör. Show More (166)
2	actor	oyuncu	n.
	This former child actor later became a drug addict. Bu eski çocuk oyuncu daha sonra uyuşturucu bağımlısı oldu. Do you have a favorite actor? Sevdiğiniz bir oyuncunuz var mı? The actor’s career lasted for thirty years. Oyuncunun kariyeri 30 yıl sürdü. This former child actor later became a drug addict. Bu eski çocuk oyuncu daha sonra bir uyuşturucu bağımlısı oldu. You're a good actor. Sen iyi bir oyuncusun. He's a former child actor. O eski bir çocuk oyuncu. Tom is an outstanding actor. Tom olağanüstü bir oyuncudur. She's a former child actor. O eski bir çocuk oyuncu. The audience acclaimed the actors for their performance. Seyirci, performansları için oyuncuları alkışladı. Tom Skeleton, the ancient stage doorkeeper, sat in his battered armchair, listening as the actors came up the stone stairs from their dressing rooms. Yaşlı sahne kapıcısı Tom Skeleton, hırpalanmış koltuğunda oturmuş, oyuncuların soyunma odalarından taş merdivenlerden çıkışını dinliyordu. The audience applauded the actors for their performance. Seyirciler oyuncuları performansları için alkışladılar. Yesterday I met one of the most popular actors in the world. Dün dünyadaki en popüler oyunculardan biriyle tanıştım. I don't think he's a great actor. Ben onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. Tom is a good actor. Tom iyi bir oyuncu. She's a child actor. O bir çocuk oyuncu. I'm not an actor anymore. Ben artık oyuncu değilim. You're a very good actor. Sen çok iyi bir oyuncusun. Who's your favorite actor? En sevdiğin oyuncu kim? The actor is making up. Oyuncu makyaj yapıyor. Tom is a young, promising actor. Tom genç ve istikbali parlak bir oyuncudur. Tom is a gifted actor, isn't he? Tom yetenekli bir oyuncu, değil mi? I'm not much of an actor. Oyuncu da değilim. Who's your favorite child actor? En sevdiğin çocuk oyuncu kim? The actors are waiting on the stage. Oyuncular sahnede bekliyor. He's a child actor. O bir çocuk oyuncu. Charlie Chaplin is an actor. Charlie Chaplin bir oyuncudur. Tom was a child actor. Tom bir çocuk oyuncuydu. Sami hired new actors. Sami yeni oyuncular işe aldı. Some musicians and actors hire security guards to help fend off their over-eager fans. Bazı müzisyenler ve oyuncular, aşırı hevesli hayranlarını savuşturmak için güvenlik görevlileri tutarlar. Tom is a singer and an actor. Tom bir şarkıcı ve oyuncu. Tom isn't that good an actor. Tom o kadar iyi bir oyuncu değil. Tom isn't a good actor. Tom iyi bir oyuncu değil. To tell the truth, that actor is married. Gerçeği söylemek gerekirse, o oyuncu evli. I'm an actor. Ben bir oyuncuyum. My dad was an actor. Babam bir oyuncuydu. I want to be an actor. Oyuncu olmak istiyorum. Sami hired new actors. Sami yeni oyuncular kiraladı. Show More (34)
3	actor	erkek oyuncu	n.
	Leonardo DiCaprio won the Oscar for best actor for his role as Hugh Glass in The Revenant. Leonardo DiCaprio, The Revenant'taki Hugh Glass rolüyle en iyi erkek oyuncu Oscar'ını kazandı. Do I look like an actor? Bir erkek oyuncu gibi görünüyor muyum? Do I look like an actor? Bir erkek oyuncuya benziyor muyum? Show More (0)
4	actor	yapan	n.
	He has also been a fashion model, black market salesman, and finally, of course, actor. Ayrıca mankenlik, karaborsa satıcılığı ve son olarak da tabii ki aktörlük yaptı. Show More (-2)
5	actor	film oyuncusu	n.
	Do you want to be an actor in a movie? Bir filmde oyuncu olmak ister misin? Show More (-2)