Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
içmeye uygun
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
accessory
suç ortağı
n.
The majority that rejects stopping it becomes an
accessory.
Durdurulmasını reddeden çoğunluk
suç ortağı
olur.
He was arrested as an
accessory
to the robbery.
Soygunun
suç ortağı
olarak tutuklandı.
He was arrested as an
accessory
to the robbery.
Soygunda
suç ortağı
olarak tutuklandı.
Show More (0)
2
accessory
aksesuar
n.
Above all, name-calling, which is an
accessory
of racist and xenophobic sentiment, must be avoided.
Her şeyden önce, ırkçı ve yabancı düşmanı duyguların bir
aksesuarı
olan isim takmaktan kaçınılmalıdır.
You're supposed to be an
accessory.
Senin bir
aksesuar
olman gerekiyordu.
Show More (-1)