apron - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

apron

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"apron" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 54 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
apron i. önlük
General
apron i. prostela
apron i. peştamal
apron i. koruma kalkanı
apron i. rüzgarlık
apron i. koruyucu kapak
apron i. önlük giysi
apron i. apron
apron i. kayışlı taşıyıcı
apron i. döşlük
apron f. önlükle örtmek
apron f. önlükle korumak
apron f. önlükle sarmak
Trade/Economic
apron i. müfredat listesi
apron i. perakende satışlarda faturaya eklenen ayrıntıları gösteren liste
Technical
apron i. araba çamurluğu iç eteği
apron i. apron
apron i. çamur koruma plakası
apron i. epron
apron i. hadde yolluğu
apron i. göğüslük
apron i. kapak
apron i. önlük
apron i. tabliye
apron i. yükleme sahası
apron i. sürekli taşıma bandı
apron i. (kaynak yaparken kullanılan) siper
apron i. koruma siperi
Mechanic
apron i. araba önlüğü
apron i. torna tezgahında kurşun vida dişlilerini koruyan muhafaza
Textile
apron i. önlük
Architecture
apron i. iç pencerenin altına monte edilmiş yatay kaplama
Construction
apron i. duvar üzerindeki metal kenarlık
Furniture
apron i. masa, sandalye gibi mobilyaların bacakları arasında uzanan raylı veya oymalı panel
Automotive
apron i. alt panel
apron i. apron
Aeronautic
apron i. hangar önü
apron i. terminalin ya da hangarın karşısında bulunan uçak park alanı
apron i. uçağın manevra yapabilmesi için kullanılan sertleştirilmiş düz yüzey rampa
apron i. hava yastıklı teknenin tabanında bulunan dairesel kuşak
Marine
apron i. baş bodoslama astarı
apron i. iskele rıhtım tabliyesi
Breeding
apron i. uzun tüylü bir köpeğin boyun kısmındaki saçaklar
Tobacco
apron i. bant
Religious
apron i. papaz giysisinin ön kısmı
Environment
apron i. erozyona karşı koruma sağlaması için kıyı şeridi boyunca uzanan yapı
Geography
apron i. buzul moreninin önünde biriken kum ve çakılla kaplı alan
Sport
apron i. golf sahasının etrafını çevreleyen, golf çimine kıyasla daha uzun olan çim sınırı
Boxing
apron i. boks ringinin etrafını çevreleyen, halatların ötesine uzanan kısım
Music
apron i. sahnenin perde önü bölümü
Theatre
apron i. önsahne
apron i. ön sahne
apron i. tavan çıkıntısı
Engineering
apron i. altta yatan toprağı su erozyonuna karşı korumak için kullanılan beton vb. zemin kaplaması

"apron" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
apron apron i.
Technical
apron apron i.
Automotive
apron apron i.
Aeronautic
apron ramp i.

"apron" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 152 sonuç

İngilizce Türkçe
General
apron strings i. önlük bağları
silk apron i. futa
apron strings i. başkasına bağlılık
apron strings i. aşırı bağlılık
surgeon's apron i. doktor önlüğü
bird cage apron i. kafes tülü
cage apron i. kafes tülü
bib apron i. mutfak önlüğü
cooking apron i. mutfak önlüğü
kitchen apron i. mutfak önlüğü
whi̇te apron i. beyaz önlük
be tied to someone's apron strings f. birisinin sözünden çıkmamak
be tied to someone's apron strings f. birine fazla bağlı olmak
Idioms
apron-string hold i. kadının sahip olduğu fakat o yaşadığı sürece kocası tarafından idare edilen mal mülk
apron-string tenure i. kadının sahip olduğu fakat o yaşadığı sürece kocası tarafından idare edilen mal mülk
apron-string hold i. iç güveyisi tarafından idare edilen mal mülk
apron-string tenure i. iç güveyisi tarafından idare edilen mal mülk
apron string i. bir kadının ailesine olan bağı
apron string i. bir kadının kocasına/çocuğuna olan bağı
apron string i. (anasının) dizinin dibi
apron string i. (anasının) kuzusu
apron string i. (annesinin) eteği/dibi
be tied to a wife's apron strings f. eş/anne tarafından gereğinden fazla kontrol edilmek
loosen the apron strings f. (daha çok ebeveynlerin çocuklarını kontrol etmede) ipleri gevşetmek
be tied to (something's) apron strings f. (birinin) etkisi altında olmak
be tied to something's apron strings f. (birinin) etkisi altında olmak
cut the apron strings f. (daha çok ebeveynlerin çocuklarını kontrol etmede) ipleri gevşetmek
cut the apron strings f. özgürlüğünü ilan etmek
be tied to (something's) apron strings f. (birine) aşırı bağlı olmak
be tied to something's apron strings f. (birine) aşırı bağlı olmak
be tied to (something's) apron strings f. ipleri (birinin) eline vermek
be tied to something's apron strings f. ipleri (birinin) eline vermek
be tied to (something's) apron strings f. (birine) gebe kalmak
be tied to something's apron strings f. (birine) gebe kalmak
be tied to one's mother's apron strings f. anasının dizinin dibinden ayrılmamak
be tied to your mother's apron strings f. anasının kuzusu olmak
be tied to your mother's apron strings f. annesinin eteğinden ayrılamamak
be tied to someone's apron strings f. birisine aşırı bağlı olmak
be tied to your mother's apron strings f. süt kuzusu olmak
cut the apron strings f. ipleri gevşetmek
cut the apron strings f. dizginleri gevşetmek
cut the apron strings f. baskıyı azaltmak
cut the apron strings f. daha serbest bırakmak
wear (one's) apron high f. hamile olmak
tied to (one's) apron strings s. (birinin) etkisi altında
tied to apron strings s. (birinin) etkisi altında
tied to someone's apron strings s. (birinin) etkisi altında
tied to (one's) apron strings s. (birine) aşırı bağlı
tied to apron strings s. (birine) aşırı bağlı
tied to someone's apron strings s. (birine) aşırı bağlı
tied to (one's) apron strings s. ipleri (birinin) elinde
tied to apron strings s. ipleri (birinin) elinde
tied to someone's apron strings s. ipleri (birinin) elinde
tied to (one's) apron strings s. ana/süt kuzusu
tied to apron strings s. ana/süt kuzusu
tied to someone's apron strings s. ana/süt kuzusu
tied to (one's) apron strings s. kılıbık
tied to apron strings s. kılıbık
tied to someone's apron strings s. kılıbık
tied to one's mother's apron strings s. annesi tarafından yönetilen/kontrol edilen
tied to one's mother's apron strings s. annesine bağlı
tied to one's mother's apron strings s. anasının dizinin dibinden ayrılmayan
tied to one's mother's apron strings s. anasının kuzusu
tied to one's mother's apron strings s. anasının eteğinden ayrılmayan
(tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings s. annesi/karısı/biri tarafından yönetilen/kontrol edilen
(tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings s. annesine/karısına/birine bağlı
(tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings s. anasının/karısının/birinin dizinin dibinden ayrılmayan
(tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings s. anasının/karısının/birinin eteğinden ayrılmayan
tied to (someone's) apron strings s. (biri) tarafından yönetilen/kontrol edilen
tied to (someone's) apron strings s. (birine) bağlı
tied to (someone's) apron strings s. (birinin) dizinin dibinden ayrılmayan
tied to (someone's) apron strings s. (birinin) eteğinden ayrılmayan
tied to his mother's apron strings s. anasının dizinin dibinden ayrılmayan
tied to his mother's apron strings s. anasının kuzusu
tied to his mother's apron strings s. annesinin eteğinden ayrılamayan
tied to his mother's apron strings s. süt kuzusu
tied to his mother's apron strings s. annesine bağlı
tied to mother's apron strings s. anasının dizinin dibinden ayrılmayan
tied to mother's apron strings s. anasının kuzusu
tied to mother's apron strings s. annesinin eteğinden ayrılamayan
tied to mother's apron strings s. süt kuzusu
tied to mother's apron strings s. annesine bağlı
tied to his mother's apron strings s. anasının dizinin dibinden ayrılmayan
Technical
tool apron i. planya makinesinin kesici takımının kenetlendiği parça
apron cards i. apron kartları
apron slab i. apron döşemesi
leading edge of the apron cradle i. apron kafesinin dönüş kenarı
apron real tower i. apron makara kulesi
bottom apron i. alt apron
bottom apron nose bar i. alt apron burun çubuğu
bottom apron guide bar i. alt apron rehber çubuğu
apron roller i. apron silindiri
feed apron i. besleme tablası
ice apron i. buz kırıcı
apron conveyor i. çelik levhalı taşıyıcı
lattice apron i. gözenekli apron
double apron fence i. iki taraflı dikenli tel çiti
apron pivot i. kapak menteşesi
apron bracket i. kapak şasisi
protective apron i. koruyucu kaplamalı yer
apron conveyor i. mafsallı bant taşıyıcı
apron feeder i. levhalı besleyici
apron conveyor i. mafsallı konveyör
apron conveyor i. levhalı konveyör
apron piece i. merdiven başlık kirişi
apron tube i. profilli boru
apron feeder i. paletli besleyici
apron wall i. pencere parapeti
port apron i. port eşiği
apron wall i. pencere eteği
apron feeder i. zincirli besleyici
Mechanic
apron man i. önlük giyen kimse
apron man i. tamirci
Textile
bottom apron i. alt manşon
apron protecting against cuts and stabs by hand knives i. çakılarla kesmeye ve delmeye karşı koruyucu önlük
kitchen apron i. mutfak önlüğü
apron fabric i. önlük kumaşı
apron ribbon i. önlük şeriti
apron dress i. önlük
top apron i. üst manşon
Construction
window apron i. parapet kirişi
Automotive
fender apron i. çamurluk iç sacı
fender splash apron i. çamurluk sıçratma paneli
front apron i. ön alt panel
Aeronautic
apron management service i. apron yönetim hizmeti
apron movement pattern i. apron güvenlik çizgileri
apron floodlight i. apron aydınlatma ışığı
apron identification card i. apron kartı
apron taxiway i. apron taksi yolu
apron-drive loading bridge i. aprondan çekilen yükleme köprüsü
parking apron i. park apronu
apron management i. service apron yönetim servisi
service and hangar apron i. servis ve hangar apronu
itenerant apron i. seyyar apron
Medical
surgical drop-off apron i. ameliyat önlüğü
surgical apron i. ameliyat önlüğü
surgical apron i. cerrahi önlük
lead apron i. kurşun önlük
lead apron i. röntgen ışınlarına karşı koruyucu giysi
Botanic
devil's apron i. atlantik okyanusu'na özgü laminaria cinsi yosun
Environment
butyl rubber apron i. sentetik kauçuktan yapılmış önlük
Geography
outwash apron i. sandur
frontal apron i. sandur
outwash apron i. sander
morainal apron i. sander
frontal apron i. sander
morainal apron i. sandur
Military
apron shield i. kalkan
protective apron i. kimyasal maddelerden koruma önlüğü
single-apron fence i. tek taraflı dikenli tel
Music
apron stage i. sahnenin perde önü bölümü
Printery
apron bottom lip i. cetvel ağzı alt dudağı