örtüşmek

Sens de "örtüşmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 15 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	örtüşmek	overlap v.
We noticed our interests overlap considerably. İlgi alanlarımızın önemli ölçüde örtüştüğünü fark ettik. More Sentences
General
2	General	örtüşmek	coincide v.
Her suggestions coincide with my opinion. Onun önerileri benim görüşlerimle örtüşüyor. More Sentences
3	General	örtüşmek	tally with v.
We would like to know how this tallies with Article 48 of the Treaty. Bunun Antlaşmanın 48. Maddesi ile nasıl örtüştüğünü bilmek isteriz. More Sentences
4	General	örtüşmek	correspond to v.
I believe that this also corresponds to the times we are living in. Bunun aynı zamanda içinde yaşadığımız dönemle de örtüştüğüne inanıyorum. More Sentences
5	General	örtüşmek	coincide with v.
Your resolutions on the subject of stock maintenance and fishery management coincide with our approach. Rezervlerin korunması ve balıkçılık yönetimi konusundaki kararlarınız bizim yaklaşımımızla örtüşmektedir. More Sentences
6	General	örtüşmek	match up with v.
7	General	örtüşmek	tally v.
8	General	örtüşmek	tally v.
9	General	örtüşmek	sympathise [uk] v.
10	General	örtüşmek	sympathize v.
Phrasals
11	Phrasals	örtüşmek	tally with something v.
12	Phrasals	örtüşmek	fit snugly into v.
13	Phrasals	örtüşmek	marry up v.
Trade/Economic
14	Trade/Economic	örtüşmek	tally v.
Automotive
15	Automotive	örtüşmek	overspray v.

Sens de "örtüşmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 17 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(bir şeyle) örtüşmek	correspond with (something) v.
This approach does not correspond with the wishes of our citizens and it will have to be corrected in the years to come. Bu yaklaşım vatandaşlarımızın istekleriyle örtüşmemektedir ve önümüzdeki yıllarda düzeltilmesi gerekecektir. More Sentences
General
2	General	amaçla örtüşmek	fit for purpose v.
3	General	tam anlamıyla örtüşmek	well-suit v.
Phrasals
4	Phrasals	-ile örtüşmek	jibe with v.
5	Phrasals	tam örtüşmek	dovetail with something v.
6	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) örtüşmek	match up with (someone or something else) v.
7	Phrasals	(bir şeyle) örtüşmek	correspond to (something) v.
8	Phrasals	ile tam örtüşmek	dovetail with v.
9	Phrasals	(bir şeyle) tam örtüşmek	flush with (something) v.
10	Phrasals	birbiriyle örtüşmek	hold together v.
11	Phrasals	(bir şeyle) örtüşmek	hold with (something) v.
12	Phrasals	(bir şeyle) örtüşmek	jibe with (something) v.
Colloquial
13	Colloquial	(bir rolle, tavırla, unvanla) tam anlamıyla örtüşmek	wear well v.
Idioms
14	Idioms	amacıyla örtüşmek	answer someone's purpose v.
15	Idioms	amacıyla örtüşmek	serve someone's purpose v.
Politics
16	Politics	çıkarlarla örtüşmek	be compatible with the interests v.
Philosophy
17	Philosophy	mantıken örtüşmek	communicate v.