yumurtlamak

Sens de "yumurtlamak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	yumurtlamak	spawn v.
When do salmon spawn? Somonlar ne zaman yumurtlar? More Sentences
General
2	General	yumurtlamak	lay eggs v.
Do alligators lay eggs? Timsahlar yumurtlar mı? More Sentences
Common Usage
3	Common Usage	yumurtlamak	ovulate v.
General
4	General	yumurtlamak	blurt out v.
5	General	yumurtlamak	blurt something out v.
6	General	yumurtlamak	lay v.
7	General	yumurtlamak	deposit v.
8	General	yumurtlamak	invent v.
9	General	yumurtlamak	blab out v.
10	General	yumurtlamak	blurt v.
11	General	yumurtlamak	blunder out v.
12	General	yumurtlamak	plump v.
13	General	yumurtlamak	spore v.
Phrasals
14	Phrasals	yumurtlamak	pump out v.
15	Phrasals	yumurtlamak	bring off v.
Marine Biology
16	Marine Biology	yumurtlamak	spawning v.
Apiculture
17	Apiculture	yumurtlamak	oviposit v.
Slang
18	Slang	yumurtlamak	make with v.

Sens de "yumurtlamak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	yumurtlamak (yumurta)	lay v.
Caretta Carettas lay their eggs by the beach in the sand. Caretta Carettalar yumurtalarını sahilde kuma bırakırlar. More Sentences
Idioms
2	Idioms	yumurta yumurtlamak	lay an egg v.
The chicken laid an egg this morning. Tavuk bu sabah bir yumurta yumurtladı. More Sentences
General
3	General	balık/kurbağa yumurtlamak	spawn v.
4	General	yumurtlamak (balık)	spawn v.
5	General	yumurtlamak (balık vb)	spawn v.
Phrasals
6	Phrasals	(laf, iş) hızlıca bir şey yumurtlamak	toss something off v.
7	Phrasals	bir şeyi yumurtlamak	spout something out v.
8	Phrasals	(birine) bir şeyi yumurtlamak	blurt something out (at someone) v.
9	Phrasals	bir şeyler yumurtlamak	spout out v.
Idioms
10	Idioms	(çocuk) cevher yumurtlamak	out of the mouths of babes (oft times come gems) v.
Biology
11	Biology	yumurtlamak yerine doğurarak üreyen	zoogonous adj.
Marine Biology
12	Marine Biology	tatlı suda yaşayıp yumurtlamak için denize giden bir yılan balığı familyası	anguillidae n.
13	Marine Biology	tatlı suda yaşayıp yumurtlamak için denize giden bir yılan balığı familyası	family anguillidae n.
14	Marine Biology	yumurtlamak için nehrin yukarısına göçen alabalık benzeri çeşitli deniz balıklarına verilen ad	sea trout n.
15	Marine Biology	yetişkinleri tatlı sularda yaşayıp yumurtlamak üzere denize dönen, avrupa ve amerika'ya özgü bir yılan balığı	common eel n.
16	Marine Biology	yetişkinleri tatlı sularda yaşayıp yumurtlamak üzere denize dönen, avrupa ve amerika'ya özgü bir yılan balığı	freshwater eel n.
17	Marine Biology	(yumurtlamak için) nehre göç etmek	run v.
18	Marine Biology	yumurtlamak için denizden nehrin yukarı kısmına yeni göç etmiş (balık)	fresh-run adj.
Zoology
19	Zoology	yumurtlamak yerine doğum yapan canlı	viviparous n.
Breeding
20	Breeding	aşırı yumurtlamak	superovulate v.
21	Breeding	çok hızlı yumurtlamak	superovulate v.
Entomology
22	Entomology	(böcek) yumurtlamak	strike v.
23	Entomology	(böcek) üzerine yumurtlamak	strike v.
24	Entomology	yumurtlamak için kan emmeye ihtiyaç duymayan (böcek)	autogenous adj.