Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yetişkin erkek | adult male n. | ||
Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis. Japon yetişkin erkeklerin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içki içmektedir. More Sentences |
||||
General | yetişkin erkek | amadoda [south african] n. | ||
Archaic | ||||
Archaic | yetişkin erkek | groom n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | ruhen olgunlaşmamış yetişkin erkek | man child n. |
General | ruhen olgunlaşmamış yetişkin erkek | man-child n. |
General | genç yetişkin erkek | young buck n. |
General | genç yetişkin erkek | young man n. |
General | yetişkin ve genç erkek arasındaki eşcinsel ilişkiye ait | pederastic adj. |
Colloquial | ||
Colloquial | delikanlı ya da yetişkin erkek | big boy n. |
Marine Biology | ||
Marine Biology | çiftleşme döneminde yetişkin erkek somonların alt çenesinde görülen kancalı bir çıkıntı | gib n. |
Zoology | ||
Zoology | yetişkin erkek geyiğin boynuzları | attire n. |
Breeding | ||
Breeding | hadım edilmiş yetişkin erkek hayvan | seg [dialect] [uk] n. |
Breeding | hadım edilmiş yetişkin erkek hayvan | segg [dialect] [uk] n. |
Music | ||
Music | baritonun bir ton üstündeki yetişkin erkek sesi | tenor voice n. |
Slang | ||
Slang | genç görünümlü yetişkin erkek | manboy n. |
Slang | my little pony izleyen yetişkin erkek | brony n. |
Slang | yetişkin erkek kanguru | boomer n. |