Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yeni evli | recently married adj. | ||
The Brown twins, both of whom got recently married, held a party. Her ikisi de yenilerde evlenmiş olan Brown ikizleri bir parti düzenledi. More Sentences |
||||
General | yeni evli | newlywed adj. | ||
General | yeni evli | just married adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | yeni evli çift | newly-wed couple n. |
General | yeni evli çiftin süpürge üzerinden atlamasını içeren gelenek | jumping the broom n. |
General | yeni evli çiftlere tencere ve tavalarla yapılan alaycı serenat | charivari n. |
General | yeni evli kimse | neogamist n. |
General | yeni evli çiftin kadının ailesinin evinde yaşaması | matrilocality n. |
General | yeni evli kimse | honeymooner n. |
General | yeni evli çifte yapılan gürültülü serenat | chivari n. |
General | yeni evli çifte tencere ve tavalarla alaycı serenat yapmak | charivari v. |
General | yeni evli çiftlere yönelik | bridally adj. |