Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yele | mane n. | ||
The darker the mane of a lion is, the more attractive to females it is. Bir aslanın yelesi ne kadar koyu olursa, dişiler için o kadar çekici olur. More Sentences |
||||
General | yele | hackles n. | ||
Zoology | ||||
Zoology | yele | juba n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | (yele ve kuyruk kılı) uzama | horsehair n. |
General | döşeme ve yastıklarda kullanılan at yele ve kuyruk kılları | curled hair n. |
Anatomy | ||
Anatomy | (at) bacaklar, yele ve kuyruk | point n. |
Breeding | ||
Breeding | yele kılı | mane hair n. |
Breeding | boynunda ve kuyruğunda yele benzeri siyah tüyleri olan (kümes hayvanı) | columbian adj. |