yatılı - Turc Anglais Dictionnaire

yatılı

Sens de "yatılı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yatılı boarding adj.
Jocelyn Bell went to a boarding school in England from 1956 until 1961.
Jocelyn Bell 1956'dan 1961'e kadar İngiltere'de yatılı bir okula gitti.

More Sentences
General
yatılı boarder n.
yatılı live-in adj.
yatılı overnight adv.
yatılı overnight adv.

Sens de "yatılı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 54 résultat(s)

Turc Anglais
General
yatılı öğrenci boarder n.
The school has a hundred boarders.
Okulun yüz tane yatılı öğrencisi var.

More Sentences
yatılı okullar boarding schools n.
Living in a hospital is sort of like going to boarding school.
Bir hastanede yaşamak bir nevi yatılı okula gitmek gibidir.

More Sentences
yatılı kalmak board v.
He was barely old enough to board when he was sent away to school.
Okula gönderildiğinde yatılı kalabilecek yaşta bile değildi.

More Sentences
yatılı okul pension n.
parasız yatılı öğrenim free boarding education n.
yatılı okulda bölüm yönetmeni housemaster n.
yatılı olmayan öğrenci extern n.
yatılı okul boarding school n.
yatılı hasta in-patient n.
yatılı okulda yönetici öğretmen housemaster n.
yatılı yardımcı live-in help n.
yatılı dadı live-in nanny n.
yatılı okul idaresinden hafta sonu için alınan izin exeat n.
yatılı misafir overnight guest n.
yatılı konuk overnight guest n.
yatılı okulda kendinden yaşça büyük öğrencinin ayak işlerini yapan öğrenci fag n.
yarı yatılı öğrenci half boarder n.
yatılı okul pensione n.
bir kurumda yatılı kalan kimse pensioner n.
(özellikle yatılı okullarda) çocukların oyuncak ve eşya sandığı play-box n.
yatılı kamp sleepaway camp n.
yatılı kamp sleepaway camp n.
yatılı öğrenci boarding student n.
yatılı misafir ağırlamak have an overnight guest v.
yatılı misafir ağırlamak have a guest overnight v.
yatılı misafir ağırlamak have someone overnight v.
yatılı misafir ağırlamak host an overnight guest v.
yatılı okulda kendinden yaşça büyük öğrencinin ayak işlerini yapmak fag v.
Phrasals
yatılı çalışmak sleep in v.
yatılı çalışan sleep in v.
çalıştığı evde yatılı çalışan olmamak live out v.
yatılı hizmetçi/temizlikçi olmamak live out v.
çocuğunu/çocuklarını yatılı okula vermek farm someone out v.
Colloquial
yatılı misafir olarak kalmak spend the night v.
yatılı misafir olarak kalmak stay the night v.
Medical
madde bağımlılığı, akıl hastalığı veya diğer davranışsal sorunların hastane dışı bir merkezde yatılı olarak tedavi edilmesi residential treatment n.
yatılı hasta refakatçisi non-patient n.
yatılı tedavi inpatient treatment n.
çocuklara kilo verdirmeyi amaçlayan yatılı kamp fat camp n.
Social Sciences
suç işlemiş gençlerin gönderildiği yatılı okul community home n.
suç işlemiş gençlerin gönderildiği yatılı okul community home with education on the premises n.
Education
devlet parasız yatılı okulu public boarding school n.
parasız yatılı (devlet okulu) public boarding school n.
yatılı okul boarding school n.
yatılı ilköğretim okulu (6-13 yaş grubu) junior boarding school n.
yatılı ilköğretim bölge okulu regional primary boarding school n.
yatılı bölge ortaokulu (ybo) regional boarding secondary school n.
yatılı okul home-school [obsolete] n.
amerikan yerlisi ve eskimo öğrencilerin gittiği yatılı devlet okulu hostel school [canada] n.
(avrupa'da, özellikle fransa'da) yatılı okul pensionnat n.
yatılı olmayan okul day school n.
okul müdürünün evinde yatılı kalan bir grup erkek öğrenci schoolhouse n.
Military
hastanede yatılı tedavi gören hasta inpatient n.
Archaic
yatılı okul öğrencisi sojourner n.