|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
tesis (özel bir hizmet için yapılmış) |
facility n.
|
|
The hotel we booked has an excellent wellness facility.
Rezervasyon yaptırdığımız otelde harika bir sağlıklı yaşam tesisi var.
More Sentences
|
2 |
General |
çubuk (demirden/ağaçtan yapılmış) |
rod n.
|
|
Nor should the candidate countries fix the measuring rod so high up that it is no longer possible to jump over it.
Aday ülkeler ölçüm çubuğunu üzerinden atlanamayacak kadar yükseğe de sabitlememelidir.
More Sentences
|
3 |
General |
ustaca yapılmış |
ingenious adj.
|
|
This is utterly ingenious.
Bu son derece ustaca yapılmış.
More Sentences
|
4 |
General |
altından yapılmış |
golden adj.
|
|
The princess rode in a golden carriage.
Prenses altından yapılmış bir arabaya bindi.
More Sentences
|
5 |
General |
deriden yapılmış |
leather adj.
|
|
Tom refuses to buy anything made of leather.
Tom deriden yapılmış bir şey satın almayı reddediyor.
More Sentences
|
|
6 |
General |
mermerden yapılmış |
marble adj.
|
|
There's a big marble fountain in the courtyard of that mosque.
Bu caminin avlusunda mermerden yapılma büyük bir şadırvan var.
More Sentences
|
7 |
General |
taştan yapılmış |
stone adj.
|
|
Houses built with wood burn more easily thanstone houses.
Ahşaptan yapılmış evler taştan yapılmış evlerden daha kolay yanar.
More Sentences
|
8 |
General |
iyi yapılmış |
well done adj.
|
|
If I am completely honest, I must also say that this was a job well done.
Dürüst olmak gerekirse, bunun iyi yapılmış bir iş olduğunu da söylemeliyim.
More Sentences
|
9 |
General |
iyi yapılmış |
well made adj.
|
|
This chair is well made.
Bu sandalye iyi yapılmış.
More Sentences
|
10 |
General |
konserve yapılmış |
canned adj.
|
|
Pears are canned in this factory.
Bu fabrikada armut konservesi yapılıyor.
More Sentences
|
Common Usage |
|
11 |
Common Usage |
yumuşak bir maddeden yapılmış koruyucu şey |
pad n.
|
|
12 |
Common Usage |
önceden yapılmış |
prior adj.
|
|
General |
|
13 |
General |
kütüklerden yapılmış sal |
catamaran n.
|
|
14 |
General |
çifte merdiven (çit gibi bir bölmenin üstünden geçmek için yapılmış) |
stile n.
|
|
15 |
General |
fotokopiyle yapılmış kopya |
xerox n.
|
|
16 |
General |
pirinçten yapılmış eşya veya kaide |
brass n.
|
|
17 |
General |
jambon (domuz budundan yapılmış) |
gammon n.
|
|
18 |
General |
kazıklardan yapılmış çit |
picket fence n.
|
|
19 |
General |
serpantin (renkli kağıttan yapılmış) |
streamer n.
|
|
20 |
General |
gemileri farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz |
lock n.
|
|
21 |
General |
pirinçten yapılmış olma |
brassiness n.
|
|
22 |
General |
paçavradan yapılmış bebek |
rag doll n.
|
|
23 |
General |
bir yarın açık yüzüne yapılmış yol |
corniche n.
|
|
24 |
General |
kütüklerden yapılmış kulübe |
log cabin n.
|
|
25 |
General |
bezden yapılmış sofra örtüleri ve peçeteler |
table linen n.
|
|
|
26 |
General |
kütükten yapılmış kulübe |
log cabin n.
|
|
27 |
General |
hindistan polisi tarafından kullanılan uzun ağır bambu’dan yapılmış bir cop |
lathi n.
|
|
28 |
General |
tek parça taştan yapılmış abide |
monolith n.
|
|
29 |
General |
kilise mimarisi ve kilise süsleme sanatı çalışmasıyla yapılmış |
ecclesiolatry n.
|
|
30 |
General |
paçavradan yapılmış kağıt |
rag paper n.
|
|
31 |
General |
tente (branda bezinden yapılmış) |
tarpaulin n.
|
|
32 |
General |
tuvale yapılmış tablo |
canvas n.
|
|
33 |
General |
su kabı (sukabağından yapılmış) |
gourd n.
|
|
34 |
General |
oyularak yapılmış eser |
carving n.
|
|
35 |
General |
istemeden yapılmış |
done without intention n.
|
|
36 |
General |
seramikten yapılmış eşya |
ceramicware n.
|
|
37 |
General |
kazıklarla yapılmış set |
stockade n.
|
|
38 |
General |
boynuzdan yapılmış eşya |
horn n.
|
|
39 |
General |
elyaftan yapılmış tahta |
fiberboard n.
|
|
40 |
General |
bozuk arazide yapılmış geçit |
causeway n.
|
|
41 |
General |
ahşaptan yapılmış kapı topuzu |
door knob n.
|
|
42 |
General |
kurşundan yapılmış |
lead n.
|
|
43 |
General |
topraktan yapılmış |
earthenware n.
|
|
44 |
General |
ısmarlama yapılmış elbise |
made to measure n.
|
|
45 |
General |
çakmaktaşından yapılmış olma |
flintiness n.
|
|
46 |
General |
son derece beceriksizce yapılmış bir taklit |
travesty n.
|
|
47 |
General |
birlikte yapılmış olma durumu |
concertedness n.
|
|
48 |
General |
insan eliyle yapılmış şey |
artefact n.
|
|
49 |
General |
alçıdan yapılmış taklit mermer |
scagliola n.
|
|
50 |
General |
flanelden yapılmış giysi |
flannel n.
|
|
51 |
General |
bebeklerin diş çıkardıklarında dişetlerini kaşımaları için yapılmış plastik oyuncak |
teether n.
|
|
52 |
General |
hazırlıksız yapılmış şey |
impromptu n.
|
|
53 |
General |
yapılmış bir şey |
act n.
|
|
54 |
General |
emekle yapılmış eser |
lucubration n.
|
|
55 |
General |
katranlı makadamdan yapılmış kaldırım |
tarmac n.
|
|
56 |
General |
yünden yapılmış renkli uzun şal |
sarape n.
|
|
57 |
General |
ilmek yapılmış |
looped n.
|
|
58 |
General |
anayolun kenarında araçların geçici olarak konaklamaları için yapılmış yol |
layby n.
|
|
59 |
General |
seramik işleminde narin seramik parçalarının yerleştirildiği ateşe dayanıklı tuğladan yapılmış kutu |
sagger n.
|
|
60 |
General |
savunmada kullanılan ve sivri kazıklardan yapılmış çit |
palisade n.
|
|
61 |
General |
tahıldan yapılmış kahvaltılık yiyecek (mısır gevreği gibi) |
cereal n.
|
|
62 |
General |
yapılmış eşya/yiyecek |
manufacture n.
|
|
63 |
General |
insan eliyle yapılmış şey |
artifact n.
|
|
64 |
General |
seramikten yapılmış eşya |
ceramic ware n.
|
|
65 |
General |
at kılından yapılmış |
horsehair n.
|
|
|
66 |
General |
bando için yapılmış yer |
bandstand n.
|
|
67 |
General |
sporcuların alt bacak kısmını korumak için yapılmış sert koruyucu |
shinguard n.
|
|
68 |
General |
musevilik'de roşaşana ve yom kipur bayramlarında çalınan koç veya keçiboynuzundan yapılmış bir boru |
shofar n.
|
|
69 |
General |
insan eliyle yapılmış şeyler |
artifacts n.
|
|
70 |
General |
asitle oyularak yapılmış tabak |
glyphograph n.
|
|
71 |
General |
kalıpta yapılmış şey |
moulding n.
|
|
72 |
General |
beceriksizce yapılmış iş |
botch n.
|
|
73 |
General |
ustaca yapılmış |
expert n.
|
|
74 |
General |
kiraz ağacından yapılmış sandalye |
cherry-wood lath chair n.
|
|
75 |
General |
anayolun kenarında araçların geçici olarak konaklamaları için yapılmış yol |
lay-by n.
|
|
76 |
General |
hazırlıksız yapılmış şey |
imprompt n.
|
|
77 |
General |
kötü yapılmış iş |
botch n.
|
|
78 |
General |
duvara yapılmış resim |
mural n.
|
|
79 |
General |
son zamanlarda yapılmış bir araştırma |
a recent study n.
|
|
80 |
General |
yakın zamanda yapılmış bir araştırma |
a recent study n.
|
|
81 |
General |
(tahtadan yapılmış) üflemeli çalgılar |
woodwind n.
|
|
82 |
General |
(tahtadan yapılmış) üflemeli çalgı |
woodwind instrument n.
|
|
83 |
General |
izinsiz yapılmış iş |
unauthorized work n.
|
|
84 |
General |
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi |
graybeard n.
|
|
85 |
General |
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi |
long beard n.
|
|
86 |
General |
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi |
longbeard n.
|
|
87 |
General |
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi |
bellarmine n.
|
|
88 |
General |
kırmızı kilden yapılmış toprak kap kacak |
redware n.
|
|
89 |
General |
cam veya plastikten yapılmış eğri kamış |
sipper n.
|
|
90 |
General |
insanlığa yapılmış bir hakaret |
an affront to humanity n.
|
|
91 |
General |
mumdan yapılmış manken |
wax dummy n.
|
|
92 |
General |
süs olarak yapılmış bina |
folly n.
|
|
93 |
General |
katlanarak yapılmış kağıt turna |
folded paper crane n.
|
|
94 |
General |
plastik malzemeden yapılmış |
made of plastics materials n.
|
|
95 |
General |
sipariş üzerine yapılmış |
custom-made n.
|
|
96 |
General |
Ekoseli kumaştan yapılmış ayak bileğine kadar inen kadınların giydiği kilit |
arisaidh n.
|
|
97 |
General |
stuko (mermer tozu ile alçıdan yapılmış harç) |
gatch n.
|
|
98 |
General |
zeytin dallarından yapılmış taç |
olive wreath n.
|
|
99 |
General |
çalıdan yapılmış çit |
bullfinch n.
|
|
100 |
General |
kolaj tekniğiyle yapılmış resim |
collage n.
|
|
101 |
General |
ipten yapılmış çanta askısı/sapı/tutacağı |
rope handle n.
|
|
102 |
General |
kalıpta yapılmış şey |
molding n.
|
|
103 |
General |
insan eliyle yapılmış şeyler |
artefacts n.
|
|
104 |
General |
elyaftan yapılmış tahta |
fibreboard n.
|
|
105 |
General |
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi |
greybeard n.
|
|
106 |
General |
ağaç kütüğünden yapılmış kano |
dugout canoe n.
|
|
107 |
General |
(mafyaya) tam/asli üye yapılmış kişi |
made man n.
|
|
108 |
General |
bulunulan katın zemin seviyesinden alçakta yapılmış sohbet köşesi |
conversation pit n.
|
|
109 |
General |
hayvan tüyünden/kılından yapılmış gömlek |
cilice n.
|
|
110 |
General |
hayvan tüyünden/kılından yapılmış gömlek |
hairshirt n.
|
|
111 |
General |
kabaktan yapılmış fener |
jack-o'-lantern n.
|
|
112 |
General |
kabaktan yapılmış fener |
jack o'lantern n.
|
|
113 |
General |
kuş tüyü şeklinde, değerli taşlardan yapılmış başa takılan mücevher veya takı |
aigrette n.
|
|
114 |
General |
şekillerle yapılmış süs |
pattern n.
|
|
115 |
General |
pamuk, ipek ya da sentetikten yapılmış, baş parmak için ayrı bir bölüme sahip bir çeşit çorap |
tabi n.
|
|
116 |
General |
sırta yapılmış dövme |
backpiece n.
|
|
117 |
General |
yaz kampında el ile yapılmış (el ve sanat işleri) |
camp-made n.
|
|
118 |
General |
pamuk, ipek ya da sentetikten yapılmış, baş parmak için ayrı bir bölüme sahip bir çeşit çorap |
tabis n.
|
|
119 |
General |
kuş tüyü şeklinde, değerli taşlardan yapılmış başa takılan mücevher veya takı |
aigret n.
|
|
120 |
General |
çay servisinde kullanılan porselen veya çömlekten yapılmış eşyalar |
tea service n.
|
|
121 |
General |
çay servisinde kullanılan porselen veya çömlekten yapılmış eşyalar |
tea set n.
|
|
122 |
General |
branda bezinden yapılmış çadır |
canvas tent n.
|
|
123 |
General |
mukavvadan yapılmış kutu |
card basket n.
|
|
124 |
General |
hint kamışından yapılmış kamış/sopa |
rattan n.
|
|
125 |
General |
hint kamışından yapılmış mobilya/hasır işi |
rattan n.
|
|
126 |
General |
çoğunlukla ahşaptan yapılmış olan yap-boz |
casse-tete n.
|
|
127 |
General |
tekrar yapılmış hesap |
recomputation n.
|
|
128 |
General |
yeraltına yapılmış kiler |
cave n.
|
|
129 |
General |
metal üzerine yapılmış oyma |
chasing n.
|
|
130 |
General |
önceden yapılmış şeyin geriye dönük kontrolü veya doğrulanması |
checkback n.
|
|
131 |
General |
ustaca yapılmış aygıt |
notion n.
|
|
132 |
General |
yeniden yapılmış nesne |
remade n.
|
|
133 |
General |
açık hava vaazı için yapılmış tahta kürsü |
tent [scottish] n.
|
|
134 |
General |
tenekeden yapılmış insan heykelciği |
tinman n.
|
|
135 |
General |
manyok kökünden meyve suyu yapımında kullanılan, palmiye kabuğundan yapılmış elastik silindir |
tipiti n.
|
|
136 |
General |
çiçeklerden yapılmış bir top |
tisty-tosty [dialect] n.
|
|
137 |
General |
ahşaptan yapılmış kap/fıçı |
tree [scottish] n.
|
|
138 |
General |
ahşaptan yapılmış sap |
tree [dialect] n.
|
|
139 |
General |
ağaçtan yapılmış gereç |
treen n.
|
|
140 |
General |
kurşun kalay alaşımından yapılmış adi süs eşyaları |
trifles n.
|
|
141 |
General |
keten kumaştan yapılmış bandaj |
linen [obsolete] n.
|
|
142 |
General |
şalgamdan yapılmış cadılar bayramı feneri |
turnip ghost [brit] n.
|
|
143 |
General |
araştırılan kaynaktan yapılmış alıntı |
authority n.
|
|
144 |
General |
metalik oksit ile renkli camdan yapılmış sahte mücevher |
artificial gem n.
|
|
145 |
General |
fırınlanmış kilden yapılmış küp |
earthenware jar n.
|
|
146 |
General |
boşuna yapılmış afaki yatırım |
idle investment n.
|
|
147 |
General |
yükseklere yapılmış kuş yuvası |
ayrie n.
|
|
148 |
General |
yükseğe yapılmış ev |
ayrie n.
|
|
149 |
General |
şayak kumaştan yapılmış pantolon |
kersey n.
|
|
150 |
General |
hafif hasırdan yapılmış bir şapka |
baku n.
|
|
151 |
General |
yünden yapılmış bol bir palto |
bal n.
|
|
152 |
General |
seramik işleminde narin seramik parçalarının yerleştirildiği ateşe dayanıklı tuğladan yapılmış kutu |
saggar n.
|
|
153 |
General |
sak gibi malzemeden yapılmış eşya |
bass n.
|
|
154 |
General |
hindistan polisi tarafından kullanılan uzun ağır bambu’dan yapılmış bir cop |
lathee n.
|
|
155 |
General |
defne dallarından yapılmış çelenk |
laurel n.
|
|
156 |
General |
pamuk veya sentetik elyaftan yapılmış dolgu |
batten n.
|
|
157 |
General |
çekiçle işlenmiş metalden yapılmış eşyalar |
battery n.
|
|
158 |
General |
yünden yapılmış takma saç |
jasy n.
|
|
159 |
General |
deriden yapılmış su matarası |
kirbeh n.
|
|
160 |
General |
çin menşeli kağıttan yapılmış güneş şemsiyesi |
kittysol n.
|
|
161 |
General |
üzerine diz çökmek için yapılmış, yastıklı da olabilen tahta |
kneeler n.
|
|
162 |
General |
oyunlarda bilye olarak kullanılan kilden yapılmış küçük bir top |
knicker [dated] [dialect] n.
|
|
163 |
General |
söğütten yapılmış sopa |
willow n.
|
|
164 |
General |
sadece başlangıcı yapılmış ve bitmemiş şey |
beginning n.
|
|
165 |
General |
düğüm atarak yapılmış nesne |
knotwork n.
|
|
166 |
General |
yünden yapılmış şey |
lanifice n.
|
|
167 |
General |
karton boru gibi bir malzemeden yapılmış, postalanacak materyali bulunduran konteyner |
mailer n.
|
|
168 |
General |
karton boru gibi bir malzemeden yapılmış, postalanacak materyali bulunduran konteyner |
mailer [us/canada] n.
|
|
169 |
General |
büyü yapılmış nesne |
voodoo n.
|
|
170 |
General |
alıntı yapılmış kaynak |
cited reference n.
|
|
171 |
General |
boynuzdan yapılmış kadeh |
drinking horn n.
|
|
172 |
General |
ahşaptan yapılmış olma |
woodenness n.
|
|
173 |
General |
gümüş veya kalaydan yapılmış madeni para |
black dog [obsolete] n.
|
|
174 |
General |
sülfürik asit ile temas ettiğinde tutuşabilmesi için ucu potasyum klorat ve şekerle kaplanmış yanıcı bir malzemeden yapılmış parça |
match n.
|
|
175 |
General |
mate çayının konulduğu su kabağından yapılmış küçük kap |
mate n.
|
|
176 |
General |
şam çeliği gibi malzemeden yapılmış kakmalı veya kaplamalı eserin altlığı |
matrix n.
|
|
177 |
General |
dallardan veya saplardan yapılmış şerit |
withe n.
|
|
178 |
General |
dallardan veya saplardan yapılmış ip |
withe n.
|
|
179 |
General |
sepetçi söğüdü dalından yapılmış ip |
withy n.
|
|
180 |
General |
sepetçi söğüdü dalından yapılmış şerit |
withy n.
|
|
181 |
General |
geçmişi veya herhangi bir şeye dayalı olmayıp tamamen yeni yapılmış şey |
whole cloth n.
|
|
182 |
General |
bir mağazanın çarşaf ve havlu gibi keten veya pamuktan yapılmış ev eşyalarının satıldığı bölümü |
manchester n.
|
|
183 |
General |
açık havada çukur açılarak yapılmış fırın |
maori oven n.
|
|
184 |
General |
açık havada çukur açılarak yapılmış fırın |
umu n.
|
|
185 |
General |
açık havada çukur açılarak yapılmış fırın |
hangi n.
|
|
186 |
General |
kireçli topraktan yapılmış tuğla |
marl n.
|
|
187 |
General |
kıldan yapılmış ip |
hair line n.
|
|
188 |
General |
kıl kumaştan yapılmış eşya |
haircloth n.
|
|
189 |
General |
çekiçle yapılmış desen |
hammering n.
|
|
190 |
General |
avrupa'da kıyı savunması için inşa edilmiş, genellikle taş malzemeden yapılmış alçak ve yuvarlak kule |
martello tower n.
|
|
191 |
General |
avrupa'da kıyı savunması için inşa edilmiş, genellikle taş malzemeden yapılmış alçak ve yuvarlak kule |
martello n.
|
|
192 |
General |
karmaşık bir şekilde yapılmış bina |
web n.
|
|
193 |
General |
tüy sapından yapılmış kürdan |
quill n.
|
|
194 |
General |
özellikle cerrahi dikişler için kullanılan koyun bağırsağından yapılmış ip |
gutstring n.
|
|
195 |
General |
guyana'daki yerli kabilelerce kullanılan ağaç kabuğundan yapılmış kano |
woodskin n.
|
|
196 |
General |
ahşaptan yapılmış çocuk yarış arabası |
bogie [scotland] n.
|
|
197 |
General |
elle yapılmış şey |
handmade n.
|
|
198 |
General |
resmi belgelerde imza yerine kullanılan ağaç, taş veya boynuzdan yapılmış japon damgası |
hanko n.
|
|
199 |
General |
sert macundan yapılmış porselen |
hard paste n.
|
|
200 |
General |
sert malzemeden yapılmış kutu |
hardcase n.
|
|
201 |
General |
ağır işçilikle yapılmış |
hard-labored n.
|
|
202 |
General |
uç kısmı metalden yapılmış ağır sopa formunda silah |
maul n.
|
|
203 |
General |
tuz, yağ ve undan yapılmış çörek ikramı |
meat offering n.
|
|
204 |
General |
atı yönlendirip bağlamak için veya düğümlü dizgin olarak kullanılan at kılından yapılmış halat |
mecate [dialect] n.
|
|
205 |
General |
özellikle ahşaptan yapılmış çekiç veya tokmak |
mell [uk] n.
|
|
206 |
General |
zırhlı deriden yapılmış koruyucu eldiven |
metal glove n.
|
|
207 |
General |
şapkalarda kullanılan italyan buğdayından yapılmış ince bir hasır örgü |
milan n.
|
|
208 |
General |
eskiden abd'de komedyenler tarafından kullanılan kemik veya tahtadan yapılmış yassı tokmaklar |
bones n.
|
|
209 |
General |
düğme, kapı kolu yapmada kullanılan, mineral veya bitkisel maddelerle karıştırılmış ve kandan yapılmış bir alaşım |
hemacite n.
|
|
210 |
General |
deriden yapılmış içecek kabı |
boot n.
|
|
211 |
General |
deriden yapılmış şaraplık |
bota n.
|
|
212 |
General |
kötü yapılmış iş |
botch-up n.
|
|
213 |
General |
kötü yapılmış tamirat |
botch-up n.
|
|
214 |
General |
geyik derisinden yapılmış binici pantolonu |
bucks n.
|
|
215 |
General |
geyik derisinden yapılmış binici pantolonu |
buckskins n.
|
|
216 |
General |
bufalo boynuzundan yapılmış barutluk |
buffalo n.
|
|
217 |
General |
boynuzdan yapılmış içecek kabı |
bugle horn n.
|
|
218 |
General |
boynuzdan yapılmış ok ucu |
horn n.
|
|
219 |
General |
at kılından yapılmış peruk |
horsehair wig n.
|
|
220 |
General |
yataklı vagona asılan ve giyim gibi kişisel eşyaları koymaya yarayan hafif ipten yapılmış file |
hummock n.
|
|
221 |
General |
kalıpla yapılmış şey |
mold n.
|
|
222 |
General |
kumaştan yapılmış kukla |
moppet n.
|
|
223 |
General |
yeniden yapılmış şey |
rework n.
|
|
224 |
General |
üzerinde değişiklik yapılmış metin |
rewrite n.
|
|
225 |
General |
yapılmış şey |
ymaked n.
|
|
226 |
General |
bükülmüş saman veya sepetçi söğütlerinden yapılmış şerit |
gad n.
|
|
227 |
General |
mulga ağacı odunundan yapılmış şey |
mulga n.
|
|
228 |
General |
renkli camdan yapılmış vazo |
myrrhine n.
|
|
229 |
General |
ham deriden yapılmış kırbaç |
bullwhip n.
|
|
230 |
General |
kalastan yapılmış geçici yol |
gangway n.
|
|
231 |
General |
silindir şeklinde yapılmış şey |
log n.
|
|
232 |
General |
sürüklenen kütüklerin kıyıya zarar vermemesi için nehir kıyısına yapılmış dayanak |
buttress n.
|
|
233 |
General |
sürüklenen kütüklerin sıkışmaması için nehir kıyısına yapılmış dayanak |
buttress n.
|
|
234 |
General |
altın veya yaldızlı metalden yapılmış ince levha |
gold latten n.
|
|
235 |
General |
taştan yapılmış büyük içki şişesi |
grey-hen n.
|
|
236 |
General |
ustaca yapılmış şov |
grimace n.
|
|
237 |
General |
dişbudak odunundan yapılmış baston |
ground ash n.
|
|
238 |
General |
sahnenin zeminine örtülen, keten bezinden yapılmış örtü |
ground cloth n.
|
|
239 |
General |
etiketleme için kullanılan metal gibi malzemeden yapılmış levha veya kenarı çıkıntılı kart |
guide n.
|
|
240 |
General |
başkası için yapılmış şey |
office n.
|
|
241 |
General |
fok derisinden yapılmış, baykuşa benzeyen bir oyuncak markası |
ookpik® [canada] n.
|
|
242 |
General |
büyük gelecek şekilde yapılmış ayar |
overadjustment n.
|
|
243 |
General |
kauçuktan yapılmış şey |
rubber n.
|
|
244 |
General |
keçeden yapılmış şey |
rubber n.
|
|
245 |
General |
kauçuktan yapılmış fetiş giyim ürünleri |
rubberwear n.
|
|
246 |
General |
yakuttan yapılmış şey |
ruby n.
|
|
247 |
General |
saatin yakut veya muadili malzemeden yapılmış mil yatağı, mil parçası |
ruby n.
|
|
248 |
General |
keçeden yapılmış cüppe giyen kimse |
rug gown [obsolete] n.
|
|
249 |
General |
ekilmiş çalılardan yapılmış çit |
hedgerow n.
|
|
250 |
General |
dış kenarı keskinleştirilmiş çelikten yapılmış, atılarak kullanılan halka şeklinde bir silah |
discus [rare] [dated] n.
|
|
251 |
General |
metal gibi sert malzemeden yapılmış kasa |
dispatch box [uk] n.
|
|
252 |
General |
metal gibi sert malzemeden yapılmış kasa |
dispatch case [uk] n.
|
|
253 |
General |
(ortaçağ fransası'nda) savunma amaçlı yapılmış stratejik konumlu köy veya kasaba |
bastide n.
|
|
254 |
General |
haham loew tarafından 16. yüzyılda yapılmış insan görünümlü figür |
golem n.
|
|
255 |
General |
büyük kaz tüyünden yapılmış kalem |
goose quill n.
|
|
256 |
General |
deniz kabukları üzerine yapılmış bilimsel inceleme |
conchology n.
|
|
257 |
General |
kaba kumaştan yapılmış kısa ceket |
courtepy n.
|
|
258 |
General |
ham deri veya örgülü deriden yapılmış kaba kamçı |
cowhide n.
|
|
259 |
General |
(deriden yapılmış) kareli ya da baklava desenli süsleme |
dicing n.
|
|
260 |
General |
kuş tüyünden yapılmış yumuşak ev tekstil ürünü |
down n.
|
|
261 |
General |
kalitesiz malzemeden yapılmış kıyafet |
dreck n.
|
|
262 |
General |
genellikle sırlı metalden yapılmış bir tür küçük işaret bayrağı |
drop n.
|
|
263 |
General |
şimşir gibi odundan yapılmış hançer sapı |
dudgeon [obsolete] n.
|
|
264 |
General |
demirden yapılmış silah |
iron n.
|
|
265 |
General |
lahana palmiyesinden yapılmış şapka |
palmetto n.
|
|
266 |
General |
sakarca yapılmış iş |
pig's ear n.
|
|
267 |
General |
balkabağını oyarak yapılmış korkunç/gülünç maske |
jack-o'-lantern n.
|
|
268 |
General |
balkabağını oyarak yapılmış korkunç/gülünç maske |
jack o'lantern n.
|
|
269 |
General |
keçe kumaştan yapılmış şey |
felt n.
|
|
270 |
General |
pamuk elyafından yapılmış iplik |
peeler n.
|
|
271 |
General |
hamur odunundan yapılmış küçük kulübe |
pen n.
|
|
272 |
General |
dolma kalemle yapılmış çizim |
pen-and-ink n.
|
|
273 |
General |
(metal veya kilden yapılmış) düz levha |
planch n.
|
|
274 |
General |
kalastan yapılmış nesne |
plank n.
|
|
275 |
General |
fazla düşünülmeden yapılmış eleştiri |
potshot n.
|
|
276 |
General |
kabarık liflerden yapılmış yumuşak küremsi nesne |
powderpuff n.
|
|
277 |
General |
yumuşak deriden yapılmış ayakkabı |
pabouche [uk] n.
|
|
278 |
General |
çocukların kumla oynaması için yapılmış yüksek kenarlı masa |
sand table n.
|
|
279 |
General |
kumdan yapılmış boru |
sand tube n.
|
|
280 |
General |
yüzü kanvas kumaştan yapılmış hafif bir ayakkabı |
sandshoe [uk] n.
|
|
281 |
General |
bir tür deniz kabuklusundan yapılmış bilezik veya kolye |
sankha [india] n.
|
|
282 |
General |
şam çeliğinden yapılmış kılıç |
damaskin n.
|
|
283 |
General |
hindistan cevizi lifinden yapılmış sert paspas |
cocomat n.
|
|
284 |
General |
hamur işinden yapılmış bir kalıp |
coffin [obsolete] n.
|
|
285 |
General |
(demirden, çelikten yapılmış) miğfer |
coiffe n.
|
|
286 |
General |
çalakalem yapılmış resim |
daubing n.
|
|
287 |
General |
branda bezinden yapılmış arazi çadırı |
field tent n.
|
|
288 |
General |
kilden yapılmış eşya |
figuline n.
|
|
289 |
General |
saz veya hasırotundan yapılmış kaba süpürge |
flag broom n.
|
|
290 |
General |
keten lifinden yapılmış sepet |
flax kit [new zealand] n.
|
|
291 |
General |
kaba yünden yapılmış yatak |
flock bed n.
|
|
292 |
General |
düşüncesizce yapılmış eylem |
follies n.
|
|
293 |
General |
jelatinle yapılmış yenilebilir pelte |
gelatin n.
|
|
294 |
General |
jelatinle yapılmış yenilebilir pelte |
gelatine n.
|
|
295 |
General |
söğütten yapılmış eşya |
osiery n.
|
|
296 |
General |
ham deriden yapılmış eşya |
parfleche n.
|
|
297 |
General |
(reversi oyununda) tahtanın belirli bir kısmında yapılmış son hamle |
parity n.
|
|
298 |
General |
caddeye paralel bulunan veya caddenin ortasından geçen, çevre düzenlemesi yapılmış toprak şeridi |
parkway n.
|
|
299 |
General |
son derece beceriksizce yapılmış bir taklit |
parody n.
|
|
300 |
General |
önceden yapılmış ithaf |
prededication n.
|
|
301 |
General |
önceden yapılmış tercih |
preelection n.
|
|
302 |
General |
önceden yapılmış tercih |
pre-election n.
|
|
303 |
General |
kağıt hamurundan yapılmış mukavva |
pulpboard n.
|
|
304 |
General |
lastikten yapılmış kadın korsesi |
roll-on n.
|
|
305 |
General |
elastik kumaştan yapılmış kadın korsesi |
roll-on n.
|
|
306 |
General |
halattan yapılmış hasır |
rope mat n.
|
|
307 |
General |
topraktan yapılmış, italya'ya özgü bir maltız |
scaldino n.
|
|
308 |
General |
kötü yapılmış iş |
scamble [dialect] [uk] n.
|
|
309 |
General |
fok derisinden yapılmış giysi |
sealskin n.
|
|
310 |
General |
yukarı doğru tırmanışta geriye kaymayı önlemesi için kayağın altına takılan fok kürkünden veya daha kaba kürkten yapılmış bant |
sealskin n.
|
|
311 |
General |
bazı kızılderili kabilelerinin para olarak kullandığı deniz kabuğundan yapılmış boncuklar |
seawan n.
|
|
312 |
General |
bazı kızılderili kabilelerinin para olarak kullandığı deniz kabuğundan yapılmış boncuklar |
sewan n.
|
|
313 |
General |
bazı kızılderili kabilelerinin para olarak kullandığı deniz kabuğundan yapılmış boncuklar |
seawant n.
|
|
314 |
General |
ayrı bölümler veya kesonlardan yapılmış bir tür yüzer havuz |
sectional dock n.
|
|
315 |
General |
ufak sembollerin yan yana getirilmesi ile yapılmış dekor |
semé n.
|
|
316 |
General |
ufak sembollerin yan yana getirilmesi ile yapılmış dekor |
semée n.
|
|
317 |
General |
esas tabutun içinde yer alan ince malzemeden yapılmış tabut |
shell n.
|
|
318 |
General |
eskiden at binerken kullanılan kalın kumaş veya deriden yapılmış koruyucu tayt |
sherryvallies n.
|
|
319 |
General |
deri, yelken bezi, at kılı kumaş veya hasırdan yapılmış eyer kolanı |
sinch n.
|
|
320 |
General |
hayvan derisinden yapılmış şişe |
skin n.
|
|
321 |
General |
yağa bulanmış bezden yapılmış kandil |
slut [dialect] n.
|
|
322 |
General |
siyah kürkten yapılmış uzun asker şapkası |
bearskin n.
|
|
323 |
General |
sıradan ev malzemelerinden yapılmış uyduruk motorsuz taşıt |
soapbox n.
|
|
324 |
General |
ipekten yapılmış nesne |
squeeze [uk] n.
|
|
325 |
General |
vitray camdan yapılmış pencere |
stained-glass window n.
|
|
326 |
General |
supplejack bitkisinden yapılmış kamış |
supplejack n.
|
|
327 |
General |
sentetik malzemeden yapılmış heykel |
synthetic sculpture n.
|
|
328 |
General |
özel olarak yapılmış olmak |
be tailor-made for v.
|
|
329 |
General |
(yapılmış olanları iş olup bittikten sonra) sorgulamak |
second-guess v.
|
|
330 |
General |
(eskiden yapılmış olan) bir iyiliğin karşılanmasını / geri ödenmesini istemek |
call in a favor v.
|
|
331 |
General |
(eskiden yapılmış olan) bir iyiliğin karşılanmasını / geri ödenmesini istemek |
call in a favour v.
|
|
332 |
General |
yapılmış bir daveti geri çekmek veya iptal etmek |
disinvite v.
|
|
333 |
General |
parmakla yapılmış gibi kirletmek |
bethumb v.
|
|
334 |
General |
parmakla yapılmış gibi aşındırmak |
bethumb v.
|
|
335 |
General |
podüsüetten yapılmış |
suede adj.
|
|
336 |
General |
hasırdan yapılmış |
wickered adj.
|
|
337 |
General |
değişiklik yapılmış (metin) |
emended adj.
|
|
338 |
General |
bol yapılmış |
loosely made adj.
|
|
339 |
General |
kağıttan yapılmış |
paper adj.
|
|
340 |
General |
telden yapılmış |
wire adj.
|
|
341 |
General |
üzerinde deney yapılmış |
experimented adj.
|
|
342 |
General |
artık kumaşlardan yapılmış |
shoddy adj.
|
|
343 |
General |
kısaltılma yapılmış |
abbreviated adj.
|
|
344 |
General |
dişbudak ağacından yapılmış |
ashen adj.
|
|
345 |
General |
topraktan yapılmış |
earthen adj.
|
|
346 |
General |
büyü yapılmış |
jinxed adj.
|
|
347 |
General |
ebediyen şöhret yapılmış |
eternised adj.
|
|
348 |
General |
büyü yapılmış |
ensorcelled adj.
|
|
349 |
General |
pli yapılmış |
kilted adj.
|
|
350 |
General |
filmi yapılmış |
filmed adj.
|
|
351 |
General |
büyü yapılmış |
ensorceled adj.
|
|
352 |
General |
kabaca yapılmış |
rude adj.
|
|
353 |
General |
üstünkörü yapılmış |
crude adj.
|
|
354 |
General |
eterle anestezi yapılmış |
etherized adj.
|
|
355 |
General |
tahtadan yapılmış |
wooden adj.
|
|
356 |
General |
tomar yapılmış |
wadded adj.
|
|
357 |
General |
tek parça taştan yapılmış |
monolithic adj.
|
|
358 |
General |
camdan yapılmış |
glass adj.
|
|
359 |
General |
kırık taşla çakıl ve kumdan yapılmış |
telford adj.
|
|
360 |
General |
düşüncesizce yapılmış |
unconsidered adj.
|
|
361 |
General |
hasırdan yapılmış |
wicker adj.
|
|
362 |
General |
boynuzdan yapılmış |
corneous adj.
|
|
363 |
General |
doğaçlama yapılmış |
extemporised adj.
|
|
364 |
General |
lir şeklinde yapılmış |
lyrated adj.
|
|
365 |
General |
telden yapılmış |
wiry adj.
|
|
366 |
General |
elle yapılmış |
freehanded adj.
|
|
367 |
General |
gelişigüzel yapılmış |
shoddy adj.
|
|
368 |
General |
mumdan yapılmış |
waxen adj.
|
|
369 |
General |
dantelden yapılmış |
lacy adj.
|
|
370 |
General |
düşünmeden yapılmış |
offhand adj.
|
|
371 |
General |
kayağantaşından yapılmış |
slate adj.
|
|
372 |
General |
ustalıkla yapılmış |
workmanlike adj.
|
|
373 |
General |
fundadan yapılmış |
brier adj.
|
|
374 |
General |
taştan yapılmış |
stony adj.
|
|
375 |
General |
ipekten yapılmış |
silken adj.
|
|
376 |
General |
yeni yapılmış |
fresh adj.
|
|
377 |
General |
kelimesi kelimesine yapılmış |
verbatim adj.
|
|
378 |
General |
yeniden yapılmış |
redone adj.
|
|
379 |
General |
muziplik yapılmış kişi |
larked adj.
|
|
380 |
General |
yünden yapılmış |
woolen adj.
|
|
381 |
General |
insan eliyle yapılmış |
artefactual adj.
|
|
382 |
General |
kötü yapılmış |
slovenly adj.
|
|
383 |
General |
öküz derisinden yapılmış |
buff adj.
|
|
384 |
General |
elektrolitik kullanılarak kimyasal analiz yapılmış |
electroanalytical adj.
|
|
385 |
General |
elle yapılmış |
handbuilt adj.
|
|
386 |
General |
resmi yapılmış |
portrayed adj.
|
|
387 |
General |
kepekli undan yapılmış |
wholemeal adj.
|
|
388 |
General |
sol el ile kullanılmak üzere yapılmış |
lefthanded adj.
|
|
389 |
General |
sayımı yapılmış |
tallied adj.
|
|
390 |
General |
huş ağacından yapılmış |
birchen adj.
|
|
391 |
General |
kilise mimarisi ve kilise süsleme sanatı çalışmasıyla yapılmış |
ecclesiological adj.
|
|
392 |
General |
basmadan yapılmış |
calico adj.
|
|
393 |
General |
şekerleme yapılmış |
candied adj.
|
|
394 |
General |
keresteden yapılmış |
timber adj.
|
|
395 |
General |
fitilli kadifeden yapılmış |
corduroy adj.
|
|
396 |
General |
bronzdan yapılmış |
bronze adj.
|
|
397 |
General |
evde yapılmış |
homemade adj.
|
|
398 |
General |
gümüşten yapılmış |
silver adj.
|
|
399 |
General |
birlikte yapılmış |
concerted adj.
|
|
400 |
General |
lastikten yapılmış |
rubber adj.
|
|
401 |
General |
pirinçten yapılmış |
brass adj.
|
|
402 |
General |
numune olarak yapılmış |
patterned adj.
|
|
403 |
General |
bakımı yapılmış |
overhauled adj.
|
|
404 |
General |
alıntı yapılmış |
cited adj.
|
|
405 |
General |
pirinçten yapılmış |
brazen adj.
|
|
406 |
General |
şaka yapılmış |
larked adj.
|
|
407 |
General |
kat kat yapılmış |
layered adj.
|
|
408 |
General |
haber naklederken yorum yapılmış |
editorialised adj.
|
|
409 |
General |
bakır ve çinko alaşımından yapılmış |
pinchbeck adj.
|
|
410 |
General |
billurdan yapılmış |
crystalline adj.
|
|
411 |
General |
acele ile yapılmış |
precipitant adj.
|
|
412 |
General |
eterle anestezi yapılmış |
etherised adj.
|
|
413 |
General |
titizlikle yapılmış (iş) |
precise adj.
|
|
414 |
General |
ağaçtan yapılmış |
wooden adj.
|
|
415 |
General |
ketenden yapılmış |
flaxen adj.
|
|
416 |
General |
tahkikat yapılmış |
enquired adj.
|
|
417 |
General |
kale biçiminde yapılmış |
castellated adj.
|
|
418 |
General |
düşüncesizce yapılmış |
offhand adj.
|
|
419 |
General |
idmanı yapılmış |
exercised adj.
|
|
420 |
General |
parça parça yapılmış |
piecemeal adj.
|
|
421 |
General |
düşüncesizce yapılmış |
hasty adj.
|
|
422 |
General |
kontrolü yapılmış |
checked adj.
|
|
423 |
General |
insan eliyle yapılmış |
artifactual adj.
|
|
424 |
General |
bakım ve onarımı yapılmış |
renewed adj.
|
|
425 |
General |
yeniden yapılmış |
redid adj.
|
|
426 |
General |
yalandan yapılmış |
feigned adj.
|
|
427 |
General |
kıvrıklık merkez eğrisi şeklinde yapılmış |
evoluted adj.
|
|
428 |
General |
turşusu yapılmış |
pickled adj.
|
|
429 |
General |
büyü yapılmış |
hexed adj.
|
|
430 |
General |
beceriksizce yapılmış |
artless adj.
|
|
431 |
General |
tenekeden yapılmış |
tin adj.
|
|
432 |
General |
ebediyen şöhret yapılmış |
eternized adj.
|
|
433 |
General |
baştan savma yapılmış |
sloppy adj.
|
|
434 |
General |
uzun ince ağır bambudan yapılmış bir sopaya benzeyen |
lathy adj.
|
|
435 |
General |
rasgele yapılmış |
offhand adj.
|
|
436 |
General |
patiskadan yapılmış |
calico adj.
|
|
437 |
General |
çakmaktaşından yapılmış |
flinty adj.
|
|
438 |
General |
makinede yapılmış |
machine made adj.
|
|
439 |
General |
ısmarlama yapılmış |
bespoke adj.
|
|
440 |
General |
şaka yapılmış |
joshed adj.
|
|
441 |
General |
haber naklederken yorum yapılmış |
editorialized adj.
|
|
442 |
General |
tuğladan yapılmış |
brick adj.
|
|
443 |
General |
elle yapılmış |
free hand adj.
|
|
444 |
General |
su geçirmez yapılmış |
waterproofed adj.
|
|
445 |
General |
bağadan yapılmış |
tortoiseshell adj.
|
|
446 |
General |
servis yapılmış |
served adj.
|
|
447 |
General |
doğaçlama yapılmış |
extemporized adj.
|
|
448 |
General |
makine ile yapılmış |
machine adj.
|
|
449 |
General |
topraktan yapılmış |
fictile adj.
|
|
450 |
General |
ızgara yapılmış |
grilled adj.
|
|
451 |
General |
yeniden yapılmış |
remade adj.
|
|
452 |
General |
ustaca yapılmış |
subtle adj.
|
|
453 |
General |
eşek şakası yapılmış |
bullyragged adj.
|
|
454 |
General |
altından yapılmış |
gold adj.
|
|
455 |
General |
boynuzdan yapılmış |
horny adj.
|
|
456 |
General |
çaputlardan yapılmış |
shoddy adj.
|
|
457 |
General |
kötü yapılmış |
incondite adj.
|
|
458 |
General |
çelikten yapılmış |
steely adj.
|
|
459 |
General |
elektrikli yapılmış |
electrified adj.
|
|
460 |
General |
istenmeden yapılmış |
unmeant adj.
|
|
461 |
General |
paket yapılmış |
enwrapped adj.
|
|
462 |
General |
düşüncesizce yapılmış |
offhanded adj.
|
|
463 |
General |
camdan yapılmış |
vitreous adj.
|
|
464 |
General |
kurşundan yapılmış |
leaden adj.
|
|
465 |
General |
ince tabakalardan yapılmış olan |
lamellated adj.
|
|
466 |
General |
yeni olarak yapılmış |
fresh adj.
|
|
467 |
General |
mukavvadan yapılmış |
pasteboard adj.
|
|
468 |
General |
çikolatadan yapılmış |
chocolate adj.
|
|
469 |
General |
elle yapılmış |
freehand adj.
|
|
470 |
General |
dimiden yapılmış |
fustian adj.
|
|
471 |
General |
kenar süsü yapılmış |
embordered adj.
|
|
472 |
General |
propagandası yapılmış |
ballyhooed adj.
|
|
473 |
General |
gürültülü biçimde reklamı yapılmış |
ballyhooed adj.
|
|
474 |
General |
heykeli yapılmış |
sculpted adj.
|
|
475 |
General |
kayaların üzerine yapılmış |
rupicolous adj.
|
|
476 |
General |
kayaların üzerine yapılmış |
rupestral adj.
|
|
477 |
General |
heykeli yapılmış |
sculptured adj.
|
|
478 |
General |
-den yapılmış |
made of adj.
|
|
479 |
General |
seranat yapılmış |
serenaded adj.
|
|
480 |
General |
hile yapılmış |
sharped adj.
|
|
481 |
General |
bakımı yapılmış |
serviced adj.
|
|
482 |
General |
seri üretimini yapılmış |
serialised adj.
|
|
483 |
General |
üçkağıtçılık yapılmış |
sharped adj.
|
|
484 |
General |
baştan savma yapılmış |
careless adj.
|
|
485 |
General |
düşünmeden söylenmiş ya da yapılmış |
careless adj.
|
|
486 |
General |
otopsi yapılmış |
autopsied adj.
|
|
487 |
General |
ustaca yapılmış |
daedalian adj.
|
|
488 |
General |
sahtesi yapılmış |
forged adj.
|
|
489 |
General |
ses testi yapılmış |
auditioned adj.
|
|
490 |
General |
pençe yapılmış (ayakkabı) |
resoled adj.
|
|
491 |
General |
test amacıyla yapılmış |
probatory adj.
|
|
492 |
General |
belirli bir stile uygun olarak yapılmış |
stylised adj.
|
|
493 |
General |
belirli bir stile uygun olarak yapılmış |
stylized adj.
|
|
494 |
General |
rötuş yapılmış |
retouched adj.
|
|
495 |
General |
saban izi yapılmış |
furrowed adj.
|
|
496 |
General |
yayalar için yapılmış |
pedestrianised adj.
|
|
497 |
General |
yayalar için yapılmış |
pedestrianized adj.
|
|
498 |
General |
elde yapılmış |
craftwork adj.
|
|
499 |
General |
yenisi yapılmış |
reproduced adj.
|
|
500 |
General |
kolay yapılmış |
facile adj.
|
|