yamuk - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yamuk



Sens de "yamuk" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yamuk trapezoid n.
yamuk skewed adj.
General
yamuk deceit n.
yamuk inclined adj.
yamuk skew adj.
yamuk bent adj.
yamuk crooked adj.
yamuk irregular adj.
yamuk awry adj.
yamuk hubbly adj.
yamuk oblique adj.
yamuk cockeyed adj.
yamuk uneven adj.
yamuk camous adj.
yamuk cant adj.
yamuk agee adj.
yamuk thwart adj.
yamuk tipsy adj.
yamuk one-sided adj.
yamuk crump adj.
yamuk skeef adj.
yamuk skewwhiff [dialect] [uk] adj.
yamuk skue adj.
yamuk camously adv.
Colloquial
yamuk kerflooey adj.
Technical
yamuk leaner n.
Math
yamuk trapezium n.
yamuk trapezoid n.
Meteorology
yamuk skewness n.
Slang
yamuk on the huh [uk] expr.
British Slang
yamuk skew-whiff adj.

Sens de "yamuk" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 89 résultat(s)

Turc Anglais
General
ikizkenar yamuk trapezoid n.
şekilleri yamuk gösteren ayna distorting mirror n.
yamuk burun crooked nose n.
şekilleri yamuk yumuk gösteren ayna distorting mirror n.
şekilleri yamuk yumuk gösteren ayna funhouse mirror n.
şekilleri yamuk yumuk gösteren ayna carnival mirror n.
(eski kullanımda) yamuk veya tüylü yaşlılık lekesi moth n.
(zar) üstteki yüzü anlaşılmayacak şekilde yamuk duran cocked n.
yamuk şekilli arsa crook n.
yamuk ağız plaice mouth n.
yamuk şekilli iri ağaç scrag [uk] n.
yamuk dallı iri ağaç scrag [uk] n.
yamuk yumuk olma shapelessness n.
yamuk gülümseme crooked smile n.
yamuk başlı sopa crummie n.
yamuk başlı çubuk crummie n.
yamuk başlı direk crummock [scotland] n.
yamuk başlı nesne crummock [scotland] n.
yamuk pozisyon slump n.
yamuk diş snag tooth n.
yamuk yapmak take somebody for a ride v.
yamuk yapmak do wrongdoing v.
yamuk yapmak do wrong v.
yamuk yapmak swindle v.
yamuk yapmak do (something) wrong (to someone) v.
yamuk yapmak bamboozle v.
yamuk bir açıyla ilerlemek toe v.
yamuk yürütmek crab v.
yamuk yumuk crooked adj.
yamuk yumuk gnarled adj.
ikizkenar yamuk şeklinde trapezoidal adj.
eğri yamuk crooked adj.
yamuk yumuk thrawn [scottish] adj.
yamuk yumuk lumpy adj.
yamuk yumuk crabbed [obsolete] adj.
yamuk yumuk crabby [obsolete] adj.
yamuk bir şekilde camously adv.
yamuk yumuk bir şekilde thrawnly [scottish] adv.
yamuk yumuk skeef adv.
yamuk yumuk skewwhiff [dialect] [uk] adv.
Phrasals
(bir şeyi bir şeyle) yamuk yumuk etmek pock (something) with (something else) v.
Colloquial
yamuk yumuk all lopsided adj.
Technical
düz paralellerin ve düz yakınsak meridyenlerin alanı yamuk cisimlere böldüğü iz düşüm trapezoidal projection n.
ikizkenar yamuk makas trapezoidal truss n.
ikizkenar yamuk kutu trapezoidal can n.
yamuk distorsiyonu trapezium distortion n.
yamuk ağızlı kesme slanting n.
yamuk dip heel tap n.
yamuk ayak bent stem n.
yamuk yüzlü örüt trapezohedron crytal n.
yamuk boyun slug neck n.
yamuk dip sloping bottom n.
yamuk yüzlü trapezohedron n.
kesilmiş mücevherin yamuk kısmı bezil n.
kesilmiş mücevherin yamuk kısmı bizel n.
delikli kartın yamuk kenarını düzeltmek için kenarına eklenen parça saver n.
yamuk yüzlü trapezohedral adj.
Electric
yamuk distorsiyonu trapezium distortion n.
Construction
yamuk yüzeyli basamak winder v.
yamuk çakılmış (çivi) toed adj.
Woodworking
şeritli testerede yamuk kesmeye sebep olan titreşim cupping n.
Marine
yamuk keson dalgakıran trapezoidal caisson breakwater n.
yamuk kuralı trapezoidal rule n.
Medical
yamuk kafalılık plagiocephaly n.
Anatomy
yamuk kemik trapezoid bone n.
yamuk kas trapezius muscle n.
yamuk kemik tarak eklemi intercarpal joint n.
omurgası yamuk kyphotic adj.
Dentistry
yamuk/eğri büğrü/çarpık dişler uneven teeth n.
Math
ikizkenar yamuk trapezoid n.
yamuk kuralı trapezoid rule n.
Geometry
yamuk yüzlü tetragonal trisoctahedron n.
yamuk yüzlü icositetrahedron n.
dik yamuk right trapezium n.
ikizkenar yamuk isosceles trapezium n.
ikizkıyılı yamuk isosceles trapezoid n.
ikizkenar yamuk isosceles trapezoid n.
yamuk yüzlü trapezoidal adj.
(yamuk) paralel olmayan iki kenarı eşit uzunlukta olan isosceles adj.
Archaic
yamuk bir şekilde gitmek thwart v.
yamuk bir şekilde uzanmak thwart v.
Slang
birine yamuk yapan mahkum punking out n.
(birine) yamuk yapmak futz (one) v.
yamuk yapmak phutz v.
sarhoşluktan yamuk yumuk yürümek walk on rocky socks v.
(birine yapılan) yanlış/yamuk greasy adj.
bana yamuk yapma don't screw me over expr.
yamuk yumuk on the huh [uk] expr.
British Slang
yamuk yumuk skew-whiff adj.