yürürlükten kaldırmak - Turc Anglais Dictionnaire

yürürlükten kaldırmak

Sens de "yürürlükten kaldırmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

Turc Anglais
General
yürürlükten kaldırmak do away with v.
We should do away with the death penalty.
Ölüm cezasını yürürlükten kaldırmalıyız.

More Sentences
yürürlükten kaldırmak repeal v.
Secondly, Regulation 1762 must be repealed and replaced with a new regulation.
İkinci olarak, 1762 sayılı Yönetmelik yürürlükten kaldırılmalı ve yeni bir yönetmelikle değiştirilmelidir.

More Sentences
yürürlükten kaldırmak abrogate v.
There is therefore nothing to abrogate.
Dolayısıyla yürürlükten kaldırılacak bir şey yok.

More Sentences
yürürlükten kaldırmak lift v.
The government lifted the embargo on certain raw materials.
Hükümet bazı hammaddeler üzerinde uygulanan ambargoyu yürürlükten kaldırdı.

More Sentences
Common Usage
yürürlükten kaldırmak abolish v.
General
yürürlükten kaldırmak revoke v.
yürürlükten kaldırmak dismantle v.
yürürlükten kaldırmak rescind v.
yürürlükten kaldırmak legislate away v.
yürürlükten kaldırmak abate v.
yürürlükten kaldırmak annul v.
yürürlükten kaldırmak elide v.
yürürlükten kaldırmak overturn v.
yürürlükten kaldırmak disestablish v.
Trade/Economic
yürürlükten kaldırmak abolish v.
Law
yürürlükten kaldırmak null v.
yürürlükten kaldırmak discharge v.
Politics
yürürlükten kaldırmak abolish v.

Sens de "yürürlükten kaldırmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
General
yürürlükten kaldırmak (yasayı) repeal v.
This proposal repeals and replaces the Regulation of 1985.
Bu teklif 1985 tarihli Yönetmeliği yürürlükten kaldırmakta ve onun yerine geçmektedir.

More Sentences
geçici olarak yürürlükten kaldırmak suspend v.
(yürürlükten) kaldırmak lift v.
(yürürlükten) kaldırmak lift v.
(yasayı, kararı, hükmü) kısmen yürürlükten kaldırmak derogate [obsolete] v.
Phrasals
yürürlükten/uygulamadan kaldırmak throw over v.
Law
(kanunu) eskisini yürürlükten kaldırmak yerine yeni ve karşıt bir kanun çıkararak dolaylı olarak iptal etmek obrogate v.
Politics
bir izni yürürlükten kaldırmak revoke an authorization v.
hükümleri yürürlükten kaldırmak repeal provisions v.