Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
yüksek dağ
yüksek dağ
Historique
Phrases
Sens de
"yüksek dağ"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
yüksek dağ
alp
n.
Sens de
"yüksek dağ"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
en yüksek dağ
the highest mountain
n.
Mount Kilimanjaro is
the highest mountain
in Africa.
Kilimanjaro dağı, Afrika'nın
en yüksek dağıdır.
More Sentences
2
General
dağ kadar yüksek olmayan yer yükseltisi
hill
n.
3
General
keşmir'de yüksek bir dağ
k2
n.
4
General
(tepe, dağ, yamaç) yüksek
stey [scotland]
adj.
Idioms
5
Idioms
dağ kadar yüksek
as high as a kite
expr.
6
Idioms
dağ kadar yüksek
as high as the sky
expr.
Speaking
7
Speaking
en yüksek dağ hangisi?
which is the highest mountain?
expr.
Psychology
8
Psychology
yüksek dağ sevgisi
acrophilia
n.
Astronomy
9
Astronomy
güneş sistemi'ndeki en yüksek dağ
olympus mons
n.
Botanic
10
Botanic
kuzey yarımküredeki yüksek dağ bölgelerinde pembe renkli çiçekleri için yetiştirilen tırmanıcı bir çalı
alpine azalea (loiseleuria procumbens)
n.
11
Botanic
kuzey yarımküredeki yüksek dağ bölgelerinde pembe renkli çiçekleri için yetiştirilen tırmanıcı bir çalı
mountain azalea
n.
12
Botanic
kuzey yarımküredeki yüksek dağ bölgelerinde pembe renkli çiçekleri için yetiştirilen tırmanıcı bir çalı
kalmia procumbens
n.
13
Botanic
kuzey yarımküredeki yüksek dağ bölgelerinde pembe renkli çiçekleri için yetiştirilen tırmanıcı bir çalı
trailing azalea
n.
Geography
14
Geography
dik yamaçları olan sivri uçlu yüksek dağ
matterhorn
n.
15
Geography
orta alaska'daki alaska sıradağları'nın denali ulusal parkı ve koruma bölgesi'nde yer alan ve kuzey amerika'nın en yüksek zirvesi olma özelliğini taşıyan dağ
mckinley
n.
16
Geography
orta alaska'daki alaska sıradağları'nın denali ulusal parkı ve koruma bölgesi'nde yer alan ve kuzey amerika'nın en yüksek zirvesi olma özelliğini taşıyan dağ
mckinley mount
n.
17
Geography
orta alaska'daki alaska sıradağları'nın denali ulusal parkı ve koruma bölgesi'nde yer alan ve kuzey amerika'nın en yüksek zirvesi olma özelliğini taşıyan dağ
denali
n.
18
Geography
karakurum dağları'nda yer alan ve dünya'nın en yüksek ikinci zirvesi olma özelliğini gösteren dağ
mount godwin austen
n.
19
Geography
idaho'da yüksek zirveli bir dağ sırası
salmon river mountains
n.
Meteorology
20
Meteorology
dağ arası yüksek
intermountain high
n.
Geology
21
Geology
dünyanın en yüksek ikinci zirvesinin bulunduğu dağ silsilesi
karakoram
n.
22
Geology
dünyanın en yüksek ikinci zirvesinin bulunduğu dağ silsilesi
karakoram range
n.
23
Geology
dünyanın en yüksek ikinci zirvesinin bulunduğu dağ silsilesi
mustagh
n.
24
Geology
dünyanın en yüksek ikinci zirvesinin bulunduğu dağ silsilesi
mustagh range
n.
25
Geology
dünyanın en yüksek ikinci zirvesinin bulunduğu dağ silsilesi
karakorum range
n.
Sport
26
Sport
on dört bin fitten yüksek dağ
fourteener [dialect] [us]
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüksek dağ
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy