wrinkle - Turc Anglais Dictionnaire

wrinkle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "wrinkle" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 33 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
wrinkle n. kırışıklık
She has started to get a few wrinkles around her eyes.
Gözlerinin etrafında birkaç kırışıklık oluşmaya başladı.

More Sentences
wrinkle v. kırıştırmak
She wrinkled her brows.
Kaşlarını kırıştırdı.

More Sentences
wrinkle v. buruşmak
Layla and Sami aged up and wrinkled up.
Layla ve Sami yaşlandı ve buruştu.

More Sentences
wrinkle v. kırışmak
He hung his blazer on a hanger because he didn't want it to get wrinkled.
Ceketini askıya astı çünkü kırışmasını istemiyordu.

More Sentences
wrinkle n. buruşukluk
wrinkle n. kırışık
wrinkle v. buruşturmak
General
wrinkle n. buruşma
wrinkle n. alında kırışıklık
wrinkle n. ustaca çözüm
wrinkle n. buruş
wrinkle n. kurnazlık
wrinkle n. pot
wrinkle n. marifet
wrinkle n. alın kırışığı
wrinkle n. akıllıca fikir
wrinkle n. yeni fikir
wrinkle n. yeni cihaz
wrinkle n. yenilik
wrinkle n. icat
wrinkle n. beklenmedik gelişme
wrinkle n. beklenmedik davranış
wrinkle n. farklı fikir
wrinkle n. sorun
wrinkle n. kusur
wrinkle n. pürüz
wrinkle v. pörsümek
wrinkle v. çatmak
wrinkle v. büzüşmek
wrinkle v. büzülmek
wrinkle v. düzensiz hale gelmek
Technical
wrinkle n. buruşuk
wrinkle n. kırışık

Sens de "wrinkle" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 40 résultat(s)

Anglais Turc
General
densifying anti-wrinkle cream n. kırışıklık giderici yumuşatıcı krem
wrinkle [dated] n. heves
wrinkle [dated] n. geçici arzu
wrinkle [dated] n. geçici istek
wrinkle [dialect] n. penis
wrinkle [dialect] n. çük
wrinkle [dialect] n. sik
wrinkle [dialect] n. yarak
wrinkle up v. kırıştırmak
wrinkle up v. buruşturmak
(one's face) to wrinkle v. yüzü kırışmak
wrinkle-free adj. buruşmaz
Phrasals
wrinkle at v. küçümsemek
Idioms
a new wrinkle n. yeni bir boyut
new wrinkle n. yeni bir çözüm
a new wrinkle n. yeni bir bakış
new wrinkle n. yeni bir çare
new wrinkle n. yeni bir yol
add a new wrinkle v. yeni bir boyut getirmek
add a new wrinkle v. yeni bir bakış açısı kazandırmak
Technical
wrinkle finish n. buruşuk bitiriş
wrinkle depression n. kırışıklık girintisi
wet wrinkle fastness n. yaş buruşmazlık haslığı
Textile
wrinkle resistance n. buruşma dayanımı
wrinkle resistance n. buruşmazlık dayanımı
wrinkle-resistant finish n. buruşmazlık apresi
wrinkle recovery n. buruşmazlık
wet wrinkle fastness n. yaş buruşmazlık haslığı
wrinkle-resistant adj. kırışmaz (kumaş)
wrinkle-resistant adj. buruşmaz (kumaş)
Medical
anti-wrinkle face cream n. kırışıklık önleyici yüz kremi
densifying anti-wrinkle cream n. kırışıklık giderici yoğunlaştırıcı krem
Slang
wrinkle chaser n. yaşlılardan hoşlanan kimse
penis wrinkle n. aşağılık herif
penis wrinkle n. alçak herif
penis wrinkle n. adi herif
penis wrinkle n. rezil rezil
penis wrinkle n. sik kafalı
wrinkle rod [obsolete] n. krank mili
wrinkle-rod [obsolete] n. krank mili