|
Catégorie |
Anglais |
Turc |
|
General |
|
1 |
General |
hard work n.
|
ağır iş |
|
A chance to do as we please, especially to do as little hard work as possible, is a secret desire of almost everybody.
İstediğimizi yapma şansı, özellikle de mümkün olduğunca az ağır iş yapmak, hemen herkesin gizli arzusudur.
More Sentences
|
2 |
General |
hard work n.
|
sıkı çalışma |
|
We are your peers and we know how much hard work you did and we congratulate you both on that work.
Biz sizin akranlarınızız ve ne kadar sıkı çalıştığınızı biliyoruz ve bu çalışmanızdan dolayı ikinizi de tebrik ediyoruz.
More Sentences
|
3 |
General |
hard work n.
|
zor iş |
|
The hard work is, however, only just beginning, especially for the Commission.
Bununla birlikte, özellikle Komisyon için zor iş daha yeni başlıyor.
More Sentences
|
4 |
General |
work very hard v.
|
çok çalışmak |
|
He has done a good job and clearly worked very hard on this.
İyi bir iş çıkardı ve belli ki bu konuda çok çalıştı.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
5 |
Trade/Economic |
hard work n.
|
ağır iş |
|
A chance to do as we please, especially to do as little hard work as possible, is a secret desire of almost everybody.
İstediğimizi yapma şansı, özellikle de mümkün olduğunca az ağır iş yapmak, hemen herkesin gizli arzusudur.
More Sentences
|
General |
|
6 |
General |
do a hard day's work v.
|
yorucu bir çalışma günü geçirmek |
|
7 |
General |
do a hard day's work v.
|
yoğun bir çalışma günü yaşamak |
|
8 |
General |
do a hard day's work v.
|
(işte) çok yorulmak |
|
9 |
General |
do a hard day's work v.
|
(işte) çok çalışmak |
|
10 |
General |
do a hard day's work v.
|
zor bir çalışma günü geçirmek |
|
|
11 |
General |
work under hard conditions v.
|
zor şartlar altında çalışmak |
|
12 |
General |
work under hard conditions v.
|
zor şartlar altında görev yapmak |
|
13 |
General |
work hard at something v.
|
bir şey üzerinde çok çalışmak |
|
Phrases |
|
14 |
Phrases |
love is hard work expr.
|
sevgi emektir |
|
15 |
Phrases |
work hard play hard expr.
|
sıkı çalış sıkı eğlen |
|
16 |
Phrases |
hard work pays off expr.
|
sıkı çalışma karşılığını verir |
|
Proverb |
|
17 |
Proverb |
little hard work never hurt anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
18 |
Proverb |
little hard work never killed anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
19 |
Proverb |
little (hard) work never hurt anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
20 |
Proverb |
a little (hard) work never hurt anybody
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
21 |
Proverb |
a little (hard) work never hurt anybody
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez |
|
22 |
Proverb |
a little (hard) work never hurt anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
23 |
Proverb |
a little (hard) work never hurt anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez |
|
24 |
Proverb |
a little (hard) work never killed anybody
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
25 |
Proverb |
a little (hard) work never killed anybody
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez |
|
26 |
Proverb |
a little (hard) work never killed anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
27 |
Proverb |
a little (hard) work never killed anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez |
|
Idioms |
|
28 |
Idioms |
make hard work of doing something v.
|
bir işin için haddinden fazla uğraşmak/didinmek |
|
29 |
Idioms |
make hard work of doing something v.
|
bir şey için gerekenden daha fazla uğraşmak |
|
30 |
Idioms |
make hard work of something v.
|
bir işin için haddinden fazla uğraşmak/didinmek |
|
|
31 |
Idioms |
make hard work of something v.
|
bir şey için gerekenden daha fazla uğraşmak |
|
32 |
Idioms |
put in a hard day at work v.
|
işinde çok çalışmak |
|
33 |
Idioms |
put in a hard day's work v.
|
işinde çok çalışmak |
|
34 |
Idioms |
put in a hard day's work v.
|
iş yerinde yoğun bir gün geçirmek |
|
35 |
Idioms |
put in a hard day at work v.
|
iş yerinde yoğun bir gün geçirmek |
|
36 |
Idioms |
hard work is not easy expr.
|
sıkı/çok çalışmak zordur |
|
37 |
Idioms |
hard work is not easy expr.
|
sıkı çalışmak çaba gerektirir |
|
38 |
Idioms |
hard work is not easy expr.
|
sıkı çalışmak emek işidir |
|
39 |
Idioms |
hard work is not easy expr.
|
çok çalışmak kolay değildir |
|
40 |
Idioms |
too much like hard work expr.
|
devam etmesi aşırı zor |
|
41 |
Idioms |
too much like hard work expr.
|
devam ettirmesi aşırı zahmetli |
|
42 |
Idioms |
too much like hard work expr.
|
devam ettirmesi aşırı stresli |
|
43 |
Idioms |
too much like hard work expr.
|
aşırı zor |
|
44 |
Idioms |
too much like hard work expr.
|
aşırı yorucu |
|
Speaking |
|
45 |
Speaking |
come home from a hard day's work v.
|
yorucu bir iş gününden sonra eve gelmek |
|
46 |
Speaking |
I believe in hard work expr.
|
ben sıkı çalışmaya inanırım |
|
47 |
Speaking |
you work very hard expr.
|
çok çalışıyorsun |
|
48 |
Speaking |
don't work too hard expr.
|
çok çalışma |
|
49 |
Speaking |
I don't know why you work so hard expr.
|
neden bu kadar çok çalışıyorsun anlamıyorum |
|
50 |
Speaking |
I should work hard expr.
|
sıkı çalışmalıyım |
|
51 |
Speaking |
our hard work paid off expr.
|
sıkı çalışmamızın karşılığını aldık |
|
52 |
Speaking |
don't work too hard expr.
|
(birisiyle vedalaşırken) kendine iyi bak/kendini fazla yorma anlamına gelen bir söz |
|