widen

Sens de "widen" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 12 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	widen v.	genişletmek
The debate aroused by the Convention in recent months has already widened our horizons. Son aylarda Sözleşme'nin yol açtığı tartışmalar şimdiden ufkumuzu genişletti. More Sentences
General
2	General	widen v.	açmak
We have seen the gap between rich and poor widen. Zengin ve fakir arasındaki uçurumun açıldığını gördük. More Sentences
3	General	widen v.	genişletilmek
If anything, they need to be widened in their scope! Aksine, kapsamlarının genişletilmesi gerekiyor! More Sentences
4	General	widen v.	açılmak
The gap between different transport costs in different countries is widening, and this makes room for social dumping. Farklı ülkelerdeki farklı taşıma maliyetleri arasındaki fark giderek açılmakta ve bu da sosyal dampinge yol açmaktadır. More Sentences
5	General	widen v.	genişlemek
The gap between prosperity and poverty is likely to widen, not narrow, as a result. Sonuç olarak refah ve yoksulluk arasındaki uçurumun daralması değil, genişlemesi muhtemeldir. More Sentences
6	General	widen v.	genişletmek
In those circumstances, it would be silly not to widen the agenda. Bu koşullar altında gündemi genişletmemek aptallık olur. More Sentences
Technical
7	Technical	widen v.	genişletmek
Perhaps some people would have preferred to widen the gap, to add more fuel to the fire? Belki de bazı insanlar aradaki uçurumu genişletmeyi, yangına daha fazla körükle gitmeyi tercih ederdi. More Sentences
Textile
8	Textile	widen v.	genişletmek
We are also very pleased that the amendment widening the definition of the family went through. Aile tanımını genişleten değişikliğin kabul edilmesinden de büyük memnuniyet duyuyoruz. More Sentences
General
9	General	widen v.	tevsi etmek
10	General	widen v.	bollaştırmak
11	General	widen v.	bollaşmak
12	General	widen v.	(kıyafetleri) genişletmek

Sens de "widen" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	widen horizons v.	yeni ufuklar açmak
2	General	widen one's scope v.	kapsamını genişletmek
3	General	widen one's viewpoint v.	bakış açısını genişletmek
4	General	widen one's horizon v.	ufkunu genişletmek
5	General	widen the scope v.	kapsam genişletmek
6	General	widen the scope v.	kapsamı genişletmek
7	General	widen horizon v.	ufuk genişletmek
8	General	widen horizon v.	ufuk açmak
9	General	widen one's knowledge v.	bilgi dağarcığını genişletmek
Idioms
10	Idioms	widen somebody's horizons v.	ufkunu genişletmek
11	Idioms	widen (one's) horizons v.	(birinin) ufkunu genişletmek