Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | well-intentioned adj. | iyi niyetli | ||
Despite his well-intentioned advice, his meddling only created more confusion. İyi niyetli tavsiyelerine rağmen onun işe karışması daha fazla kafa karıştırmaktan başka işe yaramadı. More Sentences |