Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | undergrowth n. | çalılık | ||
The forest was dense with undergrowth. Orman çalılıklarla doluydu. More Sentences |
||||
General | undergrowth n. | olgunlaşmamış | ||
General | undergrowth n. | ağaççık vb´nden oluşan bitki örtüsü | ||
General | undergrowth n. | ağaç altındaki çalılık | ||
General | undergrowth n. | çalı (ormandaki/korudaki büyük ağaçların altında yetişen) | ||
General | undergrowth n. | büyük ağaçların altında yetişen bitkiler | ||
General | undergrowth n. | ormanaltı bitkileri | ||
General | undergrowth n. | büyümemiş olma | ||
General | undergrowth n. | tam gelişmemiş olma | ||
General | undergrowth n. | cılız olma | ||
General | undergrowth n. | cılızlık | ||
Zoology | ||||
Zoology | undergrowth n. | (bazı memelilerde) kalın iç kürk |