titizlikle - Turc Anglais Dictionnaire

titizlikle

Sens de "titizlikle" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

Turc Anglais
General
titizlikle fastidiously adv.
Tom has always looked after his cars fastidiously.
Tom arabalarına her zaman titizlikle bakmıştır.

More Sentences
titizlikle painstakingly adv.
He did his work painstakingly.
O, işini titizlikle yaptı.

More Sentences
titizlikle meticulously adv.
Sami was meticulously dressed as a cowboy.
Sami titizlikle kovboy gibi giyindi.

More Sentences
titizlikle scrupulously adv.
Rest assured that the French Presidency will scrupulously adhere to such provisions.
Fransa Dönem Başkanlığı'nın bu hükümlere titizlikle bağlı kalacağından emin olabilirsiniz.

More Sentences
titizlikle rigorously adv.
We have to understand that the Council’s decisions will make it harder to apply the Treaty rigorously.
Konseyin kararlarının Antlaşma'nın titizlikle uygulanmasını zorlaştıracağını anlamalıyız.

More Sentences
titizlikle assiduously adv.
Swedish diplomats have worked assiduously at cobbling together various compromises.
İsveçli diplomatlar çeşitli uzlaşmaları bir araya getirmek için titizlikle çalıştılar.

More Sentences
titizlikle studiously adv.
titizlikle finickily adv.
titizlikle fussily adv.
titizlikle punctiliously adv.
titizlikle hypercorrectly adv.
titizlikle finically adv.
titizlikle selectively adv.
titizlikle nice adv.
titizlikle nicely adv.
titizlikle intently adv.
titizlikle elaborately adv.
titizlikle wistly adv.
titizlikle hard adv.
titizlikle lovingly adv.
titizlikle scrutinously adv.
titizlikle smickly [obsolete] adv.
Archaic
titizlikle wishly adv.
titizlikle point-device adv.

Sens de "titizlikle" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 25 résultat(s)

Turc Anglais
General
titizlikle yapma elaborateness n.
titizlikle oluşturma elaboration n.
titizlikle tarama combing n.
titizlikle seçmek pick and choose v.
titizlikle bezemek prettify v.
işin titizlikle yapılmasını isteyen (kimse) exacting adj.
titizlikle yapılmış (iş) precise adj.
titizlikle sınırlanmış true adj.
titizlikle yürütülen elaborative adj.
çok küçük detaylara büyük özen gösteren ve titizlikle yaklaşan minute adj.
titizlikle seçilmiş dainty adj.
titizlikle irdeleyen scanning adj.
titizlikle yapılmış intricate adj.
Phrasals
titizlikle yönetmek/idare etmek stand over v.
bir yazıyı/metni titizlikle incelemek strain through (something) v.
titizlikle yürütmek nurse along v.
Colloquial
titizlikle korunan kurumsal kaynak rice bowl n.
Idioms
bir şeyi titizlikle yapma a fine-tooth comb n.
bir işi titizlikle yapmak hold one's mouth the right way v.
titizlikle gitmek bowl along v.
bir işi titizlikle yapmak hold mouth the right way v.
titizlikle ilerlemek make (one's) way through v.
titizlikle işlem uygulamak cut fine v.
titizlikle düzenlenmiş in apple-pie order expr.
Technical
görüntü yorumlamada görüntü detaylarının tam ve titizlikle açıklanması technical analysis n.