Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | take with (one or something) v. | yanına almak | ||
The first item on Tom's list of things to take with him on his trip is his mobile phone recharger. Tom'un seyahate çıkarken yanına alması gerekenler listesindeki ilk madde cep telefonu şarj cihazı. More Sentences |
||||
Phrasals | take with (one or something) v. | yanında getirmek | ||
Phrasals | take with (one or something) v. | yanında taşımak | ||
Phrasals | take with (one or something) v. | yanında götürmek |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | take someone or something with one v. | birini/bir şeyi yanında götürmek |
Phrasals | take someone or something with one v. | birini/bir şeyi giderken yanına almak |