tahsis edilmiş - Turc Anglais Dictionnaire

tahsis edilmiş

Sens de "tahsis edilmiş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
General
tahsis edilmiş earmarked adj.
This cofinancing is entered in the countries' budgets in annual tranches and the corresponding funds are then earmarked.
Bu eş finansman ülkelerin bütçelerine yıllık dilimler halinde girmekte ve ilgili fonlar daha sonra tahsis edilmektedir.

More Sentences
tahsis edilmiş allocated adj.
There is the risk that the resources allocated for the following year would be released prematurely.
Bir sonraki yıl için tahsis edilen kaynakların zamanından önce serbest bırakılması riski bulunmaktadır.

More Sentences
tahsis edilmiş allotted adj.
The Dutch fleet has a capacity that is nominally too large for the allotted fishing area.
Hollanda filosu, tahsis edilen balıkçılık alanı için nominal olarak çok büyük bir kapasiteye sahiptir.

More Sentences
Trade/Economic
tahsis edilmiş appropriated adj.
EUR 280 million is being appropriated to public health care.
Kamu sağlık hizmetleri için 280 milyon avro tahsis edilmiştir.

More Sentences
Military
tahsis edilmiş earmarked adj.
Normally, funds are not earmarked in such a way.
Normalde fonlar bu şekilde tahsis edilmez.

More Sentences
General
tahsis edilmiş dedication n.
tahsis edilmiş assignation n.
tahsis edilmiş assigned adj.
tahsis edilmiş destinate adj.
Technical
tahsis edilmiş assigned adj.
Abbreviation
tahsis edilmiş asgd adj.

Sens de "tahsis edilmiş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 32 résultat(s)

Turc Anglais
General
jet uçaklarına tahsis edilmiş havaalanı jetport n.
tahsis edilmiş hafıza assigned memory n.
tahsis edilmiş şey allotment n.
bisikletle yolculuk yapanlara tahsis edilmiş yol cycle route n.
ingiltere'de alkollü içeceklerin satış ve tüketimine tahsis edilmiş bina public house n.
otellerde müşterilerin kullanımına tahsis edilmiş self-servis bar mini-bar n.
mutasarrıfa tarım ve marangozluk için kullanmak üzere tahsis edilmiş ormanlık arazi cartbote [obsolete] n.
bir işe tahsis edilmiş yer layout n.
tahsis edilmiş yer room [obsolete] n.
yeniden tahsis edilmiş redistrubuted adj.
(aileye tahsis edilmiş ev) tam donanımlı ve müstakil self-contained [uk] adj.
-e tahsis edilmiş dedicated to prep.
Trade/Economic
tahsis edilmiş sefer bölgesi range n.
tahsis edilmiş yedek akçe restricted surplus n.
tahsis edilmiş bütçe allotted budget n.
tahsis edilmiş kaynaklar allocated resources n.
tahsis edilmiş sermaye invested capital n.
belli bir amaca tahsis edilmiş earmarked adj.
Law
belli bir amaca tahsis edilmiş fonlar earmarked funds n.
(eski ingiliz kanunları uyarınca) rahiplere tahsis edilmiş arazi foster land n.
Tourism
iş vb toplantılara tahsis edilmiş odalar conference rooms n.
Railway
bekçiye ve yükün taşınmasına tahsis edilmiş tren vagonu van n.
Botanic
ruhsatlı keseli sıçan avcısına tahsis edilmiş çalı topluluğu opossum block [new zealand] n.
narenciye üretimine tahsis edilmiş citrous adj.
Military
harekat alanına tahsis edilmiş askeri ulaştırma varlıkları theater-assigned transportation assets n.
nato'ya tahsis edilmiş kuvvetler nato assigned forces n.
tahsis edilmiş batarya dedicated battery n.
tayin ve tahsis edilmiş kaynaklar appropriated funds n.
tahsis edilmiş saha actual obligated space n.
tahsis edilmiş depolama sahası allotted space n.
tahsis edilmiş kuvvetler assigned forces n.
orduya tahsis edilmiş ulaştırma varlıkları service-organic transportation assets n.