tahlil

Sens de "tahlil" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	tahlil	analysis n.
In the final analysis, this is a matter for the grass-roots movement. Son tahlilde bu, tabandan gelen bir hareketin meselesidir. More Sentences
General
2	General	tahlil	test n.
The doctor ordered a few tests and an MRI. Doktor birkaç tahlil ve MR istedi. More Sentences
3	General	tahlil	analysis n.
However, in the final analysis, it is up to the people. Ancak, son tahlilde, bu insanlara bağlıdır. More Sentences
Trade/Economic
4	Trade/Economic	tahlil	analysis n.
In the final analysis there is not so much intrinsically wrong with the regulation. Son tahlilde yönetmelikte özünde yanlış olan çok fazla bir şey yoktur. More Sentences
Technical
5	Technical	tahlil	analysis n.
In the final analysis, we are not here to keep the show on the road; we are here to create justice. Son tahlilde, biz burada gösteriyi devam ettirmek için bulunmuyoruz; biz burada adaleti tesis etmek için bulunuyoruz. More Sentences
General
6	General	tahlil	dissection n.
7	General	tahlil	assay n.
8	General	tahlil	breakdown n.
Chemistry
9	Chemistry	tahlil	breakdown n.

Sens de "tahlil" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 49 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	tahlil ve muayene raporu	analysis and examination report n.
2	General	tahlil etme	entreating n.
3	General	tahlil cihazı	analyser n.
4	General	tahlil cihazı	analyzer n.
5	General	yeniden tahlil	reanalysis n.
6	General	yeniden tahlil etme	reanalysis n.
7	General	tahlil etme	dissecting n.
8	General	tahlil etmek	resolve v.
9	General	tahlil etmek	analyse v.
10	General	tahlil etmek	analyze v.
11	General	tahlil etmek	test v.
12	General	tahlil etmek	assay v.
13	General	tahlil etmek (cümleyi)	construe v.
14	General	tahlil yapmak	analyse v.
15	General	tahlil yapmak	examine v.
16	General	tekrar tahlil etmek	reanalyse v.
17	General	tekrar tahlil etmek	reanalyze v.
18	General	tahlil yapmak	analyze v.
19	General	yeniden tahlil etmek	re-analyse v.
20	General	tahlil etmek	sense [obsolete] v.
21	General	tahlil edilmiş	entreated adj.
22	General	tahlil edilmemiş	unassayed adj.
23	General	tahlil ile ilgili	dokimastic [dated] adj.
Phrases
24	Phrases	değeri doğru tahlil edilen	in perspective expr.
Idioms
25	Idioms	davranışlarını çok iyi tahlil etmek	read like a book v.
Trade/Economic
26	Trade/Economic	marjinal tahlil	marginal analysis n.
27	Trade/Economic	tahlil etmek	analyze v.
28	Trade/Economic	tahlil etmek	analyse v.
Politics
29	Politics	numune alma ve tahlil yöntemleri	methods of sampling and analysis n.
Advertising
30	Advertising	sosyal medyada pazarlama stratejileri için müşterinin markaya yaklaşımını ve ilgi alanlarını tahlil etme	social listening n.
Technical
31	Technical	gaz tahlil aleti	eudiometer n.
32	Technical	tahlil laboratuvarı	analytical laboratory n.
33	Technical	zimografi kullanılarak yapılan tahlil	zymogram n.
34	Technical	zimografi yardımıyla üretilen tahlil kaydı	zymogram n.
Medical
35	Medical	çok küçük miktarda materyel ile yapılan tahlil	microanalysis n.
36	Medical	floroimmünolojik tahlil	fluoroimmunoassay n.
37	Medical	tıbbi analiz/tahlil	medical analysis n.
38	Medical	tıbbi tahlil laboratuvarı	medical analysis laboratory n.
39	Medical	tıbbi tahlil	medical analysis n.
40	Medical	vücut içi tahlil	in-vivo assay n.
41	Medical	vücut dışı tahlil	in-vitro assay n.
42	Medical	tahlil için canlı dokuyu almaya yarayan kanca uçlu bir tıbbi alet	harpoon n.
43	Medical	(antijen ve antikor) immünfloresan tahlil yöntemi	immunoflorescence n.
44	Medical	tanı amaçlı tahlil	diagnostic assay n.
Psychology
45	Psychology	el yazısını tahlil ederek psikolojik veya duygusal bozukluklara ait belirtilerin tespiti	graphopathology n.
Statistics
46	Statistics	ayırıcı tahlil	discriminatory analysis n.
Environment
47	Environment	çok-kanallı tahlil cihazı	multi-channel analyzer n.
Military
48	Military	hava savunma topçusu ateş yoğunluğu tahlil unsuru	anti-aircraft artillery analysis n.
49	Military	kısmi tahlil	proximate analysis n.