Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | soğuk savaş | cold war n. | ||
It is a product of the Cold War, and no longer meets today's needs. Soğuk Savaş'ın bir ürünüdür ve artık günümüzün ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | soğuk savaş | cold war n. | ||
During the Cold War, food aid was used as a political and commercial weapon. Soğuk Savaş sırasında gıda yardımı siyasi ve ticari bir silah olarak kullanılmıştır. More Sentences |
||||
Star Wars | ||||
Star Wars | soğuk savaş | cold war n. | ||
The end of the Cold War saw the budding of hope for a peaceful world, and that hope is, unfortunately, waning fast. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle birlikte barışçıl bir dünya umudu yeşermişti ve ne yazık ki bu umut hızla azalıyor. More Sentences |