Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | sıkıca bağlamak | secure v. | ||
He secured the rope to the back of the truck. Halatı kamyonun arkasına sıkıca bağladılar. More Sentences |
||||
General | sıkıca bağlamak | truss v. | ||
General | sıkıca bağlamak | mortice v. | ||
General | sıkıca bağlamak | yerk [dialect] v. | ||
General | sıkıca bağlamak | yot v. | ||
General | sıkıca bağlamak | constrain v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | sıkıca bağlamak | do up v. | ||
Phrasals | sıkıca bağlamak | bolt down v. | ||
Phrasals | sıkıca bağlamak | bolt something down v. | ||
Phrasals | sıkıca bağlamak | make fast v. | ||
Technical | ||||
Technical | sıkıca bağlamak | clip v. | ||
Technical | sıkıca bağlamak | rivet v. | ||
Technical | sıkıca bağlamak | brace v. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | (gemi inşaatında) sıkıca bağlamak | fay v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | birini/bir şeyi sıkıca bağlamak | strap in v. | ||
Phrasals | -e sıkıca bağlamak | latch on v. | ||
Phrasals | (bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak/tutturmak | rivet (something) to (something) v. | ||
Phrasals | iple sıkıca (bir yere) bağlamak | snub up v. | ||
Phrasals | bir deniz aracını ve ekipmanlarını fırtınayı atlatması için sıkıca sabitlemek/bağlamak | snug down v. | ||
Phrasals | (bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak | tighten (something) onto (something else) v. | ||
Phrasals | birini/bir şeyi sıkıca bağlamak | buckle someone or something up v. | ||
Phrasals | (birine/bir şeye) sıkıca bağlamak | latch on to (someone or something) v. | ||
Phrasals | (bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak/takmak | tighten (something) on (something else) v. | ||
Phrasals | -e sıkıca bağlamak/takmak | tighten on v. | ||
Marine | ||||
Marine | (nesneyi) bir çıkıntı altına sıkıca bağlamak | breast in v. | ||
Fishery | ||||
Fishery | (ölü balinayı) kuyruğundan sıkıca bağlamak | fluke v. |