rules - Turc Anglais Dictionnaire

rules

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "rules" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 8 résultat(s)

Anglais Turc
Computer
rules n. kurallar
The success of European enlargement policy is dependent on the common rules being correctly applied.
Avrupa genişleme politikasının başarısı, ortak kuralların doğru bir şekilde uygulanmasına bağlıdır.

More Sentences
General
rules n. töre
rules n. tüzük
rules n. esaslar
rules n. mevzuat
rules n. yönetmelik
rules n. birtakım kategorilerdeki mahkumların yaşayabilecekleri, hapishane çevresinde kurulan sınırlı alan
Football
rules n. (kısaca) avustralya futbolu

Sens de "rules" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 452 résultat(s)

Anglais Turc
General
unanimity rules n. oybirliği kuralları
The unanimity rule is paralysing; the lack of codecision is antidemocratic.
Oybirliği kuralı felç edicidir; ortak karar eksikliği antidemokratiktir.

More Sentences
rules and practice n. kurallar ve uygulamalar
We currently have very different attitudes, rules and practices among Member States.
Şu anda Üye Devletler arasında çok farklı tutumlar, kurallar ve uygulamalar var.

More Sentences
rules of procedure n. usul kuralları
Our Rules of Procedure are perfectly clear on that point.
Usul Kurallarımız bu konuda son derece açıktır.

More Sentences
traffic rules n. trafik kuralları
We are all supposed to know the traffic rules.
Hepimizin trafik kurallarını bilmesi gerekiyor.

More Sentences
basic rules n. temel kurallar
It is important for industry to be given clear basic rules.
Endüstriye net temel kuralların verilmesi önemlidir.

More Sentences
set of rules n. kurallar dizisi
What we are discussing tonight has been following that set of rules.
Bu akşam tartıştığımız şey de bu kurallar dizisini takip etmektedir.

More Sentences
uniform rules n. tek tip kurallar
We also consider uniform rules necessary for sentencing and prescription limits.
Ayrıca ceza ve zamanaşımı limitleri için tek tip kuralların gerekli olduğunu düşünüyoruz.

More Sentences
rules of conduct n. davranış kuralları
I am calling for a review of this rule of conduct.
Bu davranış kuralının gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyorum.

More Sentences
grammar rules n. dilbilgisi kuralları
In Esperanto there are only 16 grammar rules.
Esperanto'da sadece 16 dilbilgisi kuralı vardır.

More Sentences
ground rules n. temel kurallar
There are too many ground rules and too many exceptions to the norms.
Çok fazla temel kural ve normlara ilişkin çok fazla istisna var.

More Sentences
obey the rules v. kurallara uymak
There would be no financial pressure on ships to obey the rules.
Kurallara uymaları için gemiler üzerinde hiçbir mali baskı olmayacaktır.

More Sentences
break the rules v. kuralları çiğnemek
I sometimes break the rules.
Bazen kuralları çiğniyorum.

More Sentences
change the rules v. kuralları değiştirmek
This showed that it is possible to admit to a mistake and then change the rules.
Bu, bir hatayı kabul etmenin ve ardından kuralları değiştirmenin mümkün olduğunu gösterdi.

More Sentences
apply the rules v. kuralları uygulamak
The choice of whether to apply the rules is only a fig leaf to disguise that reality.
Kuralların uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin seçim, bu gerçeği gizlemek için sadece bir incir yaprağıdır.

More Sentences
follow the rules v. kurallara uymak
You don't follow the rules.
Kurallara uymuyorsun.

More Sentences
obey the rules v. kurallara itaat etmek
We obeyed the rules.
Biz kurallara itaat ettik.

More Sentences
break the rules v. kuralları ihlal etmek
I sometimes break the rules.
Bazen kuralları ihlal ederim.

More Sentences
Phrases
against the rules expr. kurallara aykırı
I do not want to open up a debate on this, as that would be against the Rules.
Kurallara aykırı olacağı için bu konuda bir tartışma açmak istemiyorum.

More Sentences
Idioms
bend the rules v. kuralları esnetmek
We already have the Copenhagen Criteria, and there is no reason to bend the rules they stipulate.
Kopenhag Kriterlerine zaten sahibiz ve bu kriterlerin öngördüğü kuralları esnetmek için hiçbir neden yok.

More Sentences
Trade/Economic
rules and regulations n. kural ve düzenlemeler
Accordingly, rules and regulations on printed information also apply to digital information.
Buna göre, basılı bilgilere ilişkin kural ve düzenlemeler dijital bilgiler için de geçerlidir.

More Sentences
implementing rules n. uygulama kuralları
The report deals with a number of points where we feel the implementing rules could be strengthened.
Rapor, uygulama kurallarının güçlendirilebileceğini düşündüğümüz bir dizi noktayı ele almaktadır.

More Sentences
Politics
rules of participation n. katılım kuralları
In particular, the issue of rules of participation is very important and you will be called upon to determine them.
Özellikle katılım kuralları konusu çok önemlidir ve bunları belirlemeniz istenecektir.

More Sentences
origin rules n. menşe kuralları
This means that they meet all the conditions of the origin rules protocol.
Bu da menşe kuralları protokolünün tüm koşullarını yerine getirdikleri anlamına gelmektedir.

More Sentences
Technical
common rules n. ortak kurallar
The common rules are also implemented differently in the various Member States.
Ortak kurallar da çeşitli Üye Devletlerde farklı şekillerde uygulanmaktadır.

More Sentences
Computer
your rules n. kurallarınız
Your rules don't apply to me.
Kurallarınız benim için geçerli değil.

More Sentences
basic rules n. temel kurallar
It is important for the industry to be given clear basic rules.
Sektöre net temel kuralların verilmesi önemlidir.

More Sentences
Traffic
traffic rules n. trafik kuralları
These two cities have the same traffic rules.
Bu iki şehir aynı trafik kurallarına sahip.

More Sentences
Military
rules of procedure n. usul kuralları
This concludes the most important changes to our Rules of Procedure.
Usul Kurallarımızda yapılan en önemli değişiklikler burada sona ermektedir.

More Sentences
Football
rules of soccer n. futbol kuralları
Please explain the rules of soccer to me.
Lütfen bana futbolun kurallarını açıklayın.

More Sentences
Printery
general rules n. genel kurallar
The Commission proposed general rules on impact assessment in its communication of 5 June 2002.
Komisyon, 5 Haziran 2002 tarihli bildiriminde etki değerlendirmesine ilişkin genel kurallar önermiştir.

More Sentences
Common Usage
classification and general rules n. sınıflandırma ve genel kurallar
rules of courtesy n. nezaket kuralları
General
rules of evidence n. kanıt kuralları
rules of procedure n. uygulama kuralları
body of rules n. kurallar bütünü
rules of procedures n. çalışma esasları
rules of good manners n. görgü kuralları
the rules of good manners n. edep erkan
infraction of the rules n. disiplin suçu
general safety rules against occupational accidents n. iş kazalarına karşı genel güvenlik kuralları
special safety rules n. özel emniyet kuralları
family rules n. aile kaideleri
infraction of rules n. usulsüzlük
rules and conventions n. adap erkan
theoretical rules n. teorik kurallar
operating rules n. işletme esasları
safety rules n. güvenlik kuralları
warranty rules n. garanti şartları
workplace rules n. işyeri kuralları
chain of rules n. kurallar zinciri
rules and regulations of turkish-islamic guild n. fütüvvetname
rules of good manner n. adab-ı umumiye
rules of the road n. trafik kuralları
rules of the game n. oyunun kuralları
rules for the prevention of accidents n. kazalardan korunma yönetmelikleri
library rules n. kütüphane kuralları
rules book n. kurallar kitabı
book of rules n. kurallar kitabı
basic traffic rules n. temel trafik kuralları
general safety rules n. genel güvenlik kuralları
safety rules n. emniyet kuralları
rules of thermal insulation in buildings n. binalarda ısı yalıtım kuralları
table rules n. masa kuralları
plant production rules n. bitki yetiştiriciliği kuralları
rules of word formation n. sözcük oluşturma kuralları
plant growing rules n. bitki yetiştiriciliği kuralları
animal breeding rules n. hayvan yetiştiriciliği kuralları
local rules n. yerel kurallar
local rules n. iç mevzuat
language rules n. dil kuralları
rules of life n. hayatın kuralları
gym rules n. spor salonu kuralları
applicable rules n. uygulanan kurallar
applicable rules n. uygulanabilir kurallar
street rules n. sokak kuralları
setting rules n. kurallar koyma
classroom rules n. sınıf kuralları
class rules n. sınıf kuralları
rules of etiquette n. görgü kuralları
courtesy rules n. nezaket kuralları
vfr (visual flight rules) n. görerek uçuş kuralları
the rules of physics n. fizik kuralları
system of rules n. kurallar sistemi
system of rules n. kompleks kurallar bütünü
violate the rules v. kurallara uymamak
establish rules v. kural koymak
flout the rules v. yasağı delmek
play by the rules v. kurallara bağlı kalmak
stick by the rules v. kurallara bağlı kalmak
follow the rules v. kurallara bağlı kalmak
abide by the rules v. kurallara bağlı kalmak
comply with the rules v. kurallara bağlı kalmak
obey the rules v. kurallara bağlı kalmak
go by the rules v. kurallara bağlı kalmak
stick to the rules v. kurallara bağlı kalmak
conform to the rules v. kurallara bağlı kalmak
be in line with the rules v. kurallara bağlı kalmak
adhere to the rules v. kurallara bağlı kalmak
not to play by the same rules v. aynı kurallara uymamak
play by rules v. kuralına göre oynamak
play the game by the rules v. oyunu kurallarına göre oynamak
play the game by its rules v. oyunu kurallarına göre oynamak
live by the rules v. kurallara göre yaşamak
obey the rules of the school v. okul kurallarına uymak
obey the rules of the school v. okulun kurallarına uymak
break the rules v. kalıpları kırmak
follow the traffic rules v. trafik kurallarına uymak
obey the traffic rules v. trafik kurallarına uymak
abide by the traffic rules v. trafik kurallarına uymak
adhere to the traffic rules v. trafik kurallarına uymak
employ the rules v. kuralları uygulamak
set up rules v. kuralları koymak
set up rules v. kuralları belirlemek
according to the new rules adv. yeni kurallara göre
Phrases
my house my rules expr. benim evimde benim horozum öter
my house my rules expr. benim evimde kendi horozum öter
in accordance with rules expr. kurallara göre
thank you for abiding by our rules expr. kurallarımıza uyduğunuz için teşekkür ederiz
rules are made to be broken expr. kurallar çiğnenmek içindir
rules are meant to be broken expr. kurallar çiğnenmek içindir
thank you for obeying our rules expr. kurallarımıza uyduğunuz için teşekkür ederiz
thank you for following our rules expr. kurallarımıza uyduğunuz için teşekkür ederiz
in contravention of the rules expr. kurallara aykırı olarak
rules are made to be broken expr. yasaklar çiğnenmek içindir
Proverb
the hand that rocks the cradle rules the world beşiği sallayan el dünyaya hükmeder
the hand that rocks the cradle rules the world insanlığı şekillendiren annelerdir
Colloquial
queensberry rules n. anlaşmazlıkta centilmence veya kibar davranış
throw the book of rules at someone v. azarlamak
throw the book of rules at someone v. birini suçlamak
throw the book of rules at someone v. cezalandırmak
throw the book of rules at someone v. paylamak
throw the book of rules at someone v. suç yüklemek
throw the book of rules at someone v. sorumluluk yüklemek
my life my rules expr. benim hayatım, benim kurallarım
these are the rules expr. kurallar böyle
rules are made to be broken expr. kurallar yıkılmak/çiğnenmek içindir
... rules, ok? exclam. … en iyisidir, tamam mı?
... rules, ok? exclam. … mükemmeldir, anlaşıldı mı?
... rules, ok? exclam. on numaradır, anladın mı?
Idioms
the queensberry rules n. (boksta) eldiven takma, maçın rauntlara bölünmesi, nakavt ilan etmeden önce on saniye sayılması gibi birtakım dürüst dövüşme kuralları
the queensberry rules n. boks sporundaki genel kurallar
stretch the rules v. göz yummak
bend the rules v. göz yummak
stretch the rules v. kuralları esnetmek
fall into line with the rules v. kurallara riayet etmek
fall in line with the rules v. kurallara uymak
fall into line with the rules v. kurallara uymak
fall in line with the rules v. kurallara riayet etmek
stretch the rules v. yasayı esnetmek
bend the rules v. yasayı esnetmek
bend the rules v. kuralları esnetmek
bend the rules v. göz yummak
bend the rules v. yasayı esnetmek
stretch the rules v. kuralları esnetmek
stretch the rules v. göz yummak
stretch the rules v. yasayı esnetmek
play by (one's) own rules v. oyunu kendi kurallarıyla oynamak
play by (one's) own rules v. oyunu kendine göre oynamak
play by (one's) own rules v. kendi kurallarıyla hareket etmek
play by (one's) rules v. oyunu (birinin) kurallarıyla oynamak
play by (one's) rules v. oyunu (birine) göre oynamak
play by (one's) rules v. (birinin) kurallarıyla hareket etmek
play by somebody's rules v. oyunu birinin kurallarıyla oynamak
play by somebody's rules v. oyunu birine göre oynamak
play by somebody's rules v. birinin kurallarıyla hareket etmek
play by your own rules v. oyunu birinin kurallarıyla oynamak
play by your own rules v. oyunu birine göre oynamak
play by your own rules v. birinin kurallarıyla hareket etmek
(someone or something) rules expr. bir numara
(someone or something) rules expr. üstüne yok
(someone or something) rules expr. tek geçerim
(someone or something) rules expr. ortamların kralı
no hard and fast rules expr. kati bir kural yok
no hard and fast rules expr. sıkı bir kural yok
no hard and fast rules expr. belli bir kural yok
no hard and fast rules expr. belli bir kural olmadan
Speaking
it's against the rules expr. bu kurallara aykırı
the rules are for everyone expr. kurallar herkes için geçerlidir
we agreed on the rules expr. kurallar üzerine anlaşmıştık
if there are no rules expr. kurallar olmasaydı
play by the rules expr. kurallara göre oyna
you know the rules expr. kuralları biliyorsun
the rules changed expr. kurallar değişti
remember the rules expr. kuralları hatırla
do you obey traffic rules? expr. trafik kurallarına uyar mısın?
you must obey the rules expr. kurallara uymak zorundasın
you must obey the rules expr. kurallara uymak zorundasınız
no hard and fast rules expr. belirgin bir kural yok
Trade/Economic
rules of morality n. ahlak kuralları
certification rules n. belgelendirme kuralları
stock exchange rules n. borsa kuralları
rules for notification n. bildirim kuralları
hague rules n. deniz taşımacılığına ait kuralları kabul eden lahey kuralları
universal rules n. evrensel kurallar
uniform rules for demand guarantees (urdg) n. garantilere ilişkin birörnek kurallar
generally accepted accounting rules n. genel kabul görmüş muhasebe kuralları
general rules n. genel hükümler
customs rules n. gümrük mevzuatı
rules versus discretion inactivist policy n. isteğe bağlı politikasızlık karşısında kural
occupational health and safety rules n. iş güvenliği ve işçi sağlığı kuralları
rules and regulations n. kanun ve yönetmelikler
violation of rules n. kuralları ihlal
violation of rules n. kuralların ihlali
agreement on rules of origin n. menşe kuralları anlaşması
rules of the game n. oyunun kuralları
policy rules n. politika kuralları
health and safety rules n. sağlık ve güvenlik kuralları
corporate rules n. şirket kuralları
uniform rules for demand guarantees (urdg) n. talep garantileri için yeknesak kurallar
statutory rules and orders n. tüzük ve yönetmelikler
modules for the various phases of the conformity assessment procedures and the rules for the affixing and use of the ce conformity marking, which shall be intended to be used in the technical harmonisation directives n. teknik uyumlaştırma direktiflerinde kullanılacak ce uygunluk işaretinin iliştirilmesi ve uygunluk değerlendirmesi prosedürlerinin değişik fazları için modüller
the rules on the behaviours and the code of ethics regarding the procurers n. tedarikçilere yönelik davranış ve etik kodu kuralları
trade regulation rules n. ticareti düzenleme kuralları
trade rules n. ticari kurallar
commercial rules n. ticari kurallar
rules of taxation n. vergilendirme kuralları
tax rules n. vergi kuralları
rules of harmonisation n. uyumlandırma yasaları
domestic content rules n. yurt içi katkı kuralı
york-antwerp rules n. york-antverp kuralları
Law
family proceedings rules n. aile davaları muhakeme kuralları
moral rules n. ahlak kuralları
compulsive rules n. amir hükümler
constitutional rules n. anayasal kurallar
variable rules n. değişken kurallar
religious rules n. din kuralları
compulsory legal rules n. emredici hukuk kuralları
the federal rules of civil procedure n. federal usul kuralları
safety rules n. güvenlik mevzuatı
rules of law n. hukuk kuralları
legal rules n. hukuk kuralları
repealing legal rules n. ilga edici hukuk kuralları
black letter rules n. katı kurallar
rules of court n. mahkeme kuralları
rules of court n. mahkeme hükümleri
rules of logic n. mantık kuralları
hague rules n. lahey kuralları
rules of court n. mahkeme içtüzüğü
rules of origin n. menşei kuralları
customary rules n. örf ve adet kuralları
rules governing the procedures of the players' status committee and the dispute resolution chamber (fifa) n. oyuncu statüsü komitesinin ve uyuşmazlık çözüm dairesinin prosedürlerini düzenleyen kurallar
statutory rules and orders n. tüzük ve yönetmelikler
statutory rules and orders n. tüzük ve talimatnameler
rules of social order n. toplumsal düzen kuralları
arbitration rules n. tahkim kuralları
rules and procedures n. usul ve esaslar
procedural rules n. usul kuralları
written rules of law n. yazılı hukuk kuralları
legal rules n. yasal kurallar
conflict of legal rules n. yasal kuralların çelişmesi
rules of procedure n. yargılama usulleri
unwritten rules of law n. yazısız hukuk kuralları
variable rules n. yoruma dayalı hükümler
authorizing legal rules n. yetki verici kurallar
authorising legal rules n. yetki verici kurallar
interpretative legal rules n. yorumlayıcı hukuk kuralları
judges' rules n. sorgulama kuralları
judges' rules n. sorgu kuralları
mcnaughten rules n. (ingiliz hukukunda) sanığın işlediği suç sırasında yaptığının farkında olmaması veya yaptığı şeyin yanlış olduğunu idrak edememesi durumunda cinnet getirmiş sayılacağına dair kurallar
mcnaghten rules n. (ingiliz hukukunda) sanığın işlediği suç sırasında yaptığının farkında olmaması veya yaptığı şeyin yanlış olduğunu idrak edememesi durumunda cinnet getirmiş sayılacağına dair kurallar
rules of order n. meclisin uyması gereken kurallar bütünü
mre (michigan rules of evidence) abrev. michigan kanıt kuralları
Politics
rules of engagement n. angajman kuralları
wto committee on rules of origin n. dtö köken (menşe) kuralları komitesi
rules and regulations n. kural ve düzenler
rules of civil procedure n. medeni usul hukuku kuralları
rules governing the system of property ownership n. mülkiyet rejimini düzenleyen kurallar
infringement of rules n. mevzuat aykırılıkları
accounting rules n. muhasebe kuralları
rules on competition n. rekabet kuralları
general rules for the interpretation of the tariff n. tarifenin uygulanmasına ilişkin genel kurallar
community rules n. topluluk kuralları
committee on common rules for exports of products n. ürünlerin ihracına ilişkin ortak kurallar komitesi
Institutes
department for rules of origin and free trade agreements n. menşe kuralları ve serbest ticaret anlaşmaları dairesi
Insurance
york-antwerp rules n. müşterek avarya ayarlamasında uygulanan kurallar
york-anvers rules n. york anvers kuralları
york-antwerp rules n. york-antwerp kuralları
Technical
instrument flight rules n. alet uçuş kuralları
packaging rules n. ambalajlanma kuralları
instrumental flying rules n. alet uçuş kuralları
packaging rules n. ambalajlama kuralları
maintenance rules n. bakım kuralları
stability and strength rules n. denge ve dayanım kuralları
rules of sampling and selection or test pieces n. deney parçalarının seçimi ve numune alma kuralları
storage rules n. depolama kuralları
low-noise design rules n. düşük gürültülü tasarım kuralları
ergonomic rules n. ergonomik kuralları
fajan's rules n. fajan kuralları
functional safety rules n. fonksiyonel güvenlik kuralları
general production rules n. genel yapım kuralları
general production rules n. genel üretim kuralları
general protection rules n. genel koruma kuralları
applicability of the general rules to rccbs functionally independent of line voltage n. genel kuralların fonksiyon olarak hat geriliminden bağımsız rccb'lere uygulanabilirliği
hume-rothery rules n. hume-rothery kuralları
preparation rules n. hazırlama kuralları
calculation rules n. hesaplama kuralları
operating rules n. işletme esasları
rules of silk reeling n. ipek çekimi kuralları
monitoring rules n. izleme kuralları
thermal insulation rules n. ısı yalıtım kuralları
design rules for formwork n. kalıp tasarım yönetmelikleri
mixture rules n. karışım kuralları
corrosion protection rules n. korozyondan korunma kuralları
rules of squeezing and drying of silk worm cocoon n. koza boğdurma ve kurutma kuralları
mandatory rules n. mecburi kurallar
lloyd's rules n. loyd kuralları
mounting rules n. montaj kuralları
rules of probability n. olasılık kuralları
common design rules n. ortak tasarım kuralları
sampling rules n. numune alma kuralları
packaging rules n. paketleme kuralları
plant operating rules n. santral işletme kuralları
selection and application rules n. seçme ve uygulama kuralları
supplementary rules n. tamamlayıcı kurallar
technical safety rules n. teknik emniyet kurallar
design rules n. tasarım yönetmelikleri
technical safety rules n. teknik emniyet kuralları
safety rules for the construction and installation n. yapım ve montaj için güvenlik kuralları
reflection rules n. yansıma kuralları
zachariasen rules n. zachariasen kuralları
Computer
dialing rules n. arama kuralları
area code rules n. alan kodu kuralları
port rules n. bağlantı noktası kuralları
use grammar and style rules n. dilbilgisi ve biçem kuralları
news rules n. haber kuralları
rules in error n. hatalı kurallar
message rules n. ileti kuralları
rules wizard n. kural sihirbazı
encoding rules n. kodlama kuralları
rules list n. kurallar listesi
rules upgrade n. kural yükseltmesi
apply rules to n. kuralların uygulanacağı
pics rules file n. pıcs kural dosyası
paragraph rules n. paragraf kuralları
mail rules n. posta kuralları
application level syntax rules n. uygulama seviyesi imla dizini kuralları
horizontal rules n. yatay çizgi
copy dialing rules expr. arama kurallarını kopyala
test validation rules expr. geçerlilik kurallarını sına
run rules now expr. kuralları şimdi çalıştır
import rules expr. kural al
export rules expr. kural ver
testing rules expr. kurallar sınanıyor
exports rules expr. kural verir
set up rules expr. kuralları ayarla
apply rules expr. kuralları uygula
running rules expr. kurallar çalıştırılıyor
you violated the game rules and your account is suspended expr. oyun kurallarını ihlal ettiniz ve hesabınız askıya alındı
imports rules expr. kural alır
read all rules expr. tüm kuralları oku
Telecom
non-duplication rules n. tekrarlanamayan kurallar
basic encoding rules n. temel kodlama kuralları
icc rules n. uluslararası ticaret odası kuralları
Construction
thermal insulation rules in buildings n. binalarda ısı yalıtım kuralları
science and craft rules n. fen ve sanat kuralları
piling rules n. istifleme kuralları
constructions rules n. yapım kuralları
safety rules for the construction and installation n. yapım ve montaj için güvenlik kuralları
construction rules n. yapım kuralları
Woodworking
wood preservation rules n. ahşap koruma kuralları
Traffic
violation of the traffic rules n. trafik kurallarını ihlal
Aeronautic
instrument flight rules n. aletle uçuş kuralları
instrument flight rules flight n. aletli uçuş kaidelerle uçuş
instrument flying rules n. aletli uçuş kuralları
instrument flight rules n. aletli uçuş kaideleri
instrument flight rules n. aletli uçuş kuralları
visual flight rules n. görerek uçuş kuralları
see-and-be seen rules n. görme ve görülme kuralları
basic encoding rules n. temel kodlama kuralları
see-and-be seen rules n. uçak kullanan personelin uçuş çevresindekilerini rahatlıkla görebilmesi ve kendilerinin de görülmesine dair kurallar
ifr (instrument flight rules) abrev. aletli uçuş kuralları
Marine
life-saving rules n. hayat kurtaran kurallar
rules of oleron n. oleron kanunları
Medical
hospital rules n. hastane kuralları
Psychology
display rules n. sergileme kuralları
Food Engineering
safety and hygiene rules n. güvenlik ve hijyen kuralları
Math
divisibility rules n. bölünebilme kuralları
set of rules n. kurallar kümesi
Physics
fermi selection rules n. fermi seçme kuralları
fleming's rules n. fleming'in sağ ve sol el kuralı
Agriculture
land smoothing rules n. arazi düzenleme kuralları
pruning method and rules n. budama yöntemi ve kuralları
planting rules n. dikim kuralları
minimum tillage rules n. minimum toprak işleme kuralları
onion storage rules n. soğan depolama kuralları
Breeding
feed-lot fattening rules n. açık besi yerinde besi kuraları
rules for mating and artificial insemination n. aşım ve sun'i tohumlama kuralları
caring and nutrition rules n. bakım ve besleme kuralları
Education
academic rules and regulations n. akademik kurallar ve yönetmelikler
rules related to fields n. alanlarla ilgili esaslar
academic rules and regulations concerning undergraduate period of study n. lisans eğitimine ilişkin akademik kurallar ve düzenlemeler
school rules n. okul kuralları
classroom rules n. sınıf kuralları
academic rules and regulations concerning undergraduate period of study n. sınavlar ve değerlendirmeler
parietal rules n. kampüs yurtlarına karşı cinse mensup kişilerin ziyaretini konu alan düzenlemeler
Linguistics
transformation rules n. dönüşüm kuralları
orthographic rules n. imla kuralları
ordering of rules n. kural sıralaması
selection rules n. seçme kuralları
selectional rules n. seçme kuralları
rewrite rules n. yeniden yazım kuralları
rewriting rules n. yeniden yazım kuralları
spelling rules n. yazım kuralları
obligatory rules n. zorunlu kurallar
projective rules n. yönlendirme kuralları
History
the rules n. (ingiltere'de) birtakım hapishanelerin etrafında yer alıp güvenilir mahkumların belirli kısıtlamalar altında yaşayabileceği mahalle
Religious
islamic rules n. islami kurallar
Environment
environmental health rules n. çevre sağlığı kuralları
rules and principles n. kural ve ilkeleri
3rs rules expr. azalt, tekrar kullan, geri kazandır
Meteorology
instrument flight rules n. aletli uçuş kuralları
visual flight rules n. görerek uçuş kuralları
marginal visual flight rules n. marjinal görerek uçuş kuralları
minimum visual flight rules n. minimum görerek uçuş kuralları
Military
rules of engagement n. angajman kuralları
rules of engagement n. angajman kuralları
rules of engagement n. çatışma kuralları
rules of engagement n. çatışma kuralları
rules for engagement n. hava savunma atış kuralları
rules of the air n. hava seyrüsefer kuralları
rules of reciprocity n. karşılıklılık ilkesi
rules of engagement n. muharebe esasları
rules of engagement n. savaş usulü
counting rules n. sayım kuralları
public affairs ground rules n. askeri talimat uyarınca temel haber toplama ve işleme koşulları
public affairs ground rules n. temel halkla ilişkiler kuralları
noncompliance with procedural rules v. talimatlara uymamak
Sport
foul rules n. faul kuralları
football rules n. futbol kuralları
competition rules n. yarışma koşulları
marquis of queensberry rules n. (boksta) eldiven takma, maçın raundlara bölünmesi, nakavt ilan etmeden önce on saniye sayılması gibi birtakım dürüst dövüşme kuralları
marquis of queensberry rules n. herhangi bir dövüşte dürüst dövüşme kuralları
Basketball
training rules n. koçun koyduğu disiplini sağlayan çalışma kuralları
Football
soccer rules n. futbol kuralları
basic soccer rules n. temel futbol kuralları
aussie rules n. avustralya futbolu
australian rules football n. avustralya futbolu
australian rules n. avustralya futbolu
Boxing
queensberry rules n. boksta dürüst dövüşme kuralları
Librarianship
anglo-american cataloging rules n. anglo-amerikan kataloglama kuralları
rules for abbreviating titles n. başlıklarının kısaltma kuralları
rules of library n. kütüphane kuralları
Printery
printing rules n. basım kuralları
Slang
rafferty rules [australia/new zeland] n. kuralın olmaması
rafferty's rules [australia/new zeland] n. kuralın olmaması
rafferty rules [australia/new zeland] n. kuralsızlık
rafferty's rules [australia/new zeland] n. kuralsızlık
it rules (it rulez) expr. daha iyi
it rules (it rulez) expr. en iyisi/sağlamı
fuck the rules expr. kuralların canı cehenneme
British Slang
it rules expr. en iyisidir
it rules expr. süperdir