ridicule

Sens de "ridicule" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 24 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	ridicule n.	alay
The proposals for training on a healthy diet have already attracted widespread ridicule in the British press. Sağlıklı beslenme eğitimi önerileri şimdiden İngiliz basınında alay konusu oldu. More Sentences
2	Common Usage	ridicule v.	dalga geçmek
It is not good to ridicule him in public. Kamusal alanda onunla dalga geçmek iyi değil. More Sentences
3	Common Usage	ridicule v.	alay etmek
It is a pity that we always go too far and end up ridiculing fundamental rights. Ne yazık ki her zaman çok ileri gidiyor ve sonunda temel haklarla alay ediyoruz. More Sentences
General
4	General	ridicule v.	alaya almak
This is a discerning way of ridiculing the Kremlin's authoritarian press policy. Bu, Kremlin'in otoriter basın politikasını alaya almanın zeki bir yoludur. More Sentences
5	General	ridicule v.	ile alay etmek
Sami would ridicule Layla. Sami, Layla ile alay ederdi. More Sentences
Technical
6	Technical	ridicule n.	alay
The proposals for training on a healthy diet have already attracted widespread ridicule in the British press. Sağlıklı beslenme eğitimi önerileri şimdiden İngiliz basınında alay konusu oldu. More Sentences
7	Technical	ridicule v.	ile alay etmek
Sami would ridicule Layla. Sami, Layla ile alay ederdi. More Sentences
General
8	General	ridicule n.	dalga geçme
9	General	ridicule n.	taşlama
10	General	ridicule n.	gülünç eleştirme
11	General	ridicule n.	yergi
12	General	ridicule n.	eğlenme
13	General	ridicule n.	hiciv
14	General	ridicule n.	istihza
15	General	ridicule n.	retikül çanta
16	General	ridicule n.	çok amaçlı büzgülü kadın çantası
17	General	ridicule v.	eğlenmek
18	General	ridicule v.	alay konusu yapmak
19	General	ridicule v.	tefe koymak
20	General	ridicule v.	gülmek
21	General	ridicule v.	ile eğlenmek
22	General	ridicule v.	istihza etmek
Technical
23	Technical	ridicule n.	eğlenme
24	Technical	ridicule v.	gülmek

Sens de "ridicule" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 28 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	appeal to ridicule n.	savunulan görüşün mantıksız bir temele dayandırılması
2	General	appeal to ridicule n.	mantıksal safsata
3	General	an object of ridicule n.	alay konusu
4	General	self-ridicule n.	kendi ile dalga geçme
5	General	self-ridicule n.	kendini alaya alma
6	General	self-ridicule n.	kendini tiye alma
7	General	ridicule somebody's showing-off v.	fiyakasını bozmak
8	General	heap ridicule on v.	istihza etmek
9	General	heap ridicule on v.	alay etmek
10	General	heap ridicule upon v.	alay etmek
11	General	heap ridicule upon v.	dalga geçmek
12	General	heap ridicule on v.	dalga geçmek
13	General	heap ridicule upon v.	istihza etmek
14	General	ridicule [obsolete] adj.	saçma
15	General	ridicule [obsolete] adj.	komik
16	General	ridicule [obsolete] adj.	anlamsız
17	General	ridicule [obsolete] adj.	gülünç
18	General	ridicule [obsolete] adj.	absürt
19	General	ridicule [obsolete] adj.	tuhaf
Colloquial
20	Colloquial	an object of ridicule n.	şaka malzemesi
Idioms
21	Idioms	source of ridicule n.	eğlence/alay kaynağı
22	Idioms	hold up to ridicule v.	alay konusu etmek
23	Idioms	hold up to ridicule v.	taşlamak
24	Idioms	hold up to ridicule v.	yermek
25	Idioms	hold (someone or something) up to ridicule v.	(birini/bir şeyi) alay konusu etmek
26	Idioms	hold (someone or something) up to ridicule v.	(birini/bir şeyi) taşlamak
27	Idioms	hold (someone or something) up to ridicule v.	(birini/bir şeyi) yermek
28	Idioms	hold (someone or something) up to ridicule v.	(biriyle/bir şeyle) alay etmek