Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | regulations n. | yönetmelik | ||
Spammers do not abide by laws or regulations. Spamcılar yasalara ya da yönetmeliklere uymazlar. More Sentences |
||||
General | ||||
General | regulations n. | tüzükler | ||
Mr Prodi also has another proposal about preferring regulations to directives. Sayın Prodi'nin tüzüklerin direktiflere tercih edilmesine ilişkin bir başka önerisi daha var. More Sentences |
||||
General | regulations n. | mevzuat | ||
Outsiders find European regulations a great and impenetrable mystery. Dışarıdan bakanlar Avrupa mevzuatını büyük ve içinden çıkılmaz bir gizem olarak görürler. More Sentences |
||||
General | regulations n. | düzenlemeler | ||
In such cases, we need clear regulations in favour of the accident victim. Bu gibi durumlarda kazazede lehine net düzenlemelere ihtiyacımız var. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | regulations n. | düzenlemeler | ||
The same can be said of the rules for state aid and the regulations of the Structural Funds. Aynı şey devlet yardımlarına ilişkin kurallar ve Yapısal Fonlara ilişkin düzenlemeler için de söylenebilir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | regulations n. | mevzuat | ||
Outsiders find European regulations a great and impenetrable mystery. Dışarıdan bakanlar Avrupa mevzuatını büyük ve içinden çıkılmaz bir gizem olarak görüyorlar. More Sentences |
||||
Trade/Economic | regulations n. | yönetmelik | ||
In theory it would possible be to amend the appendices again only one day after the regulations were adopted. Teoride, yönetmelikler kabul edildikten sadece bir gün sonra eklerin yeniden değiştirilmesi mümkün olabilir. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | regulations n. | mevzuat | ||
The Customs Union foresees the alignment of Turkish technical regulations before the end of 2000. Gümrük Birliği, 2000 yılı sonuna kadar Türk teknik mevzuatının uyumlu hale getirilmesini öngörmektedir. More Sentences |
||||
Law | regulations n. | tüzükler | ||
Regulations protect consumers. Tüzükler tüketicileri korur. More Sentences |
||||
Law | regulations n. | yönetmelik | ||
Mr Prodi also has another proposal about preferring regulations to directives. Sayın Prodi'nin ayrıca yönetmeliklerin direktiflere tercih edilmesine ilişkin bir başka önerisi daha bulunmaktadır. More Sentences |
||||
Sport | ||||
Sport | regulations n. | yönetmelik | ||
All our demands must be made with one eye on the practicability and implementation of the regulations. Tüm taleplerimiz, yönetmeliklerin uygulanabilirliği ve hayata geçirilmesi göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | regulations n. | nizamname | ||
General | regulations n. | talimatname | ||
General | regulations n. | tüzük | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | regulations n. | hükümet düzenleme ve kısıtlamaları | ||
Trade/Economic | regulations n. | tüzük | ||
Trade/Economic | regulations n. | yasalar | ||
Trade/Economic | regulations n. | yönetmelikler | ||
Law | ||||
Law | regulations n. | intizam | ||
Law | regulations n. | nizamname | ||
Law | regulations n. | nizam | ||
Law | regulations n. | talimatname | ||
Law | regulations n. | talimat | ||
Law | regulations n. | tüzük | ||
Sport | ||||
Sport | regulations n. | kural bilgisi | ||
Ottoman Turkish | ||||
Ottoman Turkish | regulations n. | kavaid | ||
Ottoman Turkish | regulations n. | nizamat |