Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | reason with v. | ikna etmeye çalışmak (mantık yoluyla) | ||
Tom tried to reason with Mary. Tom, Mary'yi ikna etmeye çalıştı. More Sentences |
||||
General | reason with v. | inandırmaya çalışmak | ||
How do we reason with Tom? Tom'u nasıl inandırmaya çalışırız? More Sentences |
||||
General | reason with v. | ikna etmek | ||
It's impossible to reason with a drunk. Bir sarhoşu ikna etmek imkansızdır. More Sentences |