Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | rapidly changing adj. | hızla değişen | ||
It is a timely debate with the rapidly changing transatlantic relationship today. Günümüzde hızla değişen transatlantik ilişkiler göz önüne alındığında tam zamanında yapılmış bir tartışmadır. More Sentences |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | rapidly changing consumer tastes n. | hızla değişen tüketici zevkleri |