Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | practicable adj. | uygulanabilir | ||
The important criterion must be that the statutory framework is practicable. Önemli olan kriter, yasal çerçevenin uygulanabilir olmasıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | practicable adj. | uygulanabilir | ||
However, this amendment goes much further, and it is not practicable. Bununla birlikte, bu değişiklik çok daha ileri gitmektedir ve uygulanabilir değildir. More Sentences |
||||
General | practicable adj. | geçilebilir | ||
General | practicable adj. | kabil | ||
General | practicable adj. | elverişli | ||
General | practicable adj. | kullanışlı | ||
General | practicable adj. | yapılabilir | ||
General | practicable adj. | kullanılabilir | ||
General | practicable adj. | icrası mümkün | ||
General | practicable adj. | yapılması mümkün | ||
Technical | ||||
Technical | practicable adj. | elverişli | ||
Technical | practicable adj. | kullanışlı | ||
Technical | practicable adj. | yapılabilir | ||
Theatre | ||||
Theatre | practicable adj. | fiilen kullanılabilir durumdaki (tiyatro salonu, binası) |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | reasonably practicable adj. | mantıken uygulanabilir | ||
General | reasonably practicable adj. | mantık çerçevesinde uygulanabilir | ||
Phrases | ||||
Phrases | reasonably practicable expr. | makul şekilde uygulanabilir | ||
Phrases | as soon as practicable expr. | mümkün olan en makul sürede | ||
Idioms | ||||
Idioms | as soon as practicable expr. | yürürlüğe girer girmez | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | as promptly as practicable expr. | mümkün olan en kısa süre içinde | ||
Geography | ||||
Geography | best practicable environmental option n. | en kullanışlı çevresel seçenek | ||
Military | ||||
Military | practicable breach n. | saldıran tarafın yaklaşıp girmesine izin veren gedik |