politika - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

politika



Sens de "politika" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
politika policy n.
General
politika expedient n.
politika polity n.
politika politics n.
politika politic [obsolete] n.
politika dodge n.
politika polit (politics) abrev.
Trade/Economic
politika policy n.
Politics
politika policy n.
politika politics n.
Social Sciences
politika kaupapa [new zealand] n.
Archaic
politika police n.

Sens de "politika" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 358 résultat(s)

Turc Anglais
General
supranasyonel sosyal politika supranational social policy n.
islam ve politika islam and politics n.
askeri politika military policy n.
iç politika domestic policy n.
hileli politika fraudulent policy n.
hukuk ve politika law and politics n.
kötü politika impolicy n.
önemli madde (politika) plank n.
televizyon ve politika television and politics n.
toplumsal politika welfare policy n.
politika ve kültür politics and culture n.
çokyönlü politika multidimensional policy n.
iç politika domestic politics n.
politika tabanlı yönlendirme policy based routing n.
savaş öncesi politika prewar politics n.
politika yazarı publicist n.
politika çarkı machine n.
sosyal politika welfare policy n.
endüstriyel politika industrial policy n.
din ve politika religion and politics n.
politika ve edebiyat politics and literature n.
halkla ilişkiler ve politika public relations and politics n.
politika ağı policy network n.
genişlemeci mali politika expansionary fiscal policy n.
toplumsal politika social policy n.
uluslararası politika international politics n.
yanıltıcı politika fraudulent policy n.
ekonomik politika economic policy n.
dış politika foreign policy n.
kültürel politika cultural policy n.
uygulamalı politika practical politics n.
politika ile ilgili her şey political life n.
sert politika rigid policy n.
politika yapıcı policymaker n.
politika ve eğitim politics and education n.
politika ve sanat politics and art n.
ortak dış politika joint foreign policy n.
ortak dış politika common foreign policy n.
politika şablonu political pattern n.
ılımlı politika moderate policy n.
politika oluşturma policy-making n.
politika oluşturma policymaking n.
politika üretici policymaker n.
saldırgan politika aggressive policy n.
asli veya birincil politika primary policy n.
asıl/ana politika primary policy n.
uygun politika appropriate policy n.
politika ve prensipler policy and principles n.
politika/siyaset seçeneği policy choice n.
politika/siyaset tercihi policy choice n.
düzenleyici politika regulatory policy n.
politika belirleyici policy maker n.
sosyal politika social policy n.
tek bir alana yoğunlaşmış politika single-issue politics n.
sürdürülebilir kalkınma için politika ahengi policy coherence for sustainable development n.
gönüllü eyleme dayalı politika voluntaryism n.
politika yapıcı kimse wonk n.
sert politika hard line n.
agresif politika hardball n.
gaddar politika hardball n.
sert politika hard-line n.
yanlış politika mispolicy n.
kötü politika mispolicy n.
politika ve yönetim politics and government n.
politika yapıcı policymaker n.
politika değişikliği policy change n.
politika değişikliği volte-face n.
politika yapıcı policy-maker n.
politika belirleyici policy-maker n.
yahudilerin çıkarlarını savunan politika semitism n.
esnek politika soft line n.
esnek politika destekçisi kimse soft-liner n.
uzlaşmacı politika destekçisi kimse soft-liner n.
(politika, taktik, konum) aksi yönde değişme somersault n.
(politika, taktik, konum) aksi yönde değişme summersault n.
politika izlemek follow a policy v.
politika izlemek adopt a policy v.
politika izlemek pursue a policy v.
politika izlemek carry out a policy v.
politika geliştirmek develop a policy v.
politika izlemek follow policy v.
politika izlemek pursue policy v.
politika belirlemek determine a policy v.
politika oluşturmak form a policy v.
politika oluşturmak establish a policy v.
politika saptamak determine a policy v.
politika gütmek carry out a policy v.
politika gütmek adopt a policy v.
politika gütmek follow a policy v.
politika gütmek pursue a policy v.
politika üretmek develop a policy v.
politika uygulamak implement a policy v.
politika üretmek produce a policy v.
politika yürütmek pursue a policy v.
politika yürütmek follow a policy v.
politika uygulamak carry out a policy v.
politika ile ilgisini kesmek depoliticize v.
politika dışına çıkarmak depoliticize v.
politika dışına çıkarmak depoliticise v.
politika ile ilgisini kesmek depoliticise v.
(bir kimse veya ülkeyi) komünist politika veya etkilerden arındırmak decommunize [us] v.
(bir kimse veya ülkeyi) komünist politika veya etkilerden arındırmak decommunise [uk] v.
politika yapmak politize v.
politika yapmak politise v.
(politika, fikir, ürün) özü bozulmaksızın değişmek pivot v.
(bir şey için) politika geliştirmek posture v.
ılımlı bir politika izleyen middle-of-the-road adj.
dış politika ile ilgili diplomatic adj.
(politika) rahiplerle ilgili black adj.
politika ile ilgili deliberative adj.
politika yapan policymaking adj.
politika belirleyen policymaking adj.
politika belirlemeye ait policymaking adj.
politika belirlemeye ilişkin policymaking adj.
politika belirleme sürecine dahil olan policymaking adj.
politika yapan policy-making adj.
politika belirleyen policy-making adj.
politika belirlemeye ait policy-making adj.
politika belirlemeye ilişkin policy-making adj.
politika belirleme sürecine dahil olan policy-making adj.
ılımlı bir politika benimseyen soft-shell adj.
(politika, kural) esneklik tanınmayan stiff adj.
(politika, kural) değişmez stiff adj.
politika konusunda politically adv.
politika anlamına gelen ön ek politico- pref.
Colloquial
ılımlı politika yanlısı middle-of-the-road n.
ılımlı politika besleyen middle-of-the-road n.
(politika konusunda) şahin hawk n.
Idioms
politika her zaman yereldir all politics is local expr.
Trade/Economic
abd'de 1960'larda federal reserve bank'ın uyguladığı uzun vadeli menkul değerler alıp kısa vadeli olanları satarak faizlerin zaman yapısını çevirmeye yönelik politika operation twist n.
aktivist politika activist policy n.
antitrust politika antitrust policy n.
bölgesel politika regional policy n.
ekonomik politika economic policy n.
ekonomik politika önlemi economic policy measure n.
ekonomik politika tedbiri economic policy measure n.
faal politika active policy n.
genişletici konjonktürel mali politika expansionary countercyclical fiscal policy n.
genişletici mali politika expansionary fiscal policy n.
iç politika domestic policy n.
iş ve politika business and politics n.
iktisadi politika economic policy n.
katı politika rigid policy n.
kısıtlayıcı politika restrictive policy n.
korumacı politika protective policy n.
kurumsal politika corporate policy n.
mali riske karşı bütün ve köklü önlemler alan politika macroprudential policy n.
makro-ihtiyati politika macroprudential policy n.
makrosakıngan politika macroprudential policy n.
mali riske karşı kısa dönem ve geçici çözümler getiren politika microprudential policy n.
mali politika fiscal policy n.
mali politika financial policy n.
mali politika fiscal policy n.
mali-parasal politika bileşimi fiscal-monetary mix n.
mikrosakıngan politika microprudential policy n.
mikro-ihtiyati politika microprudential policy n.
politika değerlendirmesi policy evaluation n.
politika oluşturmada ufak adımlarla ilerleme incrementalism n.
politika belirleme policy determination n.
politika kuralları policy rules n.
politika ikilemleri policy dilemmas n.
politika oluşturma policy formulation n.
politika uygulama policy implementation n.
politika önerisi policy proposal n.
politika kararı policy decision n.
politika göstergesi policy indicator n.
politika araçları policy instruments n.
politika eşgüdümü policy synchronization n.
politika şeffaflığı policy transparency n.
politika karışımı policy mix n.
rekabettten yanlısı politika pro-competition policy n.
rekabettten yanlısı politika procompetition policy n.
resmi politika official policy n.
sert tedbirler almaktan kaçınan politika microprudential policy n.
sert tedbirler alan politika macroprudential policy n.
sendikalar ve dış politika trade-unions and foreign policy n.
şok politika cold turkey n.
sosyal politika social policy n.
sosyo-ekonomik politika socio-economic policy n.
uluslararası politika dışsallıkları international policy externalities n.
uluslararası politika koordinasyonu international policy coordination n.
uluslararası makro ekonomik politika koordinasyonu international macro economic policy coordination n.
politika faizi policy rate n.
serbest ticareti savunan politika free trade n.
otarşik politika izleyen (ülke) self-sufficient adj.
talep yönlü ekonomik politika ile ilgili demand-side adj.
tüketicinin üretim ve çalışma talebini artıran ekonomik politika ile ilgili demand-side adj.
Law
hukuk ve politika law and politics n.
kanıta dayalı politika evidence based policy n.
Politics
ana akım siyaset/politika mainstream politics n.
dış ticarete ilişkin hükümetin benimsediği politika national trading policy n.
özel sektörde devlet düzenlemelerinin azaltıldığı veya olmadığı politika noninterventionism n.
siyasi amaçlara ulaşma uğruna barışçıl taktikleri şiddeti tercih eden doktrin, politika veya uygulama nonviolence n.
kapsamlı politika thorough n.
üç ülke veya bölge arasında dostane ilişkileri teşvik etmeye yönelik siyasi ve ekonomik politika trilateralism n.
ahenkli politika çerçevesi framework for policy coherence n.
avrupa birliği - ekonomik politika komitesi european union - economic policy committee n.
ab silahlanma politika grubu european armaments policy group of the eu n.
ahenkli politika policy coherence n.
avrupa politika danışmanları bürosu bureau of the european policy advisers n.
barışçıl politika pacifism n.
bölgesel politika regional policy n.
çok boyutlu dış politika multi-dimensional foreign policy n.
dış politika foreign policy n.
dış politika küreselleşme endeksi foreign policy globalization index n.
dış politika stratejileri strategies of foreign policy n.
dış politika amaçları objectives of foreign policy n.
dış politika foreign politics n.
dış politika deneyimi foreign policy experience n.
doğumu teşvik eden politika pronatalist policy n.
duyarlı politika merkezi the center for responsive politics n.
düzenleyici politika regulatory policy n.
finansal politika financial policy n.
genişletici politika expansionary policy n.
güney afrika cumhuriyeti'nde 1994 yılına kadar yürürlükte olan ve beyaz olmayan ırklar arasında yasal olarak bir ayrımı öngören politika apartheid n.
genişlemeci mali politika expansionary fiscal policies n.
gerçekçi politika realpolitik n.
hükümet ve uluslararası politika/siyaset government and international politics n.
hedeflenmiş politika targeted policy n.
işlevsel politika operational policy n.
ingiltere'de margaret thatcher yönetiminde 1980'li yıllarda uygulanan liberal görüşlere dayalı politika thatcherism n.
imf ve dünya bankası'nın politika belirleyen makamları policy-guiding bodies of the imf and the world bank n.
ılımlı dış politika moderate foreign policy n.
iç politika internal affairs n.
iç politika domestic affairs n.
iç politika internal politics n.
karşılaştırmalı politika comparative politics n.
küresel politika global policy n.
makroekonomik politika macroeconomic policy n.
mali politika fiscal policy n.
müdahaleci olmayan siyaset/politika non-interventionist policy n.
merkel ve sarkozy ekseni ve bu eksende yürütülen politika merkozy n.
milli politika national policy n.
nominal politika oranları nominal policy rates n.
ortak yapısal politika common structural policy n.
nispi temsil usulünü benimseyen politika denominationalism n.
politika diyaloğu policy dialogue n.
politika analizi policy analysis n.
politika aracı political tool n.
politika yönlendirme birimi policy-steering body n.
politika ilkeleri policy guidelines n.
politika bölgesi range of politics n.
politika söylemi policy discourse n.
politika belgesi political paper n.
politika önerileri policy recommendations n.
politika programı policy program n.
politika danışma grubu policy advisory group n.
politika uygulama policy implementation n.
politika danışmanı political advisor n.
politika paketi policy package n.
politika yapıcı ya da karar alıcı policy wonk n.
politika enstitüsü policy institute n.
politika yakınlaşması policy convergence n.
populist politika populist policy n.
politika paketi package of policies n.
politika sarkacı policy pendulum n.
politika çerçevesi policy framework n.
politika kaldıracı policy lever n.
politika tavsiyesi policy recommendation n.
politika geliştirme policy making n.
politika araçları policy instruments n.
politika desteğine yönelik araştırma research for policy support n.
politika esasları policy guidelines n.
politika enstitüsü think tank n.
politika oluşturucular policy makers n.
politika eylemi policy action n.
politika tavsiyesi policy advice n.
politika uygulaması policy implementation n.
parasal politika araçları monetary policy instruments n.
politika tepkisi policy response n.
rus yanlısı politika pro-russian policy n.
rusya yanlısı politika pro-russian policy n.
realpolitikten ayrılan ütopist dış politika görüşü weltpolitik n.
saldırgan dış politika aggressive foreign policy n.
silahlanma karşıtı politika counter-proliferation policy n.
sıkı politika strict policy n.
sıkı politika rigid policy n.
sivil toplum politika forumu civil society policy forum n.
sosyal politika social policy n.
sosyal politika anlaşması social policy agreement n.
taciz karşıtı politika anti-harassment policy n.
temel politika aracı policy support instrument (psi) n.
taciz önleyici politika anti-harassment policy n.
tıbbi politika medical policy n.
umumi politika general policy n.
uluslararası sosyal politika international social policy n.
uluslararası politika international politics n.
uluslararası politika eşgüdümü international policy coordination n.
ulusal politika domestic policy n.
ulusal politika national policy n.
uluslarötesi politika transnational policy n.
yapısal politika structural policy n.
yapısal politika structural policy n.
yurt içi politika eylemi domestic policy action n.
yurt içi politika domestic policy n.
yurt içi politika national policy n.
yerel politika local politics n.
üst politika belgeleri top policy documents n.
vietnam savaşı sırasında abd'nin uyguladığı bir politika vietnamization n.
vietnam savaşı sırasında abd'nin uyguladığı bir politika vietnamisation n.
batı merkezli politika western-oriented policy n.
batı yanlısı politika pro-western policy n.
askeri hazırlığın devlet için birincil öneme sahip olduğu politika militarism n.
sscb komünist partisi'nin politika oluşturma komitesi bureau n.
sscb komünist partisi'nin politika oluşturma komitesi ds n.
(politika veya uluslararası ilişkilerde) karşıt hiziplerin niyetlerini gizli tutarak üstünlük elde etmeye çalışması guessing game n.
köleliğin hemen kaldırılmasını savunan politika immediatism n.
politika oluşturmada ufak adımlar ilkesinin savunucusu incrementalist n.
halka yönelik politika popularism n.
barışçıl politika peace advocacy n.
amerikan halkını her şeyin üzerinde/birinci sırada tutan, her konuda öncelik verilmesi gerektiğini savunan milliyetçi bir politika america-first n.
amerikan milliyetçiliğini vurgulayan bir politika america first (policy) n.
dış politika hedeflerini gerçekleştirmek için ekonomik araçların kullanılması economic statecraft n.
joseph stalin politika ve uygulamalarının benimsenmesi süreci stalinisation [uk] n.
joseph stalin politika ve uygulamalarının benimsenmesi süreci stalinization [us] n.
çekingen bir politika izlemek pursue a timid policy v.
çekingen politika izlemek pursue a timid policy v.
politika ile ilgilisini kesmek depoliticise v.
politika ile uğraşmak be active in politics v.
politika ile ilgilisini kesmek depoliticize v.
stalinist politika ve uygulamalara karşı koymak destalinize [us] v.
stalinist politika ve uygulamalara karşı koymak destalinise [uk] v.
revizyonist politika ile ilgili revisionist adj.
bireylerin ihtiyaçlarına uyarlanmamış (politika) one-size-fits-all adj.
politika oluşturmada ufak adımlar teorisine ait incrementalist adj.
menfaate dayalı (politika) stakeholder adj.
normatif (politika) systemic adj.
Institutes
dış politika danışma kurulu advisory board for foreign policy n.
ekonomi ve dış politika araştırma merkezi (edam) centre for economics and foreign policy studies n.
ortak dış politika ve güvenlik politikası common foreign and security policy n.
tarımsal ekonomi ve politika geliştirme enstitüsü müdürlüğü agricultural economy and policy development institute n.
tarımsal ekonomi ve politika araştırmaları daire başkanlığı department of agricultural economy and policy research n.
tarımsal ekonomi ve politika geliştirme enstitüsü müdürlüğü agricultural economy and policy development institute n.
ab silahlanma politika grubu european armaments policy group of the eu expr.
Media
basın ve politika press and politics n.
televizyon ve politika television and politics n.
Computer
politika oluşturucular policy makers n.
Telecom
radyo spektrum politika grubu radio spectrum policy group n.
Aeronautic
her taşıyıcının gökyüzünü sınırsız kullanımını öngören düşünce veya politika open skies n.
Medical
politika yapmak policy making v.
Biology
pro-natalist politika pro-natal policy n.
Agriculture
tarımsal ekonomi ve politika geliştirme enstitüsü agricultural economic and policy development institute n.
Social Sciences
almanlara veya almanya'ya özgü olduğu düşünülen politika, uygulama ve amaçlar germanism n.
(kabahatliler, suçlular için) kamu kuruluşlarının kapsamlı kullanımını destekleyen politika institutionalism n.
Education
diplomasi ve dış politika analizi diplomacy and foreign policy analysis n.
politika belgesi policy paper n.
politika raporu policy paper n.
History
charles I döneminde strafford ve laud tarafından ingiltere’de kabul edilen kapsamlı politika thorough n.
orta çağ'da italya'daki aristokratik parti üyelerinin politika ve ilkeleri ghibellinism n.
orta çağ'da italya'daki aristokratik partinin politika ve ilkelerine bağlılık ghibellinism n.
püriten politika veya yöntemlere ait oliverian adj.
püriten politika veya yöntemler ile ilgili oliverian adj.
püriten politika veya yöntemleri anımsatan oliverian adj.
Religious
dini politika veya ilkelerden oluşan plan platform n.
Environment
yeşil politika green policy n.
Military
askeri politika military policy n.
politika tutanağı memorandum of policy n.
izin verilen elektromanyetik ve akustik yayım miktarını belirten politika emission control policy n.