plug-in - Turc Anglais Dictionnaire

plug-in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "plug-in" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 14 résultat(s)

Anglais Turc
General
plug-in adj. prize takılabilir
The electric car has a plug-in charging system.
Elektrikli otomobilin prize takılabilir bir şarj sistemi vardır.

More Sentences
Technical
plug-in adj. fişli
We unveil a new green initiative aimed at accelerating the adoption of plug-in hybrid electric vehicles.
Fişli hibrid elektrikli araçların benimsenmesini hızlandırmayı amaçlayan yeni bir çevreci girişimi açıklıyoruz.

More Sentences
Computer
plug-in n. eklenti
I installed a plug-in for my web browser to block pop-up ads.
Açılır reklamları engellemek için web tarayıcıma bir eklenti yükledim.

More Sentences
Technical
plug-in n. yazılım için uyumlu ek
plug-in n. elektrik devrelerine bağlantısı bulunan priz
plug-in v. fişi prize sokmak
plug-in adj. takılabilir
Computer
plug-in n. uyumlu ek
plug-in v. prize takmak
plug-in adj. takılabilir
plug-in adj. takılabilir
Informatics
plug-in n. takma program
plug-in n. takma birim
plug-in adj. takılabilir

Sens de "plug-in" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 48 résultat(s)

Anglais Turc
General
plug in v. fişe takmak
Imagine a flash drive you can't plug in except to charge it.
Şarj etmek dışında fişe takamadığınız bir flash bellek düşünün.

More Sentences
plug in v. prize takmak
Tom plugged in the TV.
Tom televizyonu prize taktı.

More Sentences
Technical
plug-in module n. takıp çıkartılabilen modül
The crew can enter the underwater vehicle using a plug-in module.
Mürettebat takıp çıkartılabilen modül kullanarak su altı aracına girebilir.

More Sentences
General
plug in v. sokmak
plug in v. fişi prize sokmak
Idioms
put a plug in for someone v. birinden övgüyle bahsederek ilgiyi onun üzerinde toplamak
put a plug in for someone v. birinin reklamını yapmak
put a plug in for someone v. birinden olumlu bahsetmek
put the plug in the jug v. içkiyi bırakmak
put a plug in for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) reklamını yapmak
put a plug in for (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) övgüyle bahsederek ilgiyi üzerine toplamak
put a plug in for (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) olumlu bahsetmek
put a plug in for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) başkalarına da tavsiye etmek
put a plug in the jug v. içkiyi bırakmak
put a plug in the jug v. madde kullanımını bırakmak
put the plug in the jug v. madde kullanımını bırakmak
Technical
rear mounted plug-in unit n. arkaya monteli geçmeli birim
associated plug-in unit n. birleşik geçmeli birim
plug in the device n. cihazın bağlantısını yapın
plug in the device n. cihazı takın/bağlayın
plug-in units n. geçmeli birim
plug in termination n. fişli kablo başlığı
plug-in device n. fişli aygıt
plug-in coil n. fişli bobin
plug-in type bushing n. geçiş izolatörü
plug-in device n. fişli cihaz
plug-in type bushings n. fiş tipi geçiş izolatörleri
front mounted plug-in unit n. öne monteli geçmeli birim
plug-in slot n. soket
plug-in circuit card n. takıp çıkartılabilen devre kartı
plug in module n. takılabilir modül
plug-in slot n. takma yarığı
plug-in card n. takma kart
plug in circuit card n. takılabilir devre kartı
plug-in units n. takılabilir birimler
plug in v. fişi prize sokmak
Computer
plug-in termination n. fişli kablo başlığı
plug in termination n. fişli kablo başlığı
plug-in module n. takılabilir modül
plug-in circuit card n. takılabilir devre kartı
plug-in software n. uyumlu ek yazılım
hide plug-in expr. eklentiyi gizle
Informatics
plug-in termination n. fişli kablo başlığı
plug-in software n. uyumlu ek yazılım
Television
windows media player plug-in n. windows media player eklentisi
Automotive
plug-in diagnosis n. diyagnostik bağlantı
plug-in electric vehicle n. şarjlı elektrikli araç
plug-in hybrid electric vehicle n. şarjlı hibrit elektrikli araç