personally

Sens de "personally" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 12 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	personally adv.	şahsen
Personally, I hope an appropriate agreement upholding the safety imperative will be reached on this matter. Şahsen bu konuda güvenlik zorunluluğunu gözeten uygun bir anlaşmaya varılacağını umuyorum. More Sentences
General
2	General	personally adv.	bizzat
They personally agreed to this name at the United Nations. Bu ismi Birleşmiş Milletler'de bizzat kabul etmişlerdir. More Sentences
3	General	personally adv.	şahsen
Personally, I deplore that pronouncement. Şahsen ben bu açıklamayı esefle karşılıyorum. More Sentences
4	General	personally adv.	kişisel olarak
Speaking personally, I have no problem with the idea of doubling them. Kişisel olarak konuşacak olursam, iki katına çıkarılması fikriyle bir sorunum yok. More Sentences
5	General	personally adv.	kendi
I only eat meat from animals that I have personally killed and butchered. Sadece kendi öldürdüğüm ve kestiğim hayvanların etini yiyorum. More Sentences
Law
6	Law	personally adv.	bizzat
I have personally guaranteed that it will have higher priority in the IST programme under the Sixth Framework Programme. Altıncı Çerçeve Programı kapsamındaki IST programında daha yüksek önceliğe sahip olacağını bizzat garanti ettim. More Sentences
7	Law	personally adv.	şahsen
If, understandably, you cannot do so personally, your representative could consult with the relevant committee. Eğer anlaşılabilir bir şekilde bunu şahsen yapamıyorsanız, temsilciniz ilgili komiteye danışabilir. More Sentences
General
8	General	personally adv.	bana kalırsa
9	General	personally adv.	kendine gelince
10	General	personally adv.	kişilik olarak
Colloquial
11	Colloquial	personally expr.	kendi adıma
Law
12	Law	personally adv.	asaleten

Sens de "personally" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Speaking
1	Speaking	you personally expr.	sen şahsen
If any harm comes to her, I will hold you personally responsible. Eğer ona bir zarar gelirse, seni şahsen sorumlu tutarım. More Sentences
General
2	General	personally identifiable information n.	kişiyi tanımlamak için kullanılan bilgiler
3	General	tell personally v.	ağzıyla söylemek
4	General	visit personally v.	ayağına gitmek
5	General	take it personally v.	üzerine alınmak
6	General	be personally involved v.	parmağı olmak
7	General	be personally involved to v.	bizzat ilgilenmek
8	General	get involved personally v.	yakından ilgilenmek
9	General	get involved personally v.	bizzat ilgilenmek
10	General	take it personally v.	üstüne alınmak
11	General	not to take something personally v.	üzerine alınmamak
12	General	not to take something personally v.	üstüne alınmamak
13	General	deal with someone personally v.	özel olarak ilgilenmek
14	General	attend to someone personally v.	özel olarak ilgilenmek
15	General	take something personally v.	kişisel almak
16	General	contact personally v.	birebir temas kurmak
17	General	know personally v.	birebir tanımak
18	General	take personally v.	kişisel algılamak
19	General	personally identifiable adj.	kişiye özgü
20	General	personally identifiable adj.	kişiyi tanımlamaya özgü
21	General	personally identifiable adj.	kişiyi tanımlayan
22	General	personally identifiable adj.	kişiyi tanımlayıcı
Phrases
23	Phrases	personally I think expr.	bence
24	Phrases	personally I think expr.	şahsen
25	Phrases	personally I think expr.	şahsen benim fikrim
26	Phrases	I personally vouch for him expr.	ona şahsen kefilim
Speaking
27	Speaking	take nothing personally n.	hiçbir şeyi kişisel algılama
28	Speaking	should I take that personally? expr.	bunu üzerime almalı mıyım?
29	Speaking	personally speaking expr.	bana kalırsa
30	Speaking	personally speaking expr.	kişisel konuşuyorum
31	Speaking	personally speaking expr.	kanımca
Trade/Economic
32	Trade/Economic	personally liable partner n.	sınırsız sorumlu ortak
33	Trade/Economic	personally liable partner n.	şahsen sorumlu olan ortak
Law
34	Law	personally liable n.	şahsen mesul