Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | patronizing adj. | patronluk taslayan | ||
His patronizing tone made her feel belittled and undermined. Patronluk taslayan ses tonu kadının kendisini küçümsenmiş ve aşağılanmış hissetmesine neden oldu. More Sentences |
||||
General | patronizing adj. | himaye eden | ||
General | patronizing adj. | kendini beğenmiş | ||
General | patronizing adj. | küstah | ||
General | patronizing adj. | kibirli | ||
General | patronizing adj. | dayatmacı | ||
General | patronizing adj. | tepeden bakan | ||
General | patronizing adj. | küçümseyen | ||
General | patronizing adj. | emrivaki |