| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | patronising adj. | patronluk taslayan | ||
|
Sometimes we adopt too much of a patronising attitude towards these candidate countries. Bazen bu aday ülkelere karşı çok fazla patronluk taslayan bir tutum benimsiyoruz. More Sentences |
||||
| General | patronising adj. | tepeden bakan | ||
|
This reinforces the patronising image that the European Union already has. Bu durum Avrupa Birliği'nin halihazırda sahip olduğu tepeden bakan imajını pekiştirmektedir. More Sentences |
||||
| General | patronising adj. | kibirli | ||
| General | patronising adj. | kendini beğenmiş | ||
| General | patronising adj. | küstah | ||
| General | patronising adj. | himaye eden | ||
| General | patronising adj. | küçümseyen | ||
| General | patronising adj. | dayatmacı | ||
| General | patronising adj. | emrivaki | ||
