Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | paraşütle atlamak | parachute v. | ||
The soldiers parachuted into the region. Askerler bölgeye paraşütle atladı. More Sentences |
||||
Aeronautic | ||||
Aeronautic | paraşütle atlamak | parachute v. | ||
The soldiers parachuted into the region. Askerler bölgeye paraşütle atladı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | paraşütle atlamak | bale v. | ||
General | paraşütle atlamak | bail out v. | ||
General | paraşütle atlamak | bale out v. | ||
General | paraşütle atlamak | bale out of v. | ||
General | paraşütle atlamak | chute v. | ||
Military | ||||
Military | paraşütle atlamak | bail out v. | ||
Military | paraşütle atlamak | bale out v. | ||
Slang | ||||
Slang | paraşütle atlamak | hit the silk v. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | paraşütle atlamak (uçaktan) | bail out v. | ||
The pilot bailed out before the plane crashed. Pilot uçak yere çakılmadan önce paraşütle atladı. More Sentences |
||||
General | paraşütle uçaktan atlamak | bale out v. | ||
General | bir uçaktan paraşütle atlamak | jump out of an airplane with a parachute v. | ||
General | uçaktan paraşütle atlamak | parachute out of a plane v. | ||
General | (uçaktan) paraşütle atlamak | jump v. | ||
General | uçaktan paraşütle atlamak | bail v. | ||
General | (uçaktan paraşütle atlamak için) özel eğitimli anlamına gelen ön ek | para- pref. | ||
General | (uçaktan paraşütle atlamak için) özel teçhizatlı anlamına gelen ön ek | para- pref. | ||
General | (uçaktan paraşütle atlamak için) özel donanımlı anlamına gelen ön ek | para- pref. | ||
Sport | ||||
Sport | kırsal bölgelerdeki fuarlarda paraşütle atlamak | barnstorm v. | ||