Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | muscle n. | kas | ||
There is an urgent need for a directive on the whole range of muscle and bone problems. Tüm kas ve kemik sorunlarına ilişkin bir yönergeye acilen ihtiyaç vardır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | muscle n. | kas | ||
The calf muscle is located on the back of the lower leg. Baldır kası alt bacağın arkasında yer alır. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medical | muscle n. | kas | ||
The brain is the center of every mind, soul, and muscle energy. Beyin her akıl, ruh ve kas enerjisinin merkezidir. More Sentences |
||||
Anatomy | ||||
Anatomy | muscle n. | kas | ||
Tom pulled a muscle. Tom bir kasını incitti. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | muscle n. | adale | ||
General | ||||
General | muscle n. | pazı | ||
General | muscle n. | güç | ||
General | muscle n. | adale | ||
General | muscle n. | fiziksel güçlülük | ||
General | muscle n. | fiziksel olarak güçlü olma | ||
General | muscle n. | kas gücü | ||
General | muscle n. | adale gücü | ||
General | muscle n. | fiziksel güç | ||
General | muscle n. | gereklilik | ||
General | muscle n. | ihtiyaç | ||
General | muscle n. | kas dokusu | ||
General | muscle n. | yağsız et | ||
General | muscle n. | kas gücü | ||
General | muscle n. | kasların egzersizle büyüdüğü iyi gelişmiş vücut | ||
General | muscle n. | kas güçleri | ||
General | muscle n. | korumalar | ||
General | muscle n. | fedailer | ||
General | muscle n. | yağsız et | ||
General | muscle v. | kas gücüyle taşınmak | ||
General | muscle v. | kas gücüyle hareket etmek | ||
General | muscle v. | (bir şeyin) üzerinde güç kullanmak | ||
General | muscle v. | (bir şeye) etki etmek | ||
General | muscle v. | zorlayarak elde etmek | ||
General | muscle v. | zorlamak | ||
General | muscle v. | itmek | ||
General | muscle v. | dürtmek | ||
General | muscle v. | güçle donatmak | ||
General | muscle v. | kas gücüyle donatmak | ||
General | muscle v. | sağlamlaştırmak | ||
General | muscle v. | güçlendirmek | ||
General | muscle v. | iyi bir hale getirmek | ||
General | muscle v. | kaba kuvvet kullanarak başarılı olmak | ||
General | muscle v. | kaba kuvvet kullanarak ilerlemek | ||
General | muscle v. | güç kullanarak karşıtlığın üstesinden gelmek | ||
General | muscle v. | özellikle hileli kazanç elde etmek için (hileyle veya korkutarak) bir düşmanlık veya karşıtlığın üsteden gelmek | ||
General | muscle v. | mecbur bırakmak | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | muscle n. | otorite | ||
Colloquial | muscle n. | yetki | ||
Medical | ||||
Medical | muscle n. | adele | ||
Anatomy | ||||
Anatomy | muscle n. | adale | ||
Gastronomy | ||||
Gastronomy | muscle n. | adale | ||
Marine Biology | ||||
Marine Biology | muscle n. | mytilus veya ilgili bir cinsten olan çift kabuklu deniz yumuşakçası | ||
Marine Biology | muscle n. | unio, anodonta veya ilgili cinslerden olan çift kabuklu tatlı su yumuşakçası |