mezun - Turc Anglais Dictionnaire

mezun

Sens de "mezun" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
mezun graduate n.
That is perhaps why many graduates and scientists prefer to do their research and studying in America.
Belki de bu nedenle pek çok mezun ve bilim adamı araştırmalarını ve eğitimlerini Amerika'da yapmayı tercih ediyor.

More Sentences
General
mezun graduate n.
Taking this opportunity, we wish all prospective graduates success.
Bu vesile ile tüm mezun adaylarımıza başarılar diliyoruz.

More Sentences
Education
mezun graduated from n.
Mr Bush, principal of our school, graduated from Yale.
Okulumuzun müdürü Bay Bush, Yale'den mezun.

More Sentences
mezun a graduate n.
Tom is a graduate of Harvard.
Tom bir Harvard mezunu.

More Sentences
Common Usage
mezun graduated adj.
General
mezun grad n.
mezun school leaver n.
mezun diplomaed adj.
Education
mezun alumni n.

Sens de "mezun" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 101 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
mezun olma graduation n.
After my graduation, I'd like to go to Shanghai, in order to study China's history.
Mezun olduktan sonra Çin tarihini incelemek için Şangay'a gitmek istiyorum.

More Sentences
mezun olmak graduate v.
Tom graduated in the same year as Mary.
Tom Mary ile aynı yılda mezun oldu.

More Sentences
General
mezun olmak graduate v.
Tom is graduating this year, isn't he?
Tom bu sene mezun oluyor, değil mi?

More Sentences
üniversiteden mezun olmak graduate from university v.
It is no laughing matter that he couldn't graduate from university this year.
Onun bu yıl üniversiteden mezun olamaması gülünecek bir şey değil.

More Sentences
üniversiteden mezun olmak graduate from college v.
Tom says he hasn't seen Mary since he graduated from college.
Tom, Mary'yi üniversiteden mezun olduğundan beri görmediğini söylüyor.

More Sentences
mezun etmek graduate v.
Our university graduates 1,000 students every year.
Üniversitemiz her yıl 1000 öğrenci mezun ediyor.

More Sentences
Phrasals
(bir okuldan/programdan) mezun olmak graduate from (something) v.
At any rate, I'll go to college after graduating from high school.
Her halükarda, liseden mezun olduktan sonra üniversiteye gideceğim.

More Sentences
(bir şeyle) mezun olmak graduate with v.
Thus students will graduate with in-depth information about at least an industry.
Böylelikle öğrenciler en az bir sektör konusunda derin bilgi birikimi ile mezun olacaklardır.

More Sentences
Speaking
mezun olabilmek can graduate expr.
We waived those requirements so you can graduate.
Mezun olabilmen için bu şartlardan feragat ettik.

More Sentences
Common Usage
mezun olmak be graduated from v.
General
mezun hemşire graduate nurse n.
yıllık mezun toplantısı homecoming n.
mezun erkek alumnus n.
mezun kimse graduate n.
bir kimsenin mezun olduğu okul alma mater n.
mezun olduğu üniversite alma mater n.
mezun öğrenci grad student n.
mezun olunan okul alma mater n.
diploma almak üzere olan mezun graduand n.
yeni mezun newly graduate n.
yeni mezun öğretmen newly graduate teacher n.
mezun olduğu tarih graduation date n.
mezun olunan tarih graduation date n.
mezun olduğu tarih date of graduation n.
mezun olunan tarih date of graduation n.
aynı okuldan mezun kişilerin geliştirdiği birbirini gözetme ilişkisi old-boy network n.
yeni mezun diş hekimi newly graduated dentist n.
mezun kızlar alumnae n.
mezun kız alumna n.
mezun yemeği alumni dinner n.
mezun (tekil) alum n.
yeni mezun fresh graduate n.
oxford üniversitesi'nin klasik bilimler lisans programından özellikle onur derecesiyle mezun olmak için geçilmesi gereken son sınav great n.
oxford üniversitesi'nin klasik bilimler lisans programından özellikle onur derecesiyle mezun olmak için geçilmesi gereken son sınava hazırlanmak için alınan ders great n.
mezun olmak absolvieren (germ) v.
(üniversiteden) mezun olmak graduate v.
birincilikle mezun olmak graduate with a first v.
-den mezun olmak graduate from v.
mezun vermek graduate v.
matematik bölümünden en yüksek dereceyle mezun olmak be graduated in math with highest degree v.
mezun olmak get a degree v.
liseden mezun olmak graduate from high school v.
mezun olmuş graduated adj.
temsile mezun entitled to represent adj.
-den olan ancak mezun olamayan ex prep.
Phrasals
askeri bir okuldan başarıyla mezun olmak pass out v.
(bir şeyden) mezun graduate in (something) v.
(bir şeyden bir dereceyle) mezun olmak graduate (in something) (with something) v.
(bir şeyden) mezun olmak graduate from (something) v.
(bir şeyden) mezun graduate in v.
(bir dereceyle, iftiharla) mezun olmak graduate with v.
(bir şeyle) mezun olmak graduate with (something) v.
(bir dereceyle, iftiharla) mezun olmak graduate with (something) v.
(birinin) okul masraflarını üstlenerek mezun olmasını sağlamak put (someone) through (something) v.
Colloquial
mezun olabilmek make it to graduation v.
Idioms
okullu/mezun dayanışması the old school tie n.
aynı okuldan mezun kişilerin geliştirdiği birbirini gözetme ilişkisi/iletişim ağı/çevre the old boy network n.
'-den yeni mezun olmak be fresh from v.
-den yeni mezun olmak be fresh out of v.
-den yeni mezun fresh from adj.
Speaking
mezun oldum I was graduated interj.
bu yıl mezun olacağım I'll be graduated this year expr.
mezun oldum I graduated expr.
Law
küçüğün mezun kılınması emancipation of ward n.
mezun kılma licentiation n.
mezun (ve yetkili) authorised adj.
mezun (ve yetkili) empowered adj.
Marine
ingiltere deniz harp okulu'ndan yeni mezun subay midshipman n.
Medical
yeni mezun uzmanlık yapmayan pratisyen hekim junior hospital doctor n.
Social Sciences
doğum oranındaki düşüşü takiben yaşanan ve önceden tahmin edilebilen mezun sayısı ve dolayısıyla çalışan sayısındaki kıtlık demographic timebomb n.
Education
bir eğitim kurumundan mezun olmayan kişi nongraduate n.
mezun olunan yıl year of graduation n.
mezun olunan yıl graduation year n.
mezun sayısı number of graduates n.
mezun olduğu yıl year of graduation n.
mezun izleme sistemi graduate tracking system n.
mezun olduğu yıl graduation year n.
mezun olan sınıftaki en düşük statüye sahip öğrenci anchorman n.
michigan üniversitesi'nden mezun olan kimse wolverine n.
(aynı yıl mezun olan) mezunlar grubu class n.
(aynı yıl mezun olan) öğrenci grubu class n.
mezun olacak sınıf graduating class n.
mezun etme graduation n.
kadın mezun old girl [uk] n.
kişinin mezun olduğu bir okul old school [uk] n.
ingiliz özel okulundan mezun olan kimse old school tie n.
sarmaşık ligi üniversitelerinde öğrenci veya mezun ivy leaguer n.
birincilikle mezun olmak graduate at the top of one's class v.
birincilikle mezun olmak graduate ranking first in class v.
mezun vermek graduate v.
mezun vermek produce graduates v.
liseden mezun olmak graduate from high school v.
-den mezun olmak graduate from v.
bir eğitim kurumundan mezun olmayan nongraduate adj.
Military
üstün derece ile mezun askeri öğrenci distinguished military graduate n.
(ingiliz donanması'nda) harp okulundan yeni mezun subay snottie n.
(ingiliz donanması'nda) harp okulundan yeni mezun subay snotty n.
Archaic
mezun olma hali graduateship n.
Slang
okul çağında ya da yeni mezun schoolie n.
abd ordusunda görevli olup ülkenin üç harp okulundan birinden mezun olmuş muvazzaf subay ring knocker n.
Modern Slang
küçük üniversitelerde seviyesi düşük öğrencilerin dersleri geçip mezun olabilmesi için standardın düşürülmesi academic welfare n.