meyve vermek

Sens de "meyve vermek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 13 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	meyve vermek	bear fruit v.
We will continue to endeavour to ensure that these efforts bear fruit. Bu çabaların meyvelerini vermesini sağlamak için gayret göstermeye devam edeceğiz. More Sentences
2	General	meyve vermek	yield fruit v.
The European Budget and its effects demonstrate that our support for cohesion policy is yielding fruit. Avrupa Bütçesi ve bunun etkileri, uyum politikasına verdiğimiz desteğin meyvelerini verdiğini göstermektedir. More Sentences
Idioms
3	Idioms	meyve vermek	bear fruit v.
This is a solution which will only bear fruit in the very long term, but it is the best one there is. Bu sadece çok uzun vadede meyvelerini verecek bir çözümdür, ancak var olan en iyi çözümdür. More Sentences
Common Usage
4	Common Usage	meyve vermek	fruit v.
General
5	General	meyve vermek	produce v.
6	General	meyve vermek	set v.
7	General	meyve vermek	teem v.
8	General	meyve vermek	fructify v.
9	General	meyve vermek	produce fruit v.
10	General	meyve vermek	put forth fruit v.
11	General	meyve vermek	grain v.
Phrasals
12	Phrasals	meyve vermek	fruit up v.
Technical
13	Technical	meyve vermek	yield v.

Sens de "meyve vermek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	(ürün/meyve) vermek	bear v.
Unfortunately, I do not believe that further attempts to change the date will bear fruit. Ne yazık ki, tarihi değiştirmeye yönelik girişimlerin sonuç vereceğine inanmıyorum. More Sentences
General
2	General	vermek (meyve/sebze)	produce v.
3	General	vermek (meyve/tohum)	set v.
4	General	vermek (meyve)	bear v.
Phrasals
5	Phrasals	meyve vermek (mecaz)	blossom forth v.
Archaic
6	Archaic	(çiçek, meyve) vermek	gem v.